Yerıne tradutor Inglês
2,480 parallel translation
Ne zaman yer değiştirdiniz?
That doesn't mean he's going to be the one
Zamibia yemekleri satan bir yer bulduğumuz ne iyi oldu değil mi?
Isn't it great we found a place that delivers Zamibian food?
Ama ne yazık ki şartlarım nedeniyle, konuşabileceğim tek yer burası.
But unfortunately due to my circumstances, the only place I can talk to you is here.
Ne suç mahali ne de araştırmaya başlayacak bir yer...
No crime scene, no clear place to begin the investigation.
Böyle kuytuda bir yer bulmak ne kadar zor farkında mısın?
Do you realize how difficult it was To find this dump at such short notice?
Peki, siz Böcek Bilimi'ne bakabilirsiniz, ama ben kesinlikle eminim ki bakmamız gereken yer... Nedocosia naiba.
Okay, you can verify with the entomology department, but I'm fairly certain we're looking at Nedocosia naiba.
Onlar olmadan tüm dünyanın ne kadar güzel bir yer...
You don't get how the whole entire world would be better off?
Senin insanların ne yer görmek isterim.
I would love to see how your people eat.
Ve burası da... Onun ne kadar büyüyeceğini düşündüğüm yer.
And this, this is where I thought he'd get to.
Ne yani, House sensiz kafayı yer diye bir kadına çıkma teklifinde bulunmaktan mı çekiniyorsun?
You can't take a woman to dinner, or else house will go running straight back to the loony bin?
Dediğim, onlar herşeyden ne kadar uzak olsalar da yine de orası yaşanacak bir yer gibi gelmedi bana.
What I mean is they're miles away from anything, But it doesn't sound like a great place to live.
Bir kaç hafta ortadan katboldu ve ne olduğunu merak ettik. Acaba onu timsahlar mı yemişti? Belçika Kongo'sunda mükemmel bir... yer bulduğunu söylüyordu.
He disappeared for a couple of weeks and we wondered what had happened, whether he'd been eaten by crocodiles, but he then sent a telegram saying he'd found the perfect place in the Belgian Congo.
Kılıksız iç karartıcı yer de ne böyle?
Wow. What is with this scuzzy hellhole?
Eğer bu su Doğu Nehri'ne dökülüyorsa, burası kesinlikle Donny'nin öldürüldüğü yer demektir.
Rushing water. If that water leads to the East River, then that's probably where Donny was killed.
Ne dağınık bir yer burası.
- Ah! That is a mess of paperwork.
Dünyayı daha iyi bir yer haline getirebilmek için yapacağın şey ne olurdu?
What's the one thing you can do to make the world a better place?
biliyormusun nerede ve ne zaman ne olacaginin yazildigi bir yer var
You know, there's a place where what was and what will be Is written.
Ne yer?
What does it eat?
Eğer suyun hayat için ne kadar önemli olduğunu görmek istiyorsanız Şili'deki Atacama çölünden daha iyi gelinecek bir yer yoktur.
If you want to see how important water is to life, there's no better place to come than the Atacama desert in Chile.
Vay.Ne harika bir yer.
Wow. What a great place.
Bu kum havuzunda yer bulduğun için ne şanslı olduğunun farkında mısın?
Do you know how lucky you are to play in this sandbox?
Ne, biliyor musun? Uğramam gereken bir yer var. Ondan sonra seninle orada buluşurum, tamam mı?
I have one stop to make, and then I'll meet you there, okay?
Bu yer de ne böyle?
What is this place?
Bak Rick, romanlarda ne kadar belaya yer versek de bir cinayet işlemenin 3 sebebi vardır. Aşk, para ya da başka bir suçu örtmek.
Look, Rick, as much trouble as we go to with these novels, there's only three reasons to commit a murder, love, money, and to cover up a crime.
Hindistan'a dönüp ne yapacaksın? Her yer sular altında, işin gücün yok. "
What will you do back in India, in all that water, jobless? "
Hayat dersi vermeyi bırak, Horatio. Sen herkesten daha iyi bilirsin. Bu meslek adamı çiğ çiğ yer ve en sonunda eline ne geçer biliyor musun, Horatio?
You know better than anybody that this place chews you up, and what are you gonna get at the end, Horatio?
Marv, operasyonlarda yer almayı, saha ajanı olmayı ne kadar özlediğini biliyorum.
Marv, I know how much you used to love... the cloak-and-dagger stuff, being out in the field. This is it, man.
Tamam dedektif Stark, profesyonel değerlendirmene ne kadar saygı duysamda..... şüphelinin adı hâlâ FBI'ın gayet titiz olan takip listesinde yer alıyor.
Okay, well, detective stark, As much as i respect your professional assessment, The fact still remains that the suspect's name
Gilmore'un Batı Kampüsü'ne alınması odasında bir boş yer açtı.
Um, Gilmore's internment over in the West Campus has left a vacancy in his room.
Biraz yer açmaya ne dersin, Frank?
Look, uh, you wanna give us a little space here, frank?
Buradan uzayıp kırıştıracak bir yer bulmaya ne dersin?
Now, what say you and I blow this pop stand and head off for a spot of slap n'tickle?
Bu yer ne içindi?
What was this place for then?
Anlaşılması o kadar zor bir yer ki, tarih boyunca oralarda ne olduğuna ilişkin çok farklı görüşlerin olması şaşırtıcı değil.
It is so hard to understand that it's not surprising that, for most of history, there was a very different view of what is out there.
Ne de olsa, olağanüstü bir yer.
After all, it's a pretty extraordinary place.
O gezegenlerden birinde yaşayan bir tür vardır ki kainatın ne kadar olağanüstü bir yer olduğunu daha yeni fark etmiştir.
On one of those planets lives a species That has only just worked out What a remarkable place the universe is.
Galaksimizin tam merkezinde yer çekimi kurallarının kaybolduğunda ne olacağına dair bir örnek uzanıyor.
Right in the center of our galaxy Lies an example of what happens when gravity rules unchallenged.
Yer çekiminin ne olduğunu biliyorsun, değil mi?
You know how gravity works, don't you?
Peki yer hakkında ne diyorsun?
Hmm. What about this spot?
Şanslı pulkanatlı larvalar ne yer?
What do lucky lepidoptera larvae eat?
3 aylık bir çocuk ne yer sence?
What exactly does a 3-month-old eat?
Mis gibi kafa dinlemelik yer burası, daha ne.
It's nice and peaceful here.
Belki "Hindiler Noel'de ne yer?" "Hiçbir şey, çünkü içleri pilavla doludur."
Maybe something like : "What do turkeys eat on Christmas? Nothing, they're already stuffed."
Sonra da güvenli bir yer arayacağız... Ne oldu?
where's your car key?
Ne kadar yasa çiğnersek çiğneyelim... Lafım ona, suç işlesek her yer fotoğraflarımızla dolar.
And no matter how many infractions against the law we allegedly commit, our autographs make it all go away.
Lynette, yer elmasından ne kadar nefret ettiğini hatırla.
And not only is she punctual, she's early. Who is it?
İki ölüyü saklamak için ne güzel bir yer.
What a perfect place to cover up two deaths.
Gates herkesin, kim olursa olsun ya da ne olursa olsun evim diyebileceği bir yer.
The Gates... The place where anyone, no matter who you are, or... what you are, could come and make a home.
Bu yer ne kadar çabuk biterse, o kadar çabuk teslim ederiz.
The quicker this place is finished, the quicker we can turn it over.
Gerçi gerek de yok, ne de olsa gidilebilecek bir yer yok.
No need - nowhere else to go!
Ne müsait bir yer.
How convenient.
Ne yer, ne içer, nereden para bulur belli değil. Ne bok olduğu belli değil!
Nobody knows who the fuck she is.