Onu seviyordum tradutor Inglês
706 parallel translation
Onu seviyordum, biliyorsun.
I loved her, you know.
Çünkü onu seviyordum.
Because I loved him.
Tuhaf olduğu kesin ama belki de bu yüzden onu seviyordum.
Sure, it was strange, but maybe that's why I liked her.
Yaptım, çünkü onu seviyordum, o da beni.
Everything I did for her was because I loved her and she loved me.
Tek yakınım oydu ve onu seviyordum.
He was all I had and I loved him.
Ve onu seviyordum.
And I loved her.
Ben onu seviyordum.
Oh, I loved her.
Onu seviyordum, Shen Fu.
I loved her, Shen Fu.
Ben de onu seviyordum.
I loved him, too.
Fabian'la evlendim çünkü onu seviyordum, ve beni sevdiğini düşünüyordum.
I married Fabian because I loved him, and I thought he loved me.
Onu seviyordum.
I loved her.
Benden gençti ama onu seviyordum.
He was a bit younger than me but I loved'im.
O neyi seviyorsa, ben de onu seviyordum.
What he liked, I liked.
Onu seviyordum ama seni daha çok seviyordum.
I loved him, but I loved you more.
Tüm kalbimle onu seviyordum
I loved him with all my heart,
Onu seviyordum.
I loved him.
Birkaç hafta her şeye katlanabilirim sandım... çünkü onu seviyordum.
I figured I could take anything for a few weeks'cause I loved him.
Onu seviyordum.
Ι Ιoved him, you know.
Çünkü, onu seviyordum!
It's because I loved her!
Saat 8'de onu seviyordum saat 9 olduğunda ise varlığına bile dayanamıyordum.
At 8 : 00 p.m., I loved her. By 9 : 00 p.m., I couldn't stand her.
Onu seviyordum çünkü o çok kibar ve güzel ve canlıydı ve tüm benliğiyle "ben varım" diyordu.
I loved her because she was so gentle... and beautiful and alive... and so all-pervadingly present.
Onu seviyordum, o da beni seviyordu.
I loved him, and he loved me.
- Başta onu seviyordum.
- There was love in the beginning.
- Başta onu seviyordum!
- There was love in the beginning.
Onu gerçekten seviyordum, biliyorsun!
You know how I loved her, really.
Onu çok seviyordum.
I liked him very much.
- Tabi, onu delicesine seviyordum.
Why, I adored her.
Onu çok seviyordum.
I loved her so much.
Andre LaTour'u seviyordum ve siz onu öldürdünüz.
I loved Andre Latour, and you murdered him.
Onu çok seviyordum!
I loved him so.!
Onu evlenecek kadar seviyordum.
I loved her enough to marry her.
- Onu çok seviyordum.
I loved her so much.
Sanlrlm onu annem kadar seviyordum.
I think I Ioved her as much as I did my mother.
Uzaktayken onu daha çok seviyordum, gözlerimde başka renklere büründü.
I loved him more at a distance. He became a saint again.
Onu ne seviyordum ne de nefret ediyordum.
I didn't like or dislike him.
Onu çok seviyordum.
I loved him so much.
Oysa gerçekten seviyordum onu.
And I really did.
O benim kocamdı ve onu çok seviyordum.
He was my husband and I loved him very much.
çok büyük bir sarı şapka, tüm yüzümü örtüyordu, seviyordum onu kaybettiğime çok üzüldüm.
Big bright yellow hat she gave me... covered my whole face. - I did love that hat, though.
Onu çok seviyordum...
I loved him so much...
Onu da seviyordum.
And I loved him.
Bir de onu arkadan takip edip aslında amacım bu olmasa da biraz casusluk yaptığımı hatırlıyorum çünkü onu hastalık derecesinde çok seviyordum.
I also remember that I would follow her at a distance... and spy on her without really meaning to... because I loved her to such a jealous extreme.
Onu çok seviyordum.
I loved her just as much.
Onu ben de seviyordum.
I loved him too.
Ben Eva'yı seviyordum ve onu öldürdüm.
I loved Eva and I killed her.
Onu çok seviyordum.
I'm very fond of it.
Onu çok seviyordum.
I loved him.
Hey, ben seviyordum onu!
Hey, I was enjoying that!
Onu çok seviyordum,..
I used to like her.
Ve onu seviyordum.
And I loved him.
Daima seviyordum onu.
I have always loved her.
onu severim 35
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seveceksin 42
onu sevmiyorsun 21
onu sevdin mi 31
onu sevmiyorum 46
onu seviyorum 468
onu seviyorsun 78
onu seviyor musun 173
onu sevdim 104
onu seviyor 24
onu seveceksin 42
onu sevmiyorsun 21