Sen kötüsün tradutor Inglês
440 parallel translation
Bence sen kötüsün!
I think you're evil!
Ama sen kötüsün.
You're being mean.
Bu Asıl Yönerge. Ve sen kötüsün.
That is the prime directive, and you are the evil.
Sen kötüsün.
You are the evil.
Sen kötüsün. - Asıl Yönerge'yi yerine getir.
Fulfill the prime directive.
Yat. Sen kötüsün.
You're awful!
Sen kötüsün, sen yalancısın, Karol değil.
! You're bitter, you're lying, it wasn't Karol.
Sen kötüsün.
AND YOU BETTER LEARN QUICK.
Sen kötüsün
You are a bad element,
Sen kötüsün!
You're bad!
Hiç olmazsa sen kötüsün.
But bad, nonetheless.
Sen kötüsün.
You're mean.
Sen kötüsün, annen de deli!
You're no good and your mother's crazy!
- Sen kötüsün demek istemiyorum.
- Not that you're bad.
- Sen de kötüsün!
- You're as bad!
— Sen de diğerleri kadar kötüsün.
- You're just as bad as the rest of them.
Sen birazcık daha kötüsün.
Only you're a little more rotten.
Beni gerçekten sevseydin değişirdim. Ama sen de herkes gibisin, hatta daha kötüsün.
I would've changed if you'd really loved me, but you're like the rest, worse even.
- Ve sen ancak bir çocuk kadar kötüsün.
- And you just as bad as the boy.
Kötüsün sen!
You are bad.
Sen de kötüsün, sert çocuk!
You're just as bad, tough guy!
Sen de efendin kadar kötüsün.
You're as bad as your master.
Çünkü sen de en az onlar kadar kötüsün.
Because you're just as bad as the worst of them.
- Sen eskisinden daha da kötüsün.
- You're worse than you were before.
Diğerlerinden daha kötüsün, sen korkunçsun.
You're worse than the others, You're horrible!
Sen de onun kadar kötüsün.
You're as bad as him.
Sen de diğerleri kadar kötüsün.
You're as bad as the rest of them.
Sen de onun kadar kötüsün.
You know, you're as bad as he is.
Sen çok kötüsün.
You're evil.
Sen ondan her zaman daha kötüsün.
You're worse than he ever was.
Sen ondan daha kötüsün!
You're even worse than him!
- Sen minik bir kötüsün.
- Oh, you are a meanie-weanie.
Slut Luciana dan bile daha kötüsün sen
Worse than that slut of Luciana.
- Sen bir hayvandan bile kötüsün.
- You'reworsethan an animal.
Sen Türklerden daha kötüsün!
You are worse than the Turks!
- Quentin, buraya gel! - Sen polisten bile kötüsün.
- You're worse than the fuzz.
Sen babandan daha kötüsün!
You are worse than your father!
Tabiki, ve sen de babandan daha kötüsün!
Sure, and you're a worse womanizer than your father!
Tang San-yao, sen çok kötüsün.
Tang San-yao, you're so malicious
Reinhold bir pislikse sen daha kötüsün.
If Reinhold's scum, you're even worse.
Sen çok kötüsün.
You're so mean.
Sen düşündüğümden daha da kötüsün.
You're worse than I thought.
Piç herif, sen ondan daha kötüsün.
You bastard, you're worse than he is.
Mark seni istemiyor, çünkü sen çirkinsin ve kötüsün.
Mark doesn't want you, because you're mean and evil.
Sen Ranken dan daha kötüsün işte doğru olan bu
You know... you're worse than Ranken, when the truth comes out.
Sen kendinden bile daha kötüsün
You're more evil than even you
Howard, sen çok kötüsün.
Howard, you really are the worst.
Sen de Al kadar kötüsün.
You're as bad as Al.
Sen çok kötüsün.
You've been bad.
Sen onlardan bile daha kötüsün!
You're worse than them!
Sen de diğerleri kadar kötüsün.
You're as bad as the rest...
kötüsün 16
sen kimsin 1268
sen kaç yaşındasın 49
sen kaybettin 44
sen kimsin ki 21
sen kaybedersin 20
sen karar ver 57
sen kal 82
sen ki 17
sen kullan 51
sen kimsin 1268
sen kaç yaşındasın 49
sen kaybettin 44
sen kimsin ki 21
sen kaybedersin 20
sen karar ver 57
sen kal 82
sen ki 17
sen kullan 51
sen keyfine bak 22
sen kendini ne sanıyorsun 49
sen kes sesini 31
sen konuşuyorsun 18
sen kendine bak 48
sen konuş 32
sen kazandın 332
sen kapa çeneni 61
sen kim oluyorsun 19
sen kalıyorsun 20
sen kendini ne sanıyorsun 49
sen kes sesini 31
sen konuşuyorsun 18
sen kendine bak 48
sen konuş 32
sen kazandın 332
sen kapa çeneni 61
sen kim oluyorsun 19
sen kalıyorsun 20