Uzerimde tradutor Inglês
1,019 parallel translation
Üzerimde deney mi yapıyorsun ne?
Am I some kind of an experiment?
... Üzerimde Eastman denen bir ağırlık var.
... I've had a millstone named Eastman round my neck.
Üzerimde çok fazla yük var.
there's a lot I'd like to get off my chest.
Üzerimde nasıl duracak diye merak ettim.
I wanted to see how they'd look on me.
# Üzerimde yükselen, #
That raiseth me.
Üzerimde ölüm kokusu var.
The smell of death is still on me.
Üzerimde bu kadar var.
I do have that on me.
Üzerimde acayip bir yorgunluk var.
I'm awfully tired.
Üzerimde ki Birleşik Devletler Ordusu üniformasını... uzun yıllardır, gururla taşıyorum.
I've been wearing the uniform of the United States Army... most of my adult life, and I've worn it with pride.
- Üzerimde parmak izi bırakıyorsun.
You're leaving fingerprints on my arm.
Üzerimde taşımaktan sıkıldım.
I'm tired of draping those things over me.
Üzerimde hiç yok.
I don't have anything on me.
Üzerimde dinamit var, patlamak üzere.
There's dynamite, it's gonna blow up.
Üzerimde bir jeolog olduğumu anlatan bir koyun postu var.
I, uh, have a sheep skin that says I'm a geologist.
- Üzerimde değil!
Well, not on me.
Üzerimde silah yok kovboy.
I don't have a gun, cowboy.
Üzerimde bir Zero vardı. Altımda iki Mitsubishi.
A Zero above me, two Mitsubishis below....
Üzerimde güzel duruyor, Öyle değil mi?
It looks pretty on me, don't it?
Üzerimde para yok.
I don't have any money with me.
Üzerimde para yok.
I don't have the money on me ;
Üzerimde para edecek sadece bu silah kemeri var.
Only thing I've got on me is worth a hoot is this here gun belt.
Üzerimde böcekler varmış gibi mi duruyorum?
Listen, Major, let me ask you. Do I look like I got bugs on me?
- Üzerimde silah yok.
- I haven't a thing on me.
Üzerimde olduğunu mu sanıyorsun!
Don't think I've got it on me now!
Üzerimde para yok.
I've no money on me.
Üzerimde yok.
I just don't happen to have it on me.
Üzerimde başka para yok, inanın bana lütfen.
S money.
Üzerimde ölecek.
He's gonna die on me.
- Üzerimde biraz para var.
I've got some change.
Üzerimde hiçbir hakkın yok, yok!
You've no rights over me. None!
Üzerimde silah yok, silahşör.
I'm not armed, triggerman.
Üzerimde hayaletin varken mi?
With your ghost hanging over me?
Üzerimde bulunmasını istemiyorum.
Because I don't want it found on me.
Üzerimde gizli bir belge taşıyorum.
I have a secret document in my sleeve.
Üzerimde hiçbir şey olmamalı.
There should be nothing over me.
Üzerimde tüm bu eşyalar varken Paris'te tanıştığım Afrikalı gibi hissediyorum.
With all this stuff on me, I feel like an African I met in Paris.
Üzerimde Lenin'in emirlerini taşırdım.
I wear the Order of Lenin on my rump.
Üzerimde bir şey kalmadı.
It's empty.
- Üzerimde boya var mı hiç?
- Do you see any paint anywhere?
Üzerimde düz mavi bir palto var.
I have a plain blue coat.
Üzerimde oturmaya devam mı edeceksin?
Are you going to keep sitting on me?
Üzerimde etkisi olanlar bir karşım halinde : Karışım, politik önemden ekonomi politikten ve görsel tesirden oluyor.
The influences on me are a mixture : fiction has its political importance and political economics and visual impressions.
Üzerimde fazla para taşımam.
I don't carry that much money on me.
- Üzerimde uygun bir şeyler yok.
- I'm not dressed.
Üzerimde yok.
I don't have it on me.
- Hayır. Bunu düşündüm. Üzerimde denedim.
No, I thought of that, and I tested it on myself.
Üzerimde bıraktığı etkiyi sizde de bırakmasını istiyorum.
I want this to have the same effect it had on me.
Üzerimde para yok.
I don't have money.
Üzerimde bir tedirginlik var.
I feel so nervous.
Üzerimde giysi varken yıkanmayı sevmem, Bay Rumson.
I'm not like to take a bath with my clothes on, Mr Rumson.
- Üzerimde yok!
- I don't have it on me!