Üzgünüm bayan tradutor Inglês
640 parallel translation
Bu bir onurdur ama üzgünüm Bayan Tae Yi Ryeong.
That really would be an honor. But... I must turn down your offer, Ms. Tae Yi Ryung.
Uşağım sizi korkuttuğu için üzgünüm bayan Thatcher.
I'm sorry, Miss Thatcher, that my servant scared you.
Çok üzgünüm Bayan Carr.
Very sorry, Mrs Carr.
Bunun için çok üzgünüm Bayan...
I'm very sorry about that, Miss...
Geciktiğimiz için üzgünüm Bayan Barton, ama biri ceketimi çalmış.
I'm so sorry we're late, Mrs. Barton, but somebody stole my coat.
Başınıza gelenler için üzgünüm Bayan -
I'm sorry about the incident, miss, uh -
Çok üzgünüm Bayan Collins.
I'm terribly sorry, Miss Collins.
Çantalarınız için üzgünüm Bayan Carter.
I'm sorry about your bags.
Çok üzgünüm Bayan Dunphy, ama Bayan Kelly onunla gitmemi istiyor.
And I regret this, Miss Dunphy, but Miss Kelly here seems to want me to go with her.
Hayır, üzgünüm bayan.
No, I'm sorry, ma'am.
tabiki değil üzgünüm bayan
Of course not. I'm very sorry, ma'am.
Sizi bu saatte buraya kadar getirttiğim için üzgünüm Bayan Lazick.
I'm sorry to have to bring you here at this hour, Mrs. Lazich. What do you want with me?
Çok üzgünüm Bayan Emery.
I'm terribly sorry, Mrs. Emery.
Daha fazla veremediğim için üzgünüm Bayan Page.
I'm sorry I can't give you any more, Mrs. Page.
- Çok üzgünüm bayan.
- SORRY, MA'AM -
Size yardim edemedigim için üzgünüm Bayan Marston.
I'm sorry I can't help you, Mrs. Marston.
- Okuldan ayrıldığım için çok üzgünüm Bayan Wright.
- I'm awfully sorry to leave, Miss Wright.
Çok üzgünüm Bayan Prudent.
Oh, I'm sorry, Miss Prudent.
Çok üzgünüm ama Bayan Wood Bay Wallstein ile 10 yıllık özel bir sözleşme imzalamış durumda.
I'm sorry but Mrs. Wood has signed... an exclusive 10 year contract with Mr. Wallstein.
- Çok üzgünüm, bayan Jackson.
I'm sorry, Mrs. Jackson.
Bayan Roubaud, çok üzgünüm.
Mrs. Roubaud, I'm so sorry.
Bayan Napaloni istasyonda kaybolduğu için çok üzgünüm.
I'm sorry for the mishap that occurred to Madam Napaloni.
Çok üzgünüm ama burada Bayan Janns diye biri yok.
I'm very sorry, but there is no Miss Janns here.
Bunu yaptığımız için üzgünüm, bayan... ama Paris polisi adına soruşturma yapıyoruz.
Sorry to have to do this, ma'am... but we're making inquiries on behalf of the Paris police.
Sizinle aynı fikirde olmadığım için üzgünüm, Bayan Walker.
Well, I'm sorry to disagree.
- üzgünüm, Bayan Crumly.
- Sorry, Miss Crumly.
Çok üzgünüm, bayan.
Oh, I'm sorry, ma'am.
Çok üzgünüm, Bayan Stevenson.
I'm very sorry for you, Mrs. Stevenson.
Evet teşekkürler üzgünüm cok üzgünüm bu doğal bişe bayan diğerleri nasıl?
Yes, thank you. I'm sorry I went to pieces so. Oh, it was only natural, ma'am.
- Olanlar için üzgünüm, Bayan Kane.
- I'm sorry about all this, Mrs Kane.
- üzgünüm... bu ilk ziyaretim olduğu için, bayanı ilk davet etme benim hakkım.
- l'm sorry... Since this is my first visit, I have first call on the lady.
Bayan Travers, üzgünüm ama mektubun sahte olmadığı artık çok açık.
Miss Travers, I'm sorry, but... it's very obvious now that this is not a forged letter.
Bayan Wilberforce, sizi bu durumun dışında tutmak istiyordum ama üzgünüm ki polis sizin de peşinizde.
MRS. WILBERFORCE, I WANTED TO SPARE YOU THIS, BUT I'M AFRAID THE POLICE ARE AFTER YOU TOO.
Şey, üzgünüm, Bayan Sigmund, size bunu garanti edemem.
Well, I'm sorry, Mrs. Sigmund, I can't give you a sealed guarantee.
Bayan Brown, üzgünüm.
Mrs. Brown, I'm sorry.
Özür dilerim Bayan Kratchna. Gerçekten de üzgünüm. Ama görevimi yapmalıyım.
I'm sorry, Miss Kratchna, real sorry but I gotta do my duty.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, bayan.
Sorry to disturb you, miss.
Bayan Agda, bu sabah için üzgünüm.
Miss Agda, I am sorry about this morning.
Dinleyin, Bayan White, bunu söylediğim için üzgünüm, ama ben...
I regret to have to say this... but I...
Bayan gerçekten çok üzgünüm.
Thanks. Mrs. I'm really sorry.
Bayanlar, sevgili dostunuz Bayan Elizabeth'in doğal nedenlerden ölmediğini haber verdiğim için üzgünüm.
Ladies, I'm sorry to inform you that your dear friend, Miss Elizabeth, did not die of natural causes.
Kötü haber taşıyıcısı olduğum için üzgünüm, Bayan Chaundry, fakat kocanız öldü.
Has there been an accident? Is Arthur all right? I'm sorry to be the bearer of bad news, Mrs. Chaundry, but your husband is dead.
Çok üzgünüm, bayan.
Very sorry, ma'am.
Çok üzgünüm. Bir anda Bayan Braithwaite'in mağaralarda bir yerlerde kaybolmuş olabileceği aklıma geldi ve onu aramağa gitmiştim.
Besides, I'd run out of reading material and I was beginning to be bored by my cuisine, which, while adequate, was somewhat limited by my equipment.
Bayan Osgood, çok üzgünüm, bu konuyu dostça halledemedik.
Mrs. Osgood, I'm terribly sorry we could not settle this matter amicably.
Bay ve Bayan Manville, geldiğinizde süit hazır olmadığı için üzgünüm.
Mr and Mrs Manville, sorry the suite wasn't ready when you arrived.
Bayan Beatrice rahatsız ettiğim için üzgünüm.
I'm telling Dame Beatrice! I'm sorry to disturb you.
Dexter'ın genç bayan subayı açık denizlere açılacağı için... çok üzgünüm. Ancak bu şekilde olması gerekli.
I'm very sorry that Dexter's young lady is going overseas, but that's beside the point.
Bayan Garvey, gözünüz morardığı için üzgünüm.
Mrs Garvey, I'm sorry about your black eye.
Hayır, Bayan Birdwell, üzgünüm.
No, Miss Birdwell, I'm sorry.
Bayan Vivenvore, çok üzgünüm.
MRS. VIVENCORE, I'M SO SORRY.
bayan 4473
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan bennet 77
bayan lee 52
bayan doyle 71
bayan daisy 50
bayanlar 870
bayanlar baylar 623
bayanlar ve baylar 1405
bayan smith 84
bayan o 169
bayan bennet 77
bayan lee 52
bayan doyle 71
bayan scott 58
bayanlar önden 23
bayan hunter 52
bayan johnson 73
bayan tate 49
bayan simpson 50
bayan harper 60
bayan davis 59
bayan hudson 105
bayan moore 56
bayanlar önden 23
bayan hunter 52
bayan johnson 73
bayan tate 49
bayan simpson 50
bayan harper 60
bayan davis 59
bayan hudson 105
bayan moore 56