English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ S ] / Sana söylemiştim

Sana söylemiştim tradutor Inglês

10,004 parallel translation
- Hayır, sana söylemiştim.
No, I told you.
Bunu sana söylemiştim.
I told you that.
"Sana söylemiştim." demeyi ne kadar çok istesem de bilmiyorum, durumumuzu sevdim ben gençler!
As much as I'd love to tell you "I told you so," I don't know. Kinda like our chances here, guys.
Sana söylemiştim Hayır.
No. I told you.
Bunu yapmayacağımı sana söylemiştim.
I told you, I don't go that way.
Bana bir keresinde ne istediğimi sormuştun, ve ben sana söylemiştim, sen ise bana isteğime kavuşamayacağımı söylemiştin.
You asked me what I wanted once before, and I told you, and then you told me that I couldn't have it.
Kahretsin, Duffy'yi halledeceğimi sana söylemiştim!
Damn it, I told you I would get Duffy!
Sana söylemiştim...
I told you,
Sana söylemiştim.
I told you.
Ama bir dahaki sefere, bir dostun derdini anlatmaya gelirse "sana söylemiştim" dememeye çalış.
But also the next time a friend comes by with their problems, maybe lay off the I told you so's.
Hadi, "sana söylemiştim" de.
Go ahead say it. "I told you so."
Sana söylemiştim bak!
I told you! Look, what did I say?
- Quinn'in yaptığını sana söylemiştim.
Quinn did it. I told you.
- Ne yapıyorsun... bununla ilgileneceğimi sana söylemiştim.
What are you doing? I told you I'd take care of it.
Bir hata yapacaksın, ve yaptığında "sana söylemiştim" lafının güzel, inkar edilemez tatlılığını yaşayacağım.
You will make a mistake and when you do, I will be there to indulge in the undeniable pleasure and sweet satisfaction of "I told you so."
Sana söylemiştim.
I told you so.
Şu an sana söylemiştim demeni duymak istemiyorum, şimdi olmaz.
I don't want to hear it, the "I told you sos," not now.
Sana evde kalmanı söylemiştim.
I told you to stay home.
Sana onları buraya getirebileceğimi söylemiştim.
I told you I could get them here.
Koç, sana şampiyonluğu kazanacağımı söylemiştim.
Hey Coach, I told you I'd win you a championship.
Beni işe aldığında sana asla yalan söylemeyeceğimi söylemiştim Richard.
When you hired me, I told you I would never lie to you, Richard.
Sana burada tonla hatun olacağını söylemiştim.
I told you there'd be a ton of broads here.
Sana ne söylemiştim?
What did I tell you, huh?
Sana ne söylemiştim Sana yalnız gelmeni söyledim ve sen tanımadığım birini mi getirdin!
What did I tell you? I told you to come alone, and you bring this Guinea greaseball that I don't know!
- Sana söylemiştim.
I told you.
Sana vermeni söylemiştim.
I told you to give it back.
Söylemiştim sana.
I already told you.
Sana bunu söylemiştim.
I told you that already.
O buraya taşındığında bunun kader olduğunu ve birlikte olacağımızı söylemiştim sana.
I told you, when he moved here, that it was fate, that I knew that we were gonna end up together.
Sana tatilden sonra Shane'i kovmamız gerektiğini söylemiştim ama sadece karısının sahip olduğu iğrenç ikizler yüzünden bana kendimi kötü hisssettirdin.
I told you, I should have fired Shane after the holidays, but you made me feel bad because his wife had just had those hideous twins.
Çalışmanın güzel olduğunu sana aylar önce söylemiştim.
Hey, I told you your stuff was good months ago.
Sana gemimde patronluk taslamayı kesmeni söylemiştim.
I told you stop bossing my ship around.
- Söylemiştim sana!
I told you!
Dert edecek bir şey olmadığını söylemiştim sana.
I told you there was nothing to worry about.
Sana bu insanları tehdit etmemeni söylemiştim ama sen yine de bildiğini okudun.
I told you not to extort those people and you went ahead and did it anyway.
Sana bununla oynamamanı söylemiştim.
Now I told you not to fool with that.
Sana çadırda kalmanı söylemiştim.
Told you to stay in the damn tent.
- Sana karışmamanı söylemiştim.
_
- Sana üzgün olduğumu söylemiştim.
- I did say I was sorry.
Sana karşı olan hislerimin o yönde olmadığını söylemiştim.
And I told you I didn't feel that way.
- Sana iki kere onları aramanı söylemiştim.
- I've asked you twice to call them.
Pinokyo'nun peşindeler. Sana böyle şeylerin hiç iyi bitmediğini söylemiştim.
[Sighs] they're after Pinocchio.
Seni koruduğumu, ve sana değer verdiğimi söylemiştim. Gerçekten de öyle yaptım.
I told you that I protected you, that I cared for you, and I did.
Telefonda söylemiştim sana.
Oh, I told you on the phone. Well.
Söylemiştim sana, telefon durmadan çalıyor.
I told you, the phone has been ringing off the hook.
Söylemiştim sana.
I told you that.
- Sana incileri sevdiğimi söylemiştim.
- I told you I love pearls.
Annemin haşin olduğunu söylemiştim sana.
I told you my mom was rough.
Sana bir kere güçlerimin olduğu yeri hâlâ hissedebildiğimi söylemiştim.
I told you once that I could feel where my powers used to be.
Geçen hafta sana zamanı geldiğinde elimden geleni yaparak gideceğimi söylemiştim ya?
You know last week, when I said that I would go down swinging when the time came?
Sana işi bırakmayı düşündüğümü söylemiştim.
I told you that I was thinking about quitting.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]