English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ Y ] / Yaralı

Yaralı tradutor Inglês

8,809 parallel translation
Yaralılara yardım edip barikatı onarın.
Tend to the wounded and repair the barricade.
Papa'nın en itimatlı müşavirlerinden biri olan Kardinal Rodrigo yakınlardaki bir Vatikan tapınağında ağır yaralı halde bulundu.
Cardinal Rodrigo, one of the pontiff's most trusted advisors, was discovered mutilated in a Vatican chapel not far from here.
Buradaki hayvanların hepsi ya bize veriliyor ya da biz yaralı şekilde buluyoruz.
They're all animals we've been given, or we found them injured.
- Kaç yaralı var?
- How many injured?
150 yaralı, 6 ölü.
150 wounded, six dead.
Yaralısın.
You're too hurt.
Elimde yaralı bir kadın var!
I have an injured woman!
Bu ses ya yaralı bir boğaya aitti ya da Porthos'a.
That was either a wounded bull... or Porthos.
# Yaralı ve kimsesiz #
♪ Wounded and forlorn ♪
Trapper, hepimiz yaralıyız, tamam mı?
Trapper, we're all hurt, okay?
Ölü sayısı hâlâ 21 ve yüzlerce de yaralı olduğu bildiriliyor.
The death toll currently stands at 21 with reports of hundreds injured.
Yaralı var mı?
Any casualties?
Kimliğin nerede yaralı sırt?
Where's your I.D., scarback?
Yaralı biri var!
Man down!
İçindeki adam yaralıydı, kemikleri kırılmıştı.
The man inside was hurt, his body broken.
Bir karavan ayarladım, seni ve yaralıları Kamp Jaha'ya götürecek.
I've arranged for a caravan to take you and the wounded back to Camp Jaha.
Biliyorum ama Tondc'deki yaralıların ona daha çok ihtiyacı var.
I know, but the wounded in Tondc need her more.
Kartalı, ön bahçede yaralı olarak bulduğun sinekkuşunu götürdüğümüz Shelbyville Hayvan Koruma'ya götürelim.
Let's take the eagle to Shelbyville Animal Rescue where you took that injured hummingbird you found on the front lawn.
Yaralı bir hayvan gibi sadece beni izliyor.
She's like a wounded animal, just watching me.
Ve bu gerçek beni derinden yaralıyor sinir hastası, tapılası rehber öğretmen Emma Pillsbury.
And that's a fact that wounds me deeply, neurotic, adorable Guidance Counselor Emma Pillsbury.
Yaralı bir cadının tedavi için geleceği yeri bilen birisinden.
Had a little help, someone who knew where an injured witch on the run might go to heal up.
Ben yaralıyken bana baktın.
You took care of me when I was injured. Now, please, Thea, please.
Üç yaralı var, acele edin!
Three wounded, quick!
Üç kişi öldü ve sayısız yaralı var.
I got three dead, countless injuries.
Sürekli bu dolma parmaklarımı yaralıyorum dostum!
I prick my fat fingers, like, all the time, man!
Yalnızca bir kere direndim ama bu çüksüz yaralı yüz gibi beni alaşığı etti.
I try it one time and dickless here takes me down like I'm Scarface.
Yaralı kan kaybediyordu.
Blood pulsing from a wound.
5 intihar bombacısı, havada uçuşan roketler.. 17 ölü 37 yaralı.
Five suicide bombers, a rack of RPGs, 17 dead and 37 wounded.
Üç yaralı, bir ölü.
Three wounded, one KIA.
Carol, yaralı olduğunu anlıyorum ve ben bunları geride bırakmayı umuyorum.
Carol, I can see that you're hurting really badly, and I'm hoping that we just... move past all this.
Denek yaralı.
Subject wounded.
Biri ölü, biri yaralı, iki memur var.
I got one dead and one wounded officer...
- Onu rahat bırakın. - O yaralı.
He's hurt.
Gelen yaralıları Mercy veya St. Mary's'e yönlendirmeliyiz.
We need to reroute incoming casualties to Mercy or St. Mary's.
Maskeli fail! Yaralı sivil... 10-4, devriye 41. 10-13, 10-13.
Wounded civilian... 10-4, Post 41. 10-13, 10-13.
Son bildiğimize göre Rus herif bu şerefsizleymiş yani evet yaralı sivilin o olduğunu düşünüyorum.
Russian was with the dickhead last we heard, so yeah, I'm thinking he's the wounded civvie.
O yaralı yüzünü geçit töreninde herkese göstermek istiyor gibiydi, ve ben Yahudiye'nin ölüme mahkum edildiğini biliyordum.
He paraded his slashed face for all to see, and I knew then that Judea was doomed.
Yaralı mısın?
Are you wounded?
- Beni yaralıyorsun!
- You're hurting me!
Savaş yaralanmalarından dört kat daha fazla yaralı.
Four times wounded in battle.
- Yaralıyım... maddi ve manevi açıdan!
Does it hurt? Yes, literally and figuratively.
Yaralı mısın?
Are you hurt?
Sokakta yürüyorsun ve yaralı bir kuş görüyorsun.
You're walking down the street and you see a wounded bird in the grass.
Kanamanız var efendim, yaralısınız.
Sire, you're bleeding, injured.
Yaralı olarak ormana doğru koştu.
She ran into the woods - wounded.
- Tahmini yaralı sayısı nedir?
- Estimated number of casualties?
- Çok sayıda yaralı var.
- It's a mass casualty.
- ayakta yaralılara yeşil, ölü için siyah.
- green... walking wounded, black...
Yürüyen yaralılar için temizlendi ve hazır.
Cleared and ready for the walking wounded.
Jackson, iki yaralı var.
- Let's go. Go. Move.
- İçeride yaralı vardı.
- Darcy :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]