Onu sen öldürdün tradutor Inglês
1,026 parallel translation
Demek onu sen öldürdün.
You put him to death?
- Onu sen öldürdün, değil mi?
- You killed him, didn't you?
Onu sen öldürdün. Bunu biliyorsun.
You killed him, and you know it!
- Onu sen öldürdün, onu sen öldürdün!
YOU DONE HER! YOU DONE HER! YOU -
- Onu sen öldürdün!
YOU DONE HER!
Onu sen öldürdün!
AAH! YOU DONE HER!
Onu sen öldürdün.
You killed him.
Onu sen öldürdün?
You've killed him?
Onu sen öldürdün.
You murdered him.
"Onu sen öldürdün." ve ağzımın üstüne bir yumruk indirdi.
"You killed him", and he hit me right across the mouth.
Fakat onu sen öldürdün.
But you killed him.
- Onu sen öldürdün.
- You killed him.
Onu sen öldürdün.
You killed her.
Onu sen öldürdün.
You put Clay up to it.
Onu sen öldürdün!
You killed him.
- Onu sen öldürdün!
- You killed him!
- Pierson'u sen öldürdün, değil mi? Onu sen öldürdün!
COLONEL!
- Bence onu sen öldürdün, John.
- I thought you killed him, John.
O sendin, onu sen öldürdün.
This is you who ordered his death.
Belki gerçekten onu sen öldürdün.
Maybe you really did kill her.
- Ah! Onu sen öldürdün.
- You killed him!
- Onu sen öldürdün. - Onu neden öldüreyim ki?
- Why should I kill him?
Onu sen öldürdün!
You killed her!
Onu sen öldürdün!
You did kill him!
Onu sen öldürdün!
You killed him!
Öldürülen adam, Tokubei köylüler, onun Umeno için olan bir kavgada öldüğünü düşünüyor ama gerçekte ise onu sen öldürdün.
The guy who was murdered, Tokubei well, the villagers think that he died in a fight over Umeno but the truth is that you had him murdered.
Seni öldüreceğim! Onu sen öldürdün!
You have the tape of my conversation with Gerry Winters when he was shot.
Onu sen öldürdün.
- You murdered her. - No!
Ne de sen inandığın gibi onu öldürdün.
Nor have you killed him, as you believe.
Onu sen öldürdün.
Do you think I can forget it?
Ve sen de onu öldürdün.
And so you killed him.
Diğerleri kadar sen de öldürdün onu, çünkü kendi kanununun her şeye yetmesini istedin.
You killed him as much as anybody, because you wanted your law to take care of everything.
Sen de onu öldürdün.
So you killed him, too.
Böylece sen onu öldürdün?
So you killed him?
- Onu sen mi öldürdün?
You killed him?
Sen öldürdün onu!
You've killed him!
Onu dövdü, cüzdanını çaldı ve sonra da..... nehre fırlattı. Elbette yok. Çünkü sen onu öldürdün.
Of course there isn't, because you killed him.
Evet, ona aşıktım ve sen onu öldürdün.
Yes, I loved him and you killed him.
Onu sen mi öldürdün?
Was it you who did that?
Mirta'nın sana bıçakla saldırdığı yerde ha, Sen de onu öldürdün. - Yemin ederim masumum!
That's where Mirta attacked you with a knife, then you killed him in the shed.
Sen öldürdün onu. Eminim. Sen öldürdün!
You killed her, I know you did!
Ben ne düşünüyorum biliyormusun, aklınca sen bir dolap çevirdin, ve o adamda sana para vermeyi reddetti, onunla dövüştün ve öfkeyle onu öldürdün.
What I think happened is that you were turning tricks and when one of the men refused to pay you the money you were asking you fought and in a rage you killed him.
Babam sana yardım etmeye çalışırken, sen onu öldürdün.
You killed my father, when he was trying to help you.
Onu sen öldürdün, değil mi?
You killed him, didn't you?
Sen bir'fennel'sin, karın çok güzeldi, ve sen onu öldürdün.
You're a fairy, she was beautiful, and you killed her.
- Bence 24 Ağustos Pazar günü onu sen öldürdün. - Kim tarafından ve ne zaman?
- By who and when?
Onu sen mi öldürdün?
He's dead?
Onu öldürdün, çünkü sen ve Kontes hakkında bir şeyler biliyordu.
You killed him because he knew something about you and the Countess.
O gece eve geldi. Sen de onu öldürdün.
'He came home and you killed him.
- Evet, "doktor". Ve sen onu öldürdün.
- Yes, "Doctor." And you killed him.
Onu sen mi öldürdün?
Did you kill him?
onu sen mi öldürdün 19
sen öldürdün 24
öldürdün 19
öldürdün mü 21
öldürdün onu 19
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
sen öldürdün 24
öldürdün 19
öldürdün mü 21
öldürdün onu 19
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78