Tatil mi tradutor Inglês
466 parallel translation
Tatil mi?
A vacation?
- Ne oldu Billy amca, tatil mi?
What is this, Uncle Billy? A holiday? George.
Yoksa deniz kenarında güzel bir tatil mi yapıyordun?
Been having a pleasant holiday at Cannes?
Tatil mi?
On his vacation?
Tatil mi?
Vacation?
Hangi rüzgar attı? Tatil mi?
- What brings you home?
Tatil mi?
A holiday?
Tatil mi?
Holiday?
Ne işin var burada, tatil mi yapıyorsun?
What are you doing here, vacationing?
- Tatil mi?
- A vacation?
Tatil mi?
Holidays?
- Üç gün. - İş mi, tatil mi?
- Business or pleasure?
Bir kız adet mi görüyor, yoksa tatil mi yapıyor, ne bileceksin?
How do you know when a girl has her monthly, or just taking days off?
Sen buna tatil mi diyorsun?
You call this a vacation?
Bugün tatil mi Cilly?
Is today a holiday, Cilly?
Ne bu, tatil mi?
What is this, a holiday?
Ailecek güzel bir tatil mi yapıyorsunuz?
Having a nice little family vacation?
O da sinirli... bir tatil mi geçirdi?
Did he have a nervous... vacation, too?
Burada... burada gördüğünüz tatil yapan adamlar, değil mi?
That's... that's just lads on holiday, innit?
Hayatımda çıktığım bu ilk tatil elime aynı fırsat bir daha geçecek mi?
This is the first vacation I've ever had in my life and who knows if I'll get a chance again.
Uzun bir tatil gibisi yoktur, öyle değil mi?
There's nothing like a nice, long rest, is there?
- Öyleyse bu tatil değil mi?
- Then this isn't a vacation?
Buralar tam tatil yapılacak yer, değil mi?
This region is perfect for holidays.
O tatil yapabilsin diye kendi evimi yeniden dekore etmemi mi istiyor?
She wants me to have my house redecorated... - so she can use it for her vacation? - Yes.
- Tatil için para biriktirsek mi?
- Shall we saving for a trip?
Charlie, buraya iş için mi yoksa tatil için mi geldin?
Are you here on business, Charlie, or is this your holiday?
Tatil için mi geldin?
Down here for a holiday?
Bunu tatil gibi olduğunu söylediniz, değil mi?
You did say that this was vacation, didn't you?
Bu melodram için nasıl ustalıkla tatil bahtlılığı ve Paris arkaplanından yararlandığımı fark ettiniz mi?
Notice, Miss Simpson, how cleverly I play our suspense-filled melodrama against a background of holiday serendipity in "gay Paris".
- Tatil ilan edeceklerini mi sanıyorsun?
- Do you think they'd declare a holiday?
Bunu vurgulamak için tatil dönemi mi geçirmemiz lazım?
Why do we have to have a holiday season to emphasize it?
Tatil yapmak için bilerek mi düştün yoksa?
What'd you do, take a fall on purpose so you could get a little vacation?
- Tatil değil, değil mi?
- It isn't a holiday, is it?
- Tatil resmi mi?
- Holiday snaps?
Harika bir tatil olacak, değil mi?
It would be rather lovely, don't you think?
Tatil için mi buradasınız, yoksa...
Are you here on holiday or?
Komiser, buraya sırf bir tatil yeri aramak için geldiğini söylemeyeceksin, değil mi?
Lieutenant, you're not gonna tell me you drove down here just to look for a vacation spot, are you?
Yoksa tatil almak için mi geldiniz?
Or have you come To arrange a holiday?
Tatil iyi geçti mi?
Have a nice vacation?
Tatil için mi geldin?
Are you on vacation?
"Ateşkes günü gibi büyük bir tatil olmalı değil mi?"
"It's gotta be like a big holiday, like Armistice Day, right?"
Tatil için mi buradasınız?
Pleased to meet you.
İngiltere'de bir tatil yapmayı planlıyorsunuz, öyle değil mi?
You're planning a holiday to England, are you?
Bugün tatil günü değil mi?
Isn't it a holiday today?
Yoksa iş bitince tatil yapabilirsin vaadinde mi bulundular?
Or did they promise you a vacation when you got the job done?
- Tatil için değil, öyle mi?
You don't have a travel section, do you? No.
- Tatil keyfi mi, Benoit? - Kesinlikle!
- Enjoying the vacation, Benoit?
Tatil için mi?
For vacation?
Tatil için çok güzel bir yer, öyle mi?
Great place for a vacation, isn't it?
13 00 : 44 : 52 : 21 Ne, tatil mi yapıyoruz?
Taking it easy?
Tatil köyü için gelen mi?
The summer camp?