Çabuk dön tradutor Inglês
1,327 parallel translation
Git ve çabuk dön.
Go, and return quickly.
Şunları al Şakir'in dükkanına götür. ve çabuk dön.
Go and take those stuff to Shakery's shop and come back fast
Çabuk dön.
Hurry back.
Çabuk dön.
Well, hurry back.
- Tabii. Ama çabuk dön.
Hurry back.
Çabuk dön, cesur kız.
Hurry back, brave girl.
Çabuk dön!
Come up quickly!
Tamam, çabuk dön.
All right, but be back soon.
Tatlım, çabuk dön.
Honey, hurry back.
Anjali, baban seni çok seviyor. eve çabuk dön.
Anjali, your papa really loves you, come back soon.
Hayır, eğer çabuk gelmezlerse onlara'İple yüzme'kalacak.
No, and if they don't get here soon, it'll be T.S. For them.
Bu kadar çabuk yüzleştirmemek gerektiğini düşünüyorum.
I don't think that he would confront him with it. Not right away.
Hadi çabuk! Buradan dön.
Around here.
Çabuk yürü. Buna devam edebileceğimi sanmıyorum.
I don't think I can go through with this.
Çabuk büyüyorlar, değil mi?
They grow up quick, don't they? I wouldn't know.
Lütfen çabuk iyileşin ve geri dönün.
Please get well and don't give up on us.
Perona çıktığınızda mümkün olduğu kadar çabuk istasyonu terk edin.
Leave the platform as fast as you can. Don't look at the track.
Ne olduğunu bile anlayamayacağın kadar çabuk.
So quick, you don't know what's going on.
Warren'a dikkat et. Seni çok çabuk eğitmesine izin verme.
Watch Warren. don't let him bring you along too fast.
Ayrıca, nasıl bilmiyorum ama bir şey yapılmak zorumda, hem de çok çabuk.
And I don't know what, but something's going to have to give and pretty damn quick.
Neden çabuk muamele kuponu var mı diye bir bakmıyorsun?
Why don't you see if they got a coupon in there for shock treatments?
Bu kadar çabuk kaçma.
Don't dismiss this so fast.
O arabada yaşadığımız güzel günleri ne çabuk unuttun.
Don't you remember the good times we had in that car?
Demek istediğim, belki de seni çok çabuk affediyorum.
MAYBE I DON'T PUSH AS HARD AS I SHOULD BECAUSE I LOVE YOU.
Çabuk hücrene geri dön.
Return to your enclosure immediately.
Bu yüzden eğer bana Cortese'i nerede bulabileceğimi söylerseniz... ölümlerinizi çabuk ve acısız yapmaya çalışacağım.
I don't believe in such executions... So, if you can find me where I can find Cortese I'll try to make your death quick and painless.
Tamam çabuk olalım..
Don't get heavy, man.
Bu kadar çabuk gitme.
Don't go so quickly.
Buraya gel. Çabuk geri dön.
Hey!
Ç ok çabuk büyüyorlar, öyle değil mi?
They grow up so fast, don " t they?
- Çabuk bulanan bir cayrom var ama.
- You don`t have a stomach. - I have a queasy gyro.
Çabuk buraya geri dön.
Get your dick back in here.
Bay Reede, neyin peşinde olduğunuzu bilmiyorum, ama konuya gelin, ve çabuk olun,
Mr. Reede, I don't know what you're on, but you better get to the point and quick.
Bu kadar çabuk yargılama.
Now, don't judge them too quickly.
Kapılara yaslanarak daha çabuk çıkamazsınız.
Don't push on the gates. You won't get out any faster.
Worth, çabuk buraya geri dön!
Worth, get back here right now!
Çabuk olsana!
Don't be so damn slow!
Çabuk olun hadi.
Quick! Hurry it up. Don't worry.
Çabuk öfkelendiğimi inkar etmem, ve çok hata yaptım.
I won't say I don't have a temper, and I've made a lot of mistakes.
Şimdi çabuk karyolana dön.
Get back in that crib now.
Ama çabuk dışarı çıkarmazsak, ölür.
But if we don't get him out fast, he dies.
Eğer adımları tam olarak gerçekleştirmeyip üzerlerinden oldukça çabuk geçersen bir günde 6'ya gelirsin.
If you don't do the steps you can go through them pretty fast. You can get through six a day.
Ölümsüzler kanamaz. Ve çabuk iyileşiriz.
Immortals don't bleed.
Bu yüzden, eğer çabuk ve renkli bir güverte yıkaması istemiyorsan...
We don't mix very well. So, unless you want a quick and colorful deck-washing, I suggest you...
Ally'nin piyanodan bu kadar çabuk vazgeçeceğini beklemiyordum.
I don't think Ally should give up piano so fast.
Bu kadar çabuk unutamazsın.
You don't get over that fast.
Victor, çabuk geri dön, seni geri zekâlı!
Victor, get back here, you retard!
Çabuk, acele edin!
We don't have all day.
Sen o kadar çabuk ölmezsin.
You don't die that quickly.
Onu merak etme, Çabuk atlatır.
Don t worry about her, She recovers quickly
Hey sen, çabuk geri dön.
Hey you, Voyeur...
dönüyor 123
dondurma 106
dönmüşsün 59
döneceğim 198
döndüğünde 18
dönüyoruz 28
döndüğümde 48
dönecek 30
donanma 44
döndük 21
dondurma 106
dönmüşsün 59
döneceğim 198
döndüğünde 18
dönüyoruz 28
döndüğümde 48
dönecek 30
donanma 44
döndük 21