Umurumuzda değil tradutor Inglês
319 parallel translation
Şansınıza son bir kaç gün ne yaptığınız pek de umurumuzda değil.
Fortunately for you..... we're not actually interested in what you did over the last few days.
Koyun bizim umurumuzda değil.
What do we care about your sheep?
Biz kazanacağız, sizin gibilerin ne yapacağı umurumuzda değil.
We'll win, no matter what you guys do.
Umurumuzda değil.
We don't mind.
- Hiç umurumuzda değil.
- Oh, we don't care.
Ama ülkemizi suçluların ellerine teslim eden bu insanların bizler için söyledikleri umurumuzda değil.
But we don't care what those people say who turned our country over into the hands of criminals.
Kimsenin sağlığıyla ilgilenmemen umurumuzda değil.
Nobody's interested in how medically unconcerned you are.
Nerede bulacağın umurumuzda değil.
We don't care where you find them.
Artık politika hakkında hiçbir şey umurumuzda değil, değil mi?
We don't care anything about politics now, do we?
Umurumuzda değil.
We don't care.
O şey umurumuzda değil.
We don't care about that.
Canımızın istediği şeyleri yiyoruz, dünya umurumuzda değil.
Eating away to our heart's content without a care in the world.
Şu anda postu kurtarmaktan başka bir şey umurumuzda değil.
The only thing we care about is saving our own hides.
Açıkçası kiminle seyahat ettiğimiz umurumuzda değil.
We don't care who we travel with, frankly.
Umurumuzda değil, Umurumuzda değil,
We couldn't care less, We couldn't care less,
Umurumuzda değil...
We couldn't care less...
Frosty, yetişkinlerin ne söylediği umurumuzda değil canlandığını hepimiz biliyoruz.
Aw, Frosty, we don't care what grown-ups say, we know you DID come to life.
Artık altın veyz para umurumuzda değil hayatımızın derdine düştük!
Well... we don't care for gold or money anymore we're concerned for our own lives!
O umurumuzda değil.
We don't care about him.
İskoçya'da keklik avlıyor olsa bile umurumuzda değil!
I don't care if he's in Scotland shooting grouse!
Ne söylediğin umurumuzda değil.
We don't care what you say.
İçeri nasıl girdiğin umurumuzda değil.
And we don't care how you get inside.
Şimdi, senin tabiatına aykırı gelebilir, ama o Dışişlerinden gelen bir hakikat, Salah'ın suçlu ya da masum olması umurumuzda değil.
Now, it may go against your grain, but it's reality right from the State Department, and we don't care if Salah is guilty or innocent.
Umurumuzda değil!
We don't care!
Bakın Dr. Lesh, olanlar umurumuzda değil... Ne o gürültüler, ne o parlak ışıklar... ne çığlıklar, ne de müzik.
Look, Dr. Lesh, we don't care about the disturbances... the pounding and the flashing... the screaming, the music.
Hiç umurumuzda değil mi sanıyorlar?
Do they think we don't care?
Kim olduğun umurumuzda değil!
No one gives a damn who you are!
Aslında umurumuzda değil.
Actually, we don't care.
# Çünkü umurumuzda değil. Aklınızda ne varsa. #
♪'Cause we don't care just what you got in mind ♪
Kız umurumuzda değil.
Screw the girl!
Güzel bir aracımız var, keyfimiz yerinde ve kamu güvenliği umurumuzda değil.
We've got fine wheels, good tunes and a total disregard for public safety.
- Tahtın umurumuzda değil!
- We don't give a damn for your throne!
- Hiç umurumuzda değil!
- Not really. No.
Bu umurumuzda değil.
We don't give a shit.
"Tamam" dediniz, "saçları ve gözü kahverengi olmuş umurumuzda değil,"
"We don't care about brown hair and brown eyes."
Amca Mücevher umurumuzda değil.
Oh, uncle we don't care about the jewel.
Kimin ne dediği umurumuzda değil.
We don't care what people say.
Amerikalılar umurumuzda değil.
We don't care about the Americans.
Sakatlanmanız umurumuzda değil.
Your greatest value to us is, we don't care whether you get hurt.
Senin o aptal kaleni yapmak umurumuzda değil.
We don't give a dead rat about building your dorky fort.
Umurumuzda değil!
- We don't care!
- Soda umurumuzda değil.
- We don't care for Soda.
Senin gözlemelerin umurumuzda değil.
We don't care about your blintzes.
Sen çirkin bir kalbi olan kötü bir insansın... ve senin hakkımızda ne düşündüğün hiç umurumuzda değil.
You're a bad person with an ugly heart... and we don't give a flying fuck what you think.
Çalıntı mallar umurumuzda bile değil.
We don't give a damn about the loot.
Ne yaptığınızı bilmiyoruz, umurumuzda da değil.
We don't know what you're doing, and we don't care.
Burada bunlar umurumuzda bile değil.
In here, we couldn't care less!
Artık yaptıkların umurumuzda bile değil.
We're fed up with waiting too. It's not just you.
Seni öldürebiliriz, umurumuzda değil.
You can only save yourself by talking. We can kill you.
Şans tekerinde gereksiz kaybettiğimiz 3,000 Dolar umurumuzda bile değil.
Forgetting the $ 3,000 that we tossed away at that wheel of fortune.
Kazanmak umurumuzda değil.
We don't care about winning.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil mi ya 25
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
değil mi ya 25