Yemek mi tradutor Inglês
4,629 parallel translation
Artık yemek mi bu?
I'm ready. Is this old food?
Catherine'le yemek mi yiyeceksin?
You're going to lunch with Catherine?
Kötü yemek mi aldık?
Did we get some funky bruschetta?
Netherby'de yemek mi yiyeceksiniz?
You're dining at The Netherby?
Bir başka arkadaşça yemek mi?
Another friendly meal?
Yeni adam, yemek mi ısmarladın?
- New guy, you order food?
Birgitte'le beraber yemek mi yediniz? Evet.
Birgitte and you have dinner together?
Yemek mi geldi?
Is that food?
- Nick'le sana yemek mi yapıyorsun?
You're making dinner for you and Nick?
Yemek yediniz mi?
Have you eaten?
Gelip benimle bir şeyler yemek istemiyorsun, değil mi?
But... You don't wanna come along and grab something to eat?
Yemek mi?
Food?
Hiç beraber yemek yedik mi? Sadece ikimiz?
Did we ever have lunch together, just... just the two of us?
Bir muhabir yemek yerken ya da tatildeyken bizi görecek mi diye endişelenmek istemiyorum.
I don't want to have to worry about whether a reporter is gonna spot us when we're out having dinner. Or on vacation.
- Çünkü kimse bana yemek vermeyecek mi?
Because no one will feed me?
Yemek yiyelim mi?
Dinner?
Bu gece yemek yiyelim mi?
Dinner tonight?
Becca ve Sean'un ve diğer havalı çocukların saklanıp her gün yemek yedikleri kulübün girişinin üstündeki tavana bir bomba yerleştirdin, değil mi?
You placed a bomb in the ceiling above the spot where Becca and Sean and the other cool kids hid lunch every day, right?
Size yemek pişireyim mi?
Can I cook for you?
Harika, ne sağlıklı bir yemek kötü bir gecenin sonunda ruhunu kaldıracak, değil mi?
Oh, it's amazing how a good wholesome meal will just lift your spirits at the end of a bad night, hm?
- Yemek getirdin mi?
You bring any food?
Beni yemek istediğini mi söylüyorsun?
You saying you want to eat me?
Ne antremanı, yemek yeme yarışı için mi?
Trainer for what, competitive eating?
Sen yemek yedin mi?
Did you eat?
Yemek yedin mi?
Have you had dinner?
Ama kasabadaki pub'da yine yemek yiyemeyiz değil mi?
But we can't have lunch again at the pub in the village.
Yemek bile yemeden oyun oynuyorsun değil mi?
You're playing without eating, right?
Yemek üretimi gibi şeyleri etkileyecek mi?
Will it affect food production, and so on?
Daha iyi bir yemek mi istiyorsun?
You want better chow?
Yemek yedin mi sen?
Hey, have you eaten yet?
Bir domuzun kuyruğunu yemek iğrenç değil mi?
Isn't it creepy to eat a pig's tail?
Sana bir şey getireyim mi yemek, rahat bir battaniye, ya da sıcak öküz sütü?
Can I get you anything... food, a cozy blanket, some warm yak milk?
- Yemek gönderteyim mi?
Do you want some dinner sent up?
- Bir dakika, bu yemek çöpten mi geliyor?
Hang on, is this from the bins?
Ama daha bugün taşındığından henüz yemek falan yapamazsın, değil mi?
But if you just moved in today, you can't make meals for yourself yet, right?
Yemek yiyelim mi diyorsun?
You want to get food later?
- Yemek yemedin mi?
Weren't you eating?
Dünya ayağıma getiriyorsa neden yemek pişireyim, değil mi?
Hey, why cook if the world delivers, right?
Onu yemek için getirmen gerektiğini biliyorsun, değil mi?
Also you need to bring her back for lunch you know right?
Burası Darülaceze mi ki sen bu adama beleş yemek veriyorsun?
You think this is your father's wedding reception to feed him for free?
Bıyığımda yemek kırıntısı kaldığında, ellerinle temizlemedin mi?
When a crumb was stuck in my moustache, didn't you brush it off?
- Juliette'le mi yemek yiyorsun? - Monroe?
So you're having dinner with Juliette?
- Yemek davetiniz hâlâ geçerli mi?
Does the offer of dinner still stand?
- Yemek yemeyi mi?
About eating?
Alışverişten sonra yemek yiyelim mi? Ben hazırlayacağım.
So... after we're done shopping, you want to have lunch?
Yemek veya kağıt oynamak için gibi mi?
Like, um, you would see someone for lunch or a game of cards?
Özür dilerim, yemek vaktinde mi geldim yoksa?
I'm sorry, am... am I interrupting your snack time?
Sonra yemek için çantama Sushi atsam fakir işi mi olur?
Would it be tacky if I packed some Sushi in my purse for later?
Yemek yiyelim mi?
Let's eat?
Bu akşam yemek yiyelim mi birlikte?
Wanna have dinner tonight?
Daha sonra telefonlaşıp, yemek yiyeceğimizi kesinleştirmemiştik ama, değil mi?
We didn't confirm we would have dinner together, did we?