Sağ olun efendim tradutor Inglês
563 parallel translation
- Siz sağ olun efendim.
- Thank you, sir.
Sağ olun efendim.
Thank you, sir.
- Sağ olun efendim.
- Thank you, sir.
Kraliyet Kuzey Surrey alayı beşinci birliği. Sağ olun efendim.
Number Five Company of the Royal North Surreys.
Sağ olun efendim.
Bless you, sir.
Sağ olun efendim.
- Thank you, sir.
Peki efendim, sağ olun efendim.
Yes, sir. Thank you, sir.
- Sağ olun efendim. Ben yedim.
- Thank you, sir, I've had my dinner.
Sağ olun efendim. Ama ben okuyacaklarımı ezbere biliyorum.
Thank you, sir, but I knows my text without the book.
Sağ olun efendim. 27.6.
Thank you very much, sir.
Çok sağ olun efendim.
I thank you, sir.
- Çok sağ olun efendim.
- Thank you kindly, sir.
Çok sağ olun efendim.
Thank you kindly, sir.
- Sağ olun efendim!
- Thank you, sir!
Sağ olun efendim.
Sir.
Sağ olun efendim.
Well, thank you, sir.
Sağ olun efendim.
Oh, thank you, sir.
Sağ olun efendim. Ama anlayamadım.
Thank you, Monsieur le Baron, but I don't understand.
Hayır, sağ olun efendim.
No, thank you, sir.
Sağ olun efendim.
- Thanks.
Çok sağ olun efendim.
Bless you, master.
- Sağ olun efendim.
Thank you, sir.
- Sağ olun efendim.
- Yes, sir. Thank you, sir.
Sağ olun efendim.
Yes, sir. Thank you.
- Sağ olun efendim.
Carry on. - Thank you, sir.
Sağ olun, efendim.
Thank you, sir.
- Evet, efendim, sağ olun.
- Yes, sir. Thank you, sir.
— Evet efendim, çok sağ olun.
- Yes, sir. And thank you very much, sir.
- Sağ olun, iyi efendim.
- Thanks, good master.
- Sağ olun efendim!
- Thank you! - Give me the receipt, Davis.
Onun rızasını alırsan, ben de veriyorum. Sağ olun, efendim.
However, if you get his consent, you have mine.
- Sağ olun, efendim.
How are you?
- Sağ olun, efendim.
- Thank you again, sir.
- Sag olun, efendim.
- Thank you, sir.
- Sag olun, efendim.
- Oh, thank you, sir.
- Sağ olun, efendim. - Yapabileceğim herhangi bir şey var mı?
Is there anything I can do?
- Sağ olun, efendim.
- Thank you, sir.
- Sağ olun efendim.
Mike!
Sag olun, efendim.
Thank you, sir.
Sağ olun, efendim. Ben sizin büyük bir hayranınızım.
- Sir, I'm a great admirer.
Sağ olun, efendim. Evet, beni çok sever.
I thank His Grace, I know he loves me well.
- Baş üstüne efendim. sağ olun.
- Yes, sir. Yes, sir. Thank you.
- İyiyim efendim, sağ olun.
- All right, sir, thank you.
Fena değil, sağ olun, efendim.
Not so bad, thank you, sir.
- Ne verirseniz, sağ olun, efendim.
- Whatever you want, thanks, sir.
- Hayır, sağ olun efendim.
- Uh, have a drink.
Sağ olun, efendim.
- Thank you, sir. - Okay.
- Evet efendim. Pekala, siz bilirsiniz. Sağ olun Yargıç.
Your Honor, the Department of Public Welfare is charged with the responsibility of ministering to the well being of all its citizens.
- Sağ olun, efendim.
It isn't the Ritz, but we don't exactly go undernourished here.
Tabii efendim. Sağ olun.
Yes, sir, thank you.
Sağ olun, efendim.
Thank you.
sağ olun 1548
sag olun 27
sağ olun hanımefendi 17
sağ olun bayım 19
efendim 34795
efendimiz 532
sağ ol 3935
sag ol 70
sağ ol anne 25
sağ ol canım 30
sag olun 27
sağ olun hanımefendi 17
sağ olun bayım 19
efendim 34795
efendimiz 532
sağ ol 3935
sag ol 70
sağ ol anne 25
sağ ol canım 30