Siz mi tradutor Inglês
9,909 parallel translation
- Siz mi davet ediyorsunuz?
- Are you the one inviting her?
Rochester'da olanlardan siz mi sorumlusunuz?
Were you responsible for what happened in Rochester?
Fotoğrafı siz mi çektiniz?
Did you take the picture?
Bay Grimes, cinsel tacizin şikâyet edildiği gün Bay Manning'i siz mi muayene ettiniz?
Dr. Grimes, you examined Mr. Manning the day he reported the sexual abuse? Alleged abuse.
Bunun hepsini siz mi içeceksiniz?
That guy. You guys just gonna hover over this thing?
Siz mi seslendiniz, efendim?
You hollered, my lord?
Duvarları siz mi yaptınız?
You put up the wall?
Siz mi?
You?
Tom Murphy'yi siz mi öldürdünüz?
Did you kill Tom Murphy?
Ve ardından Ürdün Vadisi hakkında birkaç kelime, yoksa anlaşmamızı duyurmayı siz mi tercih edersiniz?
And then a few words about the Jordan Valley, or if you'd prefer to announce our agreement.
Evimi yakıp kül eden kötü adamı siz mi yakalayacaksınız?
Are you gonna catch the bad man who burnt down my house?
Müfettiş Speight'e bunu siz mi verdiniz?
Did you give this to Inspector Speight?
Siz Grönland'da kahvaltıda bunu yiyiyorsunuz, değil mi?
That's what you have for breakfast in Greenland, right?
Buna siyaset mi diyorsunuz siz?
You call this politics?
Siz bu sabah buradaydınız, değil mi?
You guys were out here this morning, right?
- Siz de oradaydınız değil mi, Bay McInnis?
You were there, too, weren't you, Mr. McInnis? Yes.
- Siz değil mi?
You're not?
Evet, siz de mi?
Yes, you are too?
- Jang Pil Woo ve Başkan Oh'u Ahn Sang Goo ile siz tanıştırdınız değil mi?
You introduced Ahn to Jang and Oh, didn't you? No, I didn't.
Siz hiç çatışmaya girdiniz mi?
A lot of you guys seen combat?
Siz emirlere uymayı pek sevmiyorsunuz, değil mi?
Because you can't be following order, right?
Siz de böyle mi düşünüyorsunuz?
Do you think that?
- Peki siz hiç oynar mısınız yoksa yalnızca seyirci mi kalırsınız?
And do you ever play... or only spectate?
El ele mi tutuşuyorsunuz siz?
Are you two holding hands?
- Siz kabul edildiniz mi kaşarlar?
You bitches get in? Hm? No.
Siz hakemlersiniz değil mi?
You're the judges, aren't you?
Siz yukarı kattansınız, değil mi?
You guys are from upstairs, right?
A-Ama Efendi Beerus, Buraya intikam için geldim, siz engellemek mi istiyorsunuz?
But... But Lord Beerus, I came here for vengeance, are you planning to intervene?
Yani siz cidden beni durdurmak için gelmediniz mi?
Then you seriously didn't come to stop me?
Siz erkeklerden biri biraz yağ sürmeme yardımcı olabilir mi?
Can one of you boys help rub some oil on me?
Siz sadık İngiliz vatandaşlarınıza böyle mi davranıyorsunuz?
Is this how you treat loyal British citizens?
Siz sadık İngiliz vatandaşlarına böyle mi davranıyorsunuz?
Is this how you treat loyal British citizens?
Barbarlara karşı savaştınız siz, öyle değil mi?
You fought against the savages, did you not?
Ben size suçu ve yerini bildiriyorum, siz de, o yere destek gönderiyorsunuz, öyle mi?
I tell you the crime and the location, and you send assistance to said location?
Siz de fark ettiniz mi?
You guys picking up on this?
Annesinin yaptığı son yemeği yiyoruz. Siz de çocuk gibi birbirinize mi fırlatacaksınız bu yemekleri?
We're eating the last food his mother ever made, and you were gonna throw it at each other like children?
Siz aptallar dünyayı kurtarabileceğinizi mi sanıyorsunuz?
You idiots think you can save the planet?
Siz şövalye değildiniz ama Renly Baratheon'un Kral Muhafızı'ydınız, değil mi?
You weren't a knight, but you were Kingsguard to Renly Baratheon, weren't you?
Peki siz, beni öldürüp öldürmeyeceğinize karar verdiniz mi?
Have you decided yet whether you're going to have me killed?
"Siz gençler." Sahi mi?
"You guys." really?
Siz sürekli bir şeyler mi pişirirsiniz?
You bake much?
Evet, ama bunu siz düşünmüş olsaydınız siz de yapardınız değil mi?
I mean, you've been screwing Frank for years? I mean, you guys would have done that, too, right, if you'd thought of it?
Siz mi?
You guys?
Delirdiniz mi siz?
Have you gone crazy?
Siz başka bir şey mi istiyorsunuz?
You guys need anything else?
Siz ikiniz önceden sevgiliydiniz, değil mi?
So, you guys used to be a couple, right?
Ben mi bir şey kaçırdım, siz de mi saldırıya uğradınız?
Did I miss something? Were you attacked, as well?
Bayan Horner, siz de aynı şekilde mi düşünüyorsunuz?
Mrs. Horner, you feel the same?
Mr. Whitting, duruşma öncesi oturumu siz talep ettiniz değil mi?
Mr. Whitting, you asked for this pretrial hearing, correct?
Siz de kendinizi böyle tanımlardınız, değil mi Bay Barrow?
That's how you would describe yourself, isn't it, Mr. Barrow?
Siz ikiniz, takımın geri kalanı ortaya çıksın diye mi bekliyorsunuz?
You two waiting for the rest of your ball team to show up?
siz misiniz 151
siz miydiniz 36
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
mira 52
mimi 88
siz miydiniz 36
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
mira 52
mimi 88