Orada olacağım tradutor Inglês
3,889 parallel translation
Tommy, senin için hep orada olacağım ne olursa olsun.
Tommy, I will always be there for you, no matter what, but right now,
Tamam. Bu gece orada olacağım.
Fine, I'll be there tonight
"Seni çok seviyorum baba, hemen bu akşam orada olacağım."
"I really love you, dad, and I'll be there tonight."
Yakında orada olacağım.
I'll be there soon.
~ Senin için orada olacağım. ~
Soko ni atashi ga inai to shite mo I won't be there for you
Orada olacağım.
I will be right there.
Orada olacağım.
I'll be there.
İstediğiniz gerçekten buysa, arkadaşın olarak ben de, işlerin yürüdüğünden emin olmak için orada olacağım.
If that's what you really want, Then I, as your friend, will be there to make sure things run the way they should.
Hayır, personelimi desteklemek için orada olacağım vekilin olarak değil.
No, I will be there to support my staff, not as your proxy.
"Hiç beklemediğiniz bir zamanda, hakettiğinizi vermek için orada olacağım"
"When you least expect it, I'll be there " to give you what's yours.
Rock yıldızını bekleyen gurubun orada olacağım.
Yeah, I'll be, uh, the groupie - waiting around to meet the rock star. - Ah.
- Yakında orada olacağımı söyleyeyim. - Tabii ki.
Let me just tell her I'll be there soon.
Evet, evet, orada olacağım.
Uh, I... Yeah. Yeah, yeah, I'll be there.
Çünkü kesinlikle bir oda isteyeceğim, çünkü kesinlikle orada olacağım.
Because I'll definitely want a room, because I'll definitely be here.
20 dakika içinde orada olacağım.
I'll be there in like 20 minutes.
Elbette orada olacağım.
Of course I'll be there.
- Orada olacağım.
– I'll be right there.
Ve sorunum bağlantılarım olmadan işgalde nasıl orada olacağımdı.
And my problem, with no connections, was how to be there when it did.
Beş dakikaya orada olacağım.
I'll be there in five minutes.
Ve ben o sırada orada olacağım.
And I'm going to be there when it does.
Çünkü bende orada olacağım.
Because I'm gonna be there.
Ae boe i le eliathon,... Her ne zaman yardıma muhtaç olursan, im tulithon. ... orada olacağım.
If you should ever need my help, I will come.
Tamam, efendim. Nerede olduğunu biliyorum. Orada olacağım.
Yes, sir-I know where it : is, I'll be there soon.
O kapı açıldığında ben de orada olacağım.
I'm going to be there when that door is opened.
Herhangi bir şey hakkında konuşmak, dertleşmek, bir şeyleri kafandan atmak... istersen orada olacağım.
I'll be there if you need to speak about anything or talk, get things off your mind.
Eğer senin için orada olacağım diyorsam dünya üzerindeki hiçbir şey beni durduramaz.
If I say I'll be there for you, there's nothing on God's Earth that will stop me.
Bir gün bunu seninle paylaşmak için orada olacağım.
One day I will be there to share it with you.
15 dakika içinde orada olacağım.
I'll be there in 15 minutes.
Onu kontrol edeceğim ve yarın sabah orada olacağım.
I'll be checking in and I'll see him in the morning.
En kısa sürede orada olacağım.
I'll be there as soon as I can.
Birazdan orada olacağım.
On Quick Hill Road. Headed out there now.
Dönüyorum. 4 Temmuz'da orada olacağım.
I'm comin'. I'll be there July 4th.
Ve şu kendini beğenmiş çehrende ufacık olsa bile bir çatlak gösterdiğin anda orada olacağım.
And the instant that you even show the slightest crack in that smug facade, I'll be there.
Bir dakika içerisinde orada olacağım.
I'll be there in a minute!
Bir saate kadar orada olacağım. Evet efendim.
I'll be there in an hour Yes, sir
Öğle yemeğinden önce zamanında orada olacağım.
I'll be back in time for the department lunch.
- Orada olacağım.
- I'll be there.
Orada olacağım, merak etme.
Don't worry, I'll be there.
- Orada olacağım.
- I'll be over there.
- Evet, tabii ki çıplaklık orada olacağım.
- Yes, of course there'll be nudity.
Hemen orada olacağım.
I'll be right over there.
Tabii, orada olacağım.
Yeah, I'll be there.
Tamam, orada olacağım.
Alright, I'll be right there.
Bu gece saat sekiz gibi orada olacağım.
I'm gonna be there tonight about 8 : 00.
Orada olacağım.
- I'll be there.
- Arabayı çalıştır, orada olacağım.
Start the car, I'll be right there,
Orada yanında olacağım.
I'll be there for you.
Orada gitmeyeceğim ve arayıp da randevumu iptal edemeyecek kadar kaba olacağım. Böylece sizde orada aylakça gezebileceksiniz.
I'll be a no-show and rudely never call to cancel, which should buy you plenty of time to loiter.
Seni orada bekliyor olacağım.
I'll be waiting for you there.
Eminim ki, bu şartlar altında, orada olmamın benim için çok olumsuz olacağını anlıyorsundur.
I'm sure you understand, under the circumstances, it would have been most inconvenient for me.
Perşembe gecesi, orada sadece ben olacağım.
Okay, Thursday night I'll be the only one there.
olacağım 136
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada dur 223
orada biri var 50
orada ne var 123
oradadır 18
orada neler oluyor 224
orada ne yapıyorsun 161
orada bekleyin 25
orada duruyor 22
orada olurum 25
orada kal 348
orada biri var 50
orada ne var 123
oradadır 18
orada neler oluyor 224
orada ne yapıyorsun 161
orada bekleyin 25
orada duruyor 22
orada olurum 25
orada kal 348
orada mı 137
orada biri mi var 55
orada mısınız 104
oradan uzak dur 20
oradaki kim 37
orada olduğunu biliyorum 100
orada durun 51
oradan çık 18
orada değil 122
orada kalsın 17
orada biri mi var 55
orada mısınız 104
oradan uzak dur 20
oradaki kim 37
orada olduğunu biliyorum 100
orada durun 51
oradan çık 18
orada değil 122
orada kalsın 17