Sayın avukat tradutor Inglês
459 parallel translation
Hayatınız boyunca bir şeyler çektiniz sayın avukat.
You've been pulling strings all your life, Mr. Lawyer.
- Sayın Avukat, devam edebilir miyiz?
- Let's get on, Counsel, shall we?
Sayın Avukat Guilloche ben asla kaybetmek için katılmam, hep kazanırım!
- To stay in touch with the people.
Sayın avukat Guilloche, Belediye Başkanı yenildi ha!
Say, Guilloche it's a good joke on the mayor.
Sayın avukat söz savunmanın.
You have the floor.
- Sayın Avukat Guilloche, Blair'i içeri tıktım.
Blaireau has been taken care of.
Sayın Avukat, Blaireu davası sizin için iyi bir puandı!
Very well done.
Sayın avukat sorgulamaya geçmeden önce, Bay Claude Dancer'ı tanıtabilir miyim?
Before counsel's challenge, may I introduce Mr. Claude Dancer to the court?
Sayın Avukat, mitinge devam edin.
Mr Attorney, go on with your meeting.
- Sayın avukat, nasılsınız?
Come in. - Good morning, counselor.
Sayın avukat J. Noble Daggett, kumarcı mısınız?
Lawyer, J Noble Daggett, are you a betting man?
Kesinlikle haklısınız sayın avukat.
You're absolutely right, counselor.
Normal, kurşunsuz, süper. Ne istersen, sayın avukatım.
Yeah, regular, unleaded, supreme, whatever you like, counselor.
- Sayın Avukat, size saygı duyuyorum, ama böyle bağırırsanız...
Lawyer, I respect you, but if you shout like this...
Afedersiniz sayın avukat.
Excuse me, counselor.
Biliyor musun, sayın avukat, onlar bu beyefendi ile... harika bir iş yaptılar.
You know, counselor, they did a wonderful job... with this gentleman.
Sayın avukat!
Counsellor!
Sayın avukat.
Counsellor.
Sayın Avukat.
Counsel.
Davalıların avukatı olarak, Sayın Yargıç ve saygıdeğer jüri üyeleri şunu belirtmeliyim ki, müvekkillerim sayın bölge savcısının zannettiği gibi vatana ihanetten yargılanmıyorlar.
As counsel for these defendants, Your Honor ladies and gentlemen of the jury I must point out that my clients are not on trial for treason against any philosophy of government as our esteemed district attorney seems to think.
Sayın Yargıç, ısrarla söylüyorum ki eğer alim avukatımız itiraz edecekse mahkemeye hitaben itiraz etsin, tanığıma değil.
Your Honor, I must insist... if the learned counsel for the defense wishes to object... let him address the court, not my witness.
Bay Horace senden akşam treniyle gidip avukatı Hakim Sol Fawler'la birlikte dönmeni istiyor. Yarın onu da alıp evimize gelmeni istiyor.
Mr. Horace say for you to be taking the evening train for Mobile... and be toting back with you Judge Sol Fowler, his attorney at law... and then you got to fetch him to our house tomorrow.
Bu avukatın... yargılanan çok sayıda çocuk gördüğünü düşün.
Put the case that this legal advisor has often seen children tried at the criminal bar.
Sayın Hakim, avukat bu sinsi ve... kadınsı imaları bırakabilir mi lütfen?
Would Your Honor instruct counsel... to refrain from these sly and feminine hints?
- Ya sana avukat gönderseydim ne yapardın?
- Then what would you say if I sent the lawyer to you?
Avukat olarak Sayın, Frank R. Reid, Ve kurallara göre atanan ortak savunma avukatı,
As counsel, the Honorable Frank R. Reid, and as associate counsel the regularly appointed defense counsel,
Avukatını görünceye kadar başka bir şey söyleme.
Now, don't say another word until you see a lawyer.
Sayın Gujlloche, avukatın bu tavrını not edin lütfen.
- That sounds like the stuff you've been printing.
İnsanlar onun benden daha iyi bir avukat olmadığını söylüyorlar.
People say that he is a lawyer no more than I am.
Sayın yargıç bu görüşmeler sırasında savunma avukatının yaptığı hafifliğe itiraz ediyorum.
I object to the note of levity which the counsel for the defence is introducing.
İnanın bana, Sayın Hâkim, Küçük Avukat'ın kim olduğunu bulmak için çok çabaladığınız için üzgünüm.
Believe me, Your Honor, I'm sorry you have to work so hard to find out who the little lawyer is.
Benson'ın avukatı, hala satmayacağını söylüyor.
Benson's attorneys say he still won't sell.
Şu dostunuz Jarrett'ın bir avukat olduğunu mu söylüyorsunuz?
You say this fellow Jarrett is a lawyer?
Bayan! Dedikleri gibi şeytanın avukatı olmak istemem ama..
Ma'am I don't like to be. like they say.
Bir sorun olursa avukatına danışacağını söyle ve hemen beni ara.
If there are problems, say you have to check with your lawyer and call me. - Potter, it's only a promotion.
California'lı avukat, Sayın Moore, Ku Klux Klan diyor.
The Californian lawyer, the indescribable Mr. Moore, mention the Ku Klux Klan.
Sayın yargıç, savunma avukatı ve jüri üyesi beyler bayanlar... şu an önümüzde duran dava... Maryland eyaleti tarihinde... bir kişi tarafından işlenmiş... en vahşi cinayetler silsilesinin davasıdır.
Your Honor, defense counsel... ladies and gentlemen of the jury... the case we have before us... is one of the most savage crimes ever perpetrated... by one individual in the history of the state of Maryland.
Sayın Yargıç, savunma avukatı olarak...
Your Honor, as The defense lawyer..
Sayın yargıç, Bay Foreman, sayın jüri üyeleri... Benim adım Arthur Kirkland. Sanığın avukatıyım.
Your Honor, Mr. Foreman, ladies and gentleman of the jury, my name is Arthur Kirkland, and I am the defense counsel for the defendant, Judge Henry T. Fleming.
iyi o zaman, avukatıma anlatırsın.
Fine, then say it to my lawyer.
Konuşmak zorunda olmadığını, avukat tutabileceğini söyledik.
Now, we told him he didn't have to say anything... that he could have a lawyer, all that stuff.
Bayan Cutwater avukatınız olarak, sizi bilgilendirmek benim görevim. Vasiyetinize itiraz edilebilir, eğer kanunen aklı başında sayılmazsanız.
Miss Cutwater, as your attorney it is my duty to inform you that the will could be contested if you're deemed... not of perfectly sound mind.
Bay, Wong, avukatımız olarak yarın çocuğu ziyarete gittiğinde onu unutmadığımızı söyle ve yalnız olmadığına ikna et.
Mr. Wong, as our lawyer, when you visit the kid tomorrow... try to persuade him... to remember to say he was alone
Bense ona avukat olacağını söylüyorum. Yoksa poposunu tekmelerim.
I say he's gonna be a lawyer or I'm gonna kick his butt.
Sayın Yargıç, Savunma avukatı gizli bir dosyadaki... gizli bilgileri pervasızca açıklıyor.
Your Honour, Counsel is recklessly exposing privileged information... from a classified case.
Altı milyon dolar konusunda avukatın bunu söylemeni mi istedi?
That's what your lawyer told you to say to six million bucks?
Sayın danışman, siz bu adamın yasal avukatısınız.
Counselor, you're this man's legal advisor.
Sayın Hakim. Davacının avukatı, bahsi geçen raporu mahkemeye sunacak mı?
Your Honor, does plaintiff's counsel intend to introduce this alleged report?
Sayın Yargıç, avukatım bu sabah yok.
Your Honor, my defender is not here this morning.
- Sayın Hakim! - Avukat, söylediklerinizi değerlendirmeyeceğim.
- I'll hold you in contempt.
Sayın Yargıç, avukat, jüri üyeleri.
Your Honour, counsel, members of the jury.
avukat 255
avukat bey 59
avukatlar 52
avukat istiyorum 18
avukatım 69
avukat mı 20
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
avukat bey 59
avukatlar 52
avukat istiyorum 18
avukatım 69
avukat mı 20
sayın 41
sayın hakim 274
sayın hâkim 72
sayın yargıç 1202
sayın savcı 26
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
sayın müdür 27
sayın vali 65
sayın bayım 28
sayın bakan 89
sayın büyükelçi 44
sayın başkanım 16
sayın müdürüm 19
sayın başkan 665
sayın bayan 20
sayın müdür 27
sayın vali 65
sayın bayım 28
sayın bakan 89
sayın büyükelçi 44
sayın başkanım 16