Sabah 10 tradutor Inglês
1,179 parallel translation
Yarın sabah 10 gibi buluşabilir miyiz?
I thought we might try to make it tomorrow, say 10 : 00.
Tamam yatma zamanı geldi, yarın sabah 10'da alırım seni.
OK, I let you go to bed. I'll come back at 10 tomorrow morning
Lockwood yarın sabah 10'a kadar istifa etmezse iki atom bombası New York şehrini ve halkını yok edecek.
If Lockwood has not resigned by 10 : 00 tomorrow morning two atom bombs will destroy the city and people of New York.
Lockwood yarın sabah 10'a kadar istifa etmezse iki atom bombası, New York şehrini ve halkını yok edecek.
If Lockwood has not resigned by 10 : 00 tomorrow morning two atom bombs will destroy the city and people of New York.
Cumartesi, sabah 10'da.
10 : 00 a.m., Saturday. Please.
Sabah 10 : 00'da.
At 10 : 00.
Eğer sabah 10'da orada olamazsak, programın çok gerisinde kalırız.
If we're not there by 10 : 00 a.m., we'll be completely off schedule.
Bunu yarın sabah 10'da görüşeceğiz. O saate kadar mahkeme ertelenmiştir.
I'm gonna rule on this motion tomorrow morning at 10 : 00 a.m.
- Onu yarın sabah 10'da göreceğim.
- I'm to see him tomorrow at 1 0 a.m.
Dinle, geceyi beraber geçireceğiz ve yarın sabah 10 : 00'a kadar San Francisco'ya dönmüş olacağız.
Listen, we'll spend the evening together and we'll be back in San Francisco by 10 : 00 tomorrow morning.
Bu ayın 15'inde, sabah 10 : 00'da, Oda 329.
Fifteenth of this month, 10 : 00 a.m., Room 329.
- Bu sabah 10'da, sanırım.
- This morning at 1 0, I think.
Sabah 10.15'te yolun bu kadar boş olduğunu gördün mü hiç, kahraman?
Did you ever see that much nothing at ten fifteen in the morning, hero?
Bir Libya savaş uçağı bu sabah 10 : 07'de Sicilya'daki Amerikan üssüne saldırdı.
A Libyan fighter plane attacked.. .. a United States Military Installation at Sicilia at 10.07am.
- Bu sabah 10 gibi.
About 10 : 00 this morning.
Sabah 10.00, artık benim saatim.
I'm getting the 10 : 00 a. m. slot.
Yarın sabah 10'da vaktim var.
I have an opening tomorrow morning at 10 o'clock.
Sabah 10 gibi efendim.
About ten hours of the morning.
Kesinlikle yarın sabah 10 : 00'a kadar sivilceler hakkında büyük sivilceler, kör sivilceler, şişman kızların sivilceleri hakkında bir şey düşünmeyeceğim
I'm absolutely not gonna think about boils, large boils, blind boils or fat girls'boils, till ten o'clock tomorrow morning.
Sabah 10 gibi oradaydım. Ve akşam 10'da Long Beach'de otostop yapmaya çalışıyorum.
That at, like, ten in the morning, I was there... and at ten that night I was in Long Beach trying to hitch a ride home?
"Fitnotek" her sabah saat 10'da başlar, havuzda biraz eğlence ve jimnastik ile devam eder.
The "Healthoteque" starts at ten every morning, some gymnastics and fun in the pool.
Kurbanın cesedi yapılan ihbar üzerine Reading Terminal'i inşaat sahasında bu sabah saat 10 : 00'da bulundu.
Her body was found at 1 0am in the Reading Terminal excavation site after police received a tip from an anonymous caller.
Bu sabah 10 veya 11'e kadar sürdü.
That took till 10 or 11 a.m.
Sabah 11 : 00'den önce ve akşam 10 : 00'dan sonra olmaz.
No earlier than 11 : 00 a. m. And no later than 10 : 00 p. m.
Bu sabah kimi önemli telefon görüşmeleri için saat 10.00'da kalkmam gerekti.
Today I'd had to be up by 10 : 00 in the morning... to make some important phone calls.
Sabahın 10'unda mı?
Where could he be having lunch?
Yarın sabah 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.
Real duel! Tomorrow morning! 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10.
Gece 10'dan sabah 6'ya kadar sokağa çıkma yasağı getirildi.
A 10pm to 6am curfew was introduced.
Bir emsal, eski bir dava, bu delili kabul etmemi sağlayacak bir karar bulmaya çalışacağım ve yarın sabah onda, size cevap vereceğim.
Now, I'm gonna try to find some precedent, some case... some decision that could possibly justify this evidence. And I'll give you my answer tomorrow at 10 : 00.
Temmuz 1914 sabahı pier numara 10'a kazaylada olsa giren Herkes görebilirdi ki...
Whoever might have accidentally wandered onto Pier Number 10 one July morning of 1914 would have seen that...
Aldığımız bu notta 10 : 00'da olmuş olabileceğini diyor ama sorgu yargıcı sabah 7 : 00 ile 7 : 30 arasında olduğunu diyor.
You see, we got this note says it might have happened at 10 : 00, but the coroner says it could've happened as early as 7 : 00, 7 : 30.
East Fort Worth'te bir kuzenim var. Her sabah kahvaltı niyetine bundan bir litre götürür. Yedi yıldır kör ve on yıldır ellerini ve ayaklarını oynatamıyor.
I got a cousin in East Fort Worth... guzzles about a quart of that every morning for breakfast... been blind for the last seven years and hasn't moved his hands and feet for 10.
Düşünsene, salı sabahı, saat ona kadar ölü gibi uyumuşum.
I slept like a dead one. First time in months. Imagine sleeping till 10 on a Tuesday morning.
İster sabahın üçünde geliriz, ister ikisinde, ister 10'unda ne önemi var?
That doesn't mean a thing. 3am or 2am or 10am. Doesn't matter!
Yarın sabah saat 10'da Filargi'yi..... 42.Cadde'deki kütüphaneye getirip bırakacaksın.
Tomorrow morning at 10 o'clock, you bring Filargi... at 42nd Street library and let him out.
Bunu ona 22 Temmuz 1942 sabahı saat 10'da söylemişlerdi.
He then goes on. He keeps appealing. He...
- Yarın sabah saat 10'da.
- Tomorrow morning at 10 : 00.
Düm gece 22 : 00 sıralarında ticari taksi ile gelmiş. Uşağa bir çay içmek için uğradığını söylemiş, ve bu sabah Lord hazretleri kafasında bir delikle orada duruyormuş.
She arrived last night around 10 : 00 in a blinking cab, announced herself to the butler like she was dropping in for tea and this morning, there was his lordship with a neat little hole straight through the cistern into the medulla.
Yarın sabah on gibi hepiniz burada olacak mısınız?
WILL YOU ALL BE HERE AROUND 10 : 00 TOMORROW?
Yarın sabah saat 10`da.
- It's tomorrow morning at 10 : 00.
Bu sabah saat 10.00'da.
At the same clearing, at 10 : 00 this morning.
- Küçük bir teknenin motorunun patlaması nedeniyle dün sabah erken saatlerde 10 yaşındaki David Simpson öldü.
A gasoline explosion aboard a small motorboat claimed the life often-year-old David Simpson early yesterday morning.
- Söylesene sabahın 10'unda neden içiyorsun?
- What are you boozing for at 10 a. M.?
Yerel saat sabah 8 : 10.
The local time is 8 : 10 am.
Bu da, sabah saat 10 da, hala kaçmakla uğraşıyor olacağız anlamına gelir.
We'd still be escaping at 10 o'clock in the morning.
- Pazartesi sabahı 10 : 00'da. - Tamam.
We're on, Monday morning, 10 A.M.
Yarın sabah saat 10'da.
Tomorrow morning, 10 : 00.
Yarın sabah onda mı?
Tomorrow at 10 : 00?
Yarın sabah onda gelip patronla görüşebilir misin?
Can you come in tomorrow morning, meet the boss at 10 : 00?
Ben bu çocukla sabah saat 10 gibi karşılaşmıştım.
I met this kid at around 10 : 00 in the morning.
Sabah saat 10'da, Cloverdale Country Club'da Mr. Avalos'la buluşuyoruz.
We meey Mr. Avalos 1 0 a.m. ay yhe Cloverdale Counyry Club.
1000 97
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
10 numara 20
10 dakika 52
10 00 22
100 dolar 74
1000 dolar 33
10 dolar 80
10 saniye 69
10 yıl önce 37
10 bin dolar 21
sabah 9 27
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabah 11 17
sabah 3 24
sabahları 23
sabah 7 50
sabah mı 28
sabahleyin 42
sabah 8 42
sabah oldu 62
sabah görüşürüz 127
sabah 11 17
sabah 3 24
sabahları 23
sabah 7 50
sabah mı 28