Sakıncası var mı tradutor Inglês
3,439 parallel translation
bunun sakıncası var mı?
Is it alright?
Sakıncası var mı?
Uh, you mind?
Seninle konuşmamın sakıncası var mı?
You mind if I talk to you?
Odasını kontrol etmemin sakıncası var mı?
You mind if I check his room?
İçeri girmemin sakıncası var mı?
Can I come in?
Olur. Marshall'ı davet etmemin bir sakıncası var mı?
Hey, are you okay if I invite Marshall to join us?
Birkaç soru sormamın sakıncası var mı?
You mind if I ask you some questions about yours?
Sana katılmamın sakıncası var mı?
Do you mind if I join you?
Kilidi açmanın sakıncası var mı?
Would you mind unlocking it?
- Bu şeyle böyle oynasam sakıncası var mı?
So you don't mind if I just play with it like that?
Ne kadar kazandığınızı sormamın sakıncası var mı?
Do you mind me asking... How much?
Size katılmamın sakıncası var mı millet?
Hey, you folks mind if I join you?
Mahkeme veri tabanını kontrol etmemizin bir sakıncası var mı?
Do you mind if I check the court database?
Sakıncası var mı?
You don't mind?
Oturmamın sakıncası var mı?
Do you you mind if I sit up?
Etrafa bir göz atmamızın sakıncası var mı?
Mind if we take a look around?
- Sakıncası var mı?
- Do you mind?
- Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı? - Yok.
- Mind if I close the door?
Sakıncası var mı?
Do you mind?
Biraz burada dursam sakıncası var mı?
Do you mind if I chill out here for a while?
Şey, içeri girmemin bir sakıncası var mı?
Look, would it be all right if I went in there?
Beklememizin bir sakıncası var mı?
Is it okay if we wait?
Senin için sakıncası var mı?
So you're okay with it?
Bir sakıncası var mı?
You're okay with that?
Kıyafetlerini çıkarmamı istiyorsun ve sakıncası var mı diyorsun.
You're asking me if I'm okay with taking off your clothes?
Sakıncası var mı senin için?
You don't mind, do you?
Simon, konuşmanızı bölmemin bir sakıncası var mı?
Simon, you mind if I cut in?
Elinizi tutmamın bir sakıncası var mı?
Would you be so kind to let me touch your hand?
Benim kullanmamın bir sakıncası var mı?
I did used it. I hope you don't mind.
- Burada konuşmamızın sakıncası var mı?
Mind if we talk here?
Bir telefon görüşmesi yapmamın sakıncası var mı?
Yeah. You mind if I make a phone call?
- Sakıncası var mı, Vince?
- Vince, you mind?
Partiye davetsiz gelmemizin bir sakıncası var mı?
Mind if we crash the party?
Burada biraz kestirmemin bir sakıncası var mı?
Do you mind if I take a nap here? Of course!
Biraz size eşlik etmemin sakıncası var mı?
Would you mind if I join you for a brief second...? Sure.
- Alçıyı imzalamamın sakıncası var mı?
Do you mind if I sign that cast?
Bunu bagaja koymamın bir sakıncası var mı?
Do you mind if I put this in the trunk?
Bir dolaşım hemşiresi almamın sakıncası var mı?
You guys okay if I pull a circulating nurse?
Kafayı çekmemin sakıncası var mı?
You mind if I glue up?
Seni bir yardımcı olarak düşünmemin sakıncası var mı, Ray?
Mind if I consider you a resource, Ray?
- İçeri girmemin sakıncası var mı?
Yeah. Mind if I come in?
Dr. Isles aile buluşması vesilesiyle sizin evinizde biraz başınızı ağrıtmamın bir sakıncası var mı?
Dr. Isles... Could I possibly trouble you to host a little family get-together?
Beklemenin sakıncası var mı?
Do you mind waiting?
Sakıncası var mı?
I can't stand that song.
Özür dilerim.Sakıncası var mı...?
Sorry. Do you mind if...?
Girmemin bir sakıncası var mı?
Mind if I come in?
Beklemenin sakıncası var mı?
Uh, do you mind waiting?
Bak, acelem var. Yani sakıncası yoksa... Sakıncası var.
Look, I have something important that I'm late for, so if you don't mind- - l don't mind at all.
Ama sakıncası var.
But I do mind. I'm paying.
Sakıncası mı var?
Do you mind?
Sakıncası mı var senin için?
If I bring, do you have any problem with it?