Sabahları tradutor Inglês
3,088 parallel translation
Trav de sabahları neşeli olur.
- Trav wakes up happy.
Bütün bu erkenci insanlardan bahsederken düşündüm ki, Smith'le ayrıldığımızdan beri sabahları hiç, daha bir önceki gece tanıştığım birisinin yanında uyanmadım.
You know, all that morning people talk made me think. Since Smith and I broke up, I have not woken up once next to some random guy that I just met the night before.
Sabahlarım aklım çok keskindir ama bu lağım kokusu beynimi temizlemiş.
The morning after mind is a stinger. But the sweet smell of sewage is clearing my head.
Sabahları normal bir şekilde uyanmaya çalışarak yatağa giderdim, ama onu düşünmediğim bir gün bile geçiremedim.
I go to bed at night and try to wake up normal, but there's not a day that goes by that I don't think about him.
Neden kalmıyorsun? Çok isterdim, ama annemin sabahları bana ihtiyacı olduğunu biliyorsun.
I'd love to, but you know my mother needs me in the morning.
Buradaki sabahları özlemişim.
I do miss the mornings out here.
Sabahları balık kokusu gibisi yok.
There's nothing fishy smell in the morning.
Sabahları çıkıp öğleden sonra dönüyor.
Says he leaves in the morning, comes back in the afternoon.
Sabahları seni giyinirken izlemeyi nasıl özlemişim bir bilsen.
You have any idea how much I missed watching you get dressed in the morning?
Ailemde üniversite okuyan ilk kişiyim. Cumhuriyetçi Parti'ye oy veren ilk kişiyim ve pazar sabahları kalkan son kişiyim.
I'm the first in my family to go to college, the first to vote Republican and the last one up on Sunday morning.
Sabahları güzel oluyor. Sessiz.
It's nice here in the mornings, very quiet.
Akşamdan kalma mısın, yoksa sabahları hep böyle berbat mı görünüyorsun?
You hung over, or you always look this bad in the morning?
En büyükleri sensin, Tina. Senin ekstra sorumlulukların var. Örneğin, Cumartesi sabahları ızgarada sen duruyorsun.
Well, Tina, you're the oldest, and you have added responsibilities here, like on Saturday mornings, for example, you're on the grill.
Sabahları gülümsemiyorsun.
Not in the morning, you don't.
Ailem sadece sabahları kreş için para veriyor.
My parents only pay for the daycare in the mornings.
Fakat Pazar sabahları, hiç şansım yok..
But on Sunday morning, I have no choice.
Bir çocuğun, sabahları okula gitmesi için iyi bir yer değildi pek.
[Scoffs] Not a great place for a child to walk to school in the morning.
Sabahları o kadar da korkunç mu görünüyorum?
Am I really that scary the morning after?
Sabahları sensiz uyanmak mı?
Waking up without you?
Büyükbabam sabahları ses açma egzersizi yapıyor.
Grandpa trains his voice in the morning.
Sabahları uyanamıyordum, çocuk yuvasına geç kalıyorduk.
I couldn't wake up we were late at the nursing school
Sabahları emreder gibi.
[MUMBLES GIBBERISH] He wants to give orders in the morning.
Sabahları mektup geldiği zaman hep endişeli oluyorum.
I'm always anxious in the morning, when the mail arrives.
Bu ona sabahları söyleceğim ilk şey.
It's the first thing I'll tell her in the morning.
Sabahları iyi çocuk, geceleri kötü çocuk işte.
Poster boy by day and party boy by night.
Ben sabahları burada oluyorum diye geceleri mi yüzmeye başladın?
Have you been swimming at nights Because you know I'm here in the mornings?
Sabahları taze keçe kokusuna bayılıyorum.
I love the smell of fresh felt in the morning.
Sabahları bazen, işten sonra her zaman.
Well, usually in the morning. Always after work.
Eskiden sabahları duş alırdım ama evden ıslak saçlarla çıktığımda hava soğuksa boynum tutuluyordu.
I used to shower in the mornings. But when I'd leave the house with wet hair and it was cold outside, I'd get a stiff neck.
Sense onun yerine sabahları kendi kahvaltını hazırladığın Orange Grove Bulvarı'ndaki o evde oturmayı yeğliyorsun. Öğleden sonraları kulübe gidiyorsun akşam burada Veda ile yemeğini yiyip, benden harçlığını alıp iş aramaya çıkıyorsun.
You'd just rather keep that address on Orange Grove Avenue, where you can cook your own eggs in the morning, drive over to the club in the afternoon, and eat your dinner here with Veda and take your spending money from me
Zaman kazandırıyor, özellikle sabahları.
Saves time, especially in the mornings.
Selam, bebeğim, sabahların hayrolsun.
Hey, babe, good morning.
Onlar sabahları ne dua ederler, ne de işe giderler. Evet.
They neither pray in the morning nor go to work.
Sabahları hep çok sevmişimdir.
I've always held the morning.
Sabahları uyandığında nasıl bir ruh halinde olduğunu biliyorum.
I know the mood she's in when she wakes up in the morning.
Sabahları evden kaçta çıktığını geceleri kaçta geldiğini, ve gün içindeki her şeyi. Böylece onu öldürmek için en iyi yeri...
When he leaves in the morning, when he gets back at night, and everything in between, so I can work out the best place to...
Pazar sabahları parkta koşu yaptık.
Sunday morning- - jogs in the park.
Ağrı sabahları çok kötü oluyor.
Pain's always worst first thing in the morning.
- Sabahları da mı?
- Not even in the morning?
Sabahları da, efendim.
I have to sit in the morning, sir.
Yine de cumartesi sabahları çizgi film izliyorsun, değil mi?
You do have your own Saturday morning cartoon, though, right?
Raymond, sabahları hiç bilgilendirme yapmıyorsun.
- Raymond, I never got my morning briefing.
Bugün, "Sabahları Mouth ve Millie" ile yeni bir sayfa açıyoruz.
And today, we begin a new chapter with "Mouth and Millie in the morning."
İyi sabahlar diliyorum.
Hope you're having a good morning.
İyi sabahlar, Saul.
Good morning, Saul.
İyi sabahlar, Jonathan.
Good morning, Jonathan.
Bu sabahlar çok zor.
These mornings are fuckin'brutal.
Bir de nadir yaşanan sabahlar vardır.
Me first, Aunt Teresa.
İyi sabahlar, bayanlar.
Morning, ladies.
Sabahları yürümeyi severim.
I like to walk in the mornings.
İyi sabahlar. Size de.
Buenos dà as.
sabah 162
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabaha 19
sabah 5 44
sabah 6 54
sabah 4 42
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabah 10 40
sabah 3 24
sabah 11 17
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 4 22
sabahın 3 17
sabahın 5 20
sabah ilk iş 20
sabah 3 24
sabah 11 17
sabah 7 50
sabah mı 28
sabaha görüşürüz 62
sabahın 4 22
sabahın 3 17
sabahın 5 20
sabah ilk iş 20