English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ O ] / Oradan çık

Oradan çık tradutor Inglês

2,749 parallel translation
Oradan çıktığı gibi yakaladık onu.
We grabbed him as he left.
Onları izliyoruz, oradan çık artık.
We're tracking them. I want you out of there.
Ram sana ihtiyaçım var cehennem ol hemen oradan çık.
Ram I need you to get the hell outta there immediately.
Ram hemen şimdi oradan çık.
Ram get out of there now.
Oradan çıkış yolunu bulabilir misin?
Can you get a route out of there?
Connor, hemen oradan çıkıyorsun.
Connor, now just get out of there.
Oradan çıkıp benimle biraz oturup konuşmaya ne dersin?
Won't you come out and sit with me for a while, and talk?
Eğer tepedeki çıkışa kaynak yapılmışsa, nasıl oldu da insanlar oradan çıkabildi?
If the safety hatch was sealed, how'd the survivors break through?
Şimdi... Kyle'ın hava yoluna baskı yapan bir kist ve bu yüzden en kısa zamanda oradan çıkarmamız gerekiyor.
So it's a cyst, and it's pushing on Kyle's airway, so we should remove it as soon as possible.
İhtiyacımız olan tüm veriyi kopyala, her şeyi silip temizle ve oradan çık.
Copy all the data we need and wipe everything clean and get out of there.
Rex, sadece oradan çık.
Rex, just get out of there.
Neler olduğunu bilmiyorum ama oradan çık.
I don't know what's going on, but get out.
Çık oradan, hadi.
Get out of there. Come on.
Vito, çık oradan!
Vito, come out of there!
Çık oradan.
Get out of there.
sınıfına git tüm sağlık koruma aşkına, çıkın dışarı oradan
Get to class. For the love of all that's sanitary, get out of there, people.
Hemen çıkın oradan!
Wait, boss!
Çık oradan Jess. Sistemin yedeğini almam lazım.
Get out of there, Jess.
Boş ver şunu, çık oradan! Sana doğru geliyor!
Forget about that and get out of there.
- Çık oradan Connor!
Abby!
Çık oradan!
Get out of there.
Çık oradan!
Get off of there!
Çık oradan!
Come out of there!
Hadi, çık oradan.
Come on out of there!
Çantayı güvenli bir yere sakla ve kıçını oradan kurtar.
Stash the bag, and get your ass out of there.
Çık oradan.
Let's get out of here!
Sağda bir kapı var. Oradan yukarı çık.
There's a door on the right, up the stairs.
Çık oradan! Haydi!
Get out of there, come on!
Pekâlâ Jo, hemen çık oradan.
All right, Jo, get out of there.
Çık oradan!
Get out of there!
Oradan öylece çıkıp gittik.
I mean, we just marched out of there.
Çık oradan!
Get out of here!
Rory, oradan çabuk çıkın!
Rory, get the hell out of there!
Şimdi oradan hemen çık!
Get out of there NOW!
Şimdi oradan hemen çık!
I need you outta there NOW!
Çık oradan hadi.
Now get up here. They're gone.
Lupo, çık oradan!
Lupo, get out of there!
Connor, hemen çık oradan.
Connor, just get out of there.
Abby'yi dinle de, çık oradan.
Listen to Abby and get out of there.
Kev, çık oradan.
Kev, come out.
Çıkın oradan.
Get out of there.
- Çık oradan.
- Come out from there.
- Lütfen çık oradan.
- Let's get out, darling.
Onu çıkardık oradan. Vaughn iki saattir toprağın altındaydı.
By the time we dug him up... old Vaughn had been in there over two hours.
Çık oradan.
Go.
O hâlde şöyle yapacağız ; size bunu takacağım dışarı çıkıp Londra otobüsüne bineceksiniz. Umarım artık oradan da Çin'e gidersiniz.
So what I'm going to do is, I'm going to give you this and you've got to go outside and get on a bus to London, and hopefully you'll find your way back to China from there.
Tamam, üç kişi benimle ön kapıya kalanlarınız da acil çıkış kapısının oradan karşılık versin.
Three with me through the front door. The rest of you, hit the fire exit round back.
Çık oradan.
Go big.
Sanırım demek istediğim senin... sen kıçını oradan kaldırıyorsun.
So I guess what I'm trying to say is you... you get your ass over here.
İnişli çıkışlı bir hayatı olmuştu,... oradan oraya götürülmüştü.
He'd had such a chequered life, he'd gone from here to here to here to here to here.
Sarah, çıkın oradan.
Sarah, you have to get out of there.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]