Seninle evleneceğim tradutor Inglês
258 parallel translation
Yaman'ı öldürecek olursam, söz seninle evleneceğim.
If I ever kill Yaman, I'll marry you.
Şimdi seninle evleneceğim Lulu.
Now I'll marry Lulu.
çünkü ben seninle evleneceğim.
Because I'm a-going to marry you.
Seninle evleneceğim.
- I'm a-going to marry you.
"Seninle evleneceğim Edward. Evleneceğim" de. Hadi söyle Jane.
Say, "Edward, I'll marry you." Say it, Jane.
- Hemen "Seninle evleneceğim Edward" de.
- Read quickly. Say, "Edward, I'll marry you."
- Tamam, seninle evleneceğim. Şu bölümü bitirir bitirmez.
- Okay, I'll marry you right after I finish my chapter.
Seninle evleneceğim.
I'll marry you.
Hiç kanın olmadığı ortaya çıksa bile seninle evleneceğim.
I'll marry you if it turns out you have no blood at all.
Seni seviyorum. Seninle evleneceğim!
I'll marry you!
Zengin olunca, seninle evleneceğim.
When I'm rich, I'll marry you.
Seninle evleneceğim!
I'll marry you!
Yarın seninle evleneceğim.
Tomorrow I'll marry you.
Eğer, her hangi bir mucize olur da yaşarsam söz veriyorum, seninle evleneceğim.
Lf, by any miracle, I survive, I promise I'll marry you.
Bu işler bittiğinde, seninle evleneceğim.
When things are all over, I'm going to marry you.
seninle evleneceğim için sarhoş gibiyim bu yaptıklarım yerine olumlu düşünüp, bir tavşan ayağı ve dört yapraklı bir yonca bulundurmalıyım, cebimde, arabada... ve..
It's like you married an alcoholic, isn't it? Only, instead of bottles in the chandelier, it's rabbits'feet and four-leaf clovers in my pockets, in the car... and... and you're all mine.
Tamam, seninle evleneceğim!
Okay, I'll marry you!
Yine de seninle evleneceğim.
I'll marry you anyway.
Araya savaş da fazer de girse seninle evleneceğim.
I'm gonna marry you, mister, battle or phaser weapons notwithstanding.
Seninle evleneceğim, değil mi?
I'm going to marry you, am I not?
Ve seninle evleneceğim.
And I will marry you.
Seninle evleneceğim.
I'll even marry you.
Gwen, seninle evleneceğim.
Gwen, I'm gonna marry you.
- Gwen, seninle evleneceğim.
- Gwen, I'm going to marry you.
Toni, seninle evleneceğim.
Toni, I'm going to marry you.
Danielle, seninle evleneceğim.
Danielle, I'm going to marry you.
Herkesle uyumuş olsan bile seninle evleneceğim.
I'll marry you even if you sleep with everyone.
Ben seni seviyorum ve seninle evleneceğim.
But I love you and I'm going to marry you.
Turna! Seninle evleneceğim!
Well, Crane, I will marry you.
Sonra de, seninle evleneceğim!
And marry you?
Seninle evleneceğim.
I'm going to marry you.
Peki, seninle evleneceğim.
All right, I will marry you.
Seninle evleneceğim, Heintz.
I'll marry you, Heintz.
Biliyor musun, seninle evleneceğim.
I'm going to marry you.
Mezun olduğun gün doktor ünvanını kazandığın an seninle evleneceğim. Sana yardım edip, yanında olacağım... gücümün yettiğince.
The day that you graduate, the minute you get your M.D., I'll marry you, and I'll help you, and I'll be with you as much as I can until then.
Bir gün mutlaka seninle evleneceğim.
I'm still going to marry you one of these days.
Hung, Seninle evleneceğim.
Hung, I'll marry you.
Seninle evleneceğim.
- I'll marry you.
Bir gün seninle evleneceğim Lorraine.
I'm going to marry you someday, Lorraine.
Kız kardeşinle evleneceğim, seninle değil.
I'm marrying your sister, not you.
Seninle evleneceğim Edward.
Edward, I'll marry you.
Seninle şimdi, bu gece evleneceğim.
I'll marry you now - tonight.
- Seninle elbette evleneceğim ama... - Hayır, hayır.
- Of course I'll marry you, but- -
Bir firavunla evleneceğim... seninle.
I shall marry a Pharaoh you.
Tatlım, seninle evleneceğim.
I'll fight Dempsey, kiss a cop, anything.
Seninle Jacqueline'nin düğününden hemen sonra evleneceğim.
I will marry you straight after Jacqueline's wedding
Seninle istediğin zaman evleneceğim.
I'll marry you as soon as you like.
Seni affediyorum ve seninle yine de evleneceğim.
I forgive you, and I'm gonna marry you anyway.
Seninle bir hafta içinde evleneceğim.
That in a week I'm marrying you.
Eğer ona karşı en ufak ilginiz olsaydı sorun yoktu, onu benim yerime seninle evlendirirdim. Ama öyle olmadığına göre ilk kararıma bağlı kalacağım. Onunla kendim evleneceğim.
If you had felt any inclination for her you should have married her instead of me but as it is, I will return to my first intention and marry her myself.
Evet, Charlie. Seninle evleneceğim.
YEAH, CHARLIE, I'LL MARRY YOU.
evleneceğim 37
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
senin mi 196
senin adına çok sevindim 42
seninle mi 82
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
senin mi 196
senin adına çok sevindim 42
seninle mi 82