Çok tatlı bir çocuk tradutor Inglês
122 parallel translation
O çok tatlı bir çocuk. Ayrıca...
She's too sweet a kid, and besides that...
O hep çok tatlı bir çocuk olmuştur.
He was always a lovely boy.
Elinin bıçağa çok yatkın olduğunu söylüyorlar. Oh, gerçekten çok tatlı bir çocuk.
They say he's real handy with a knife. oh, this is a very fine boy.
- Çok tatlı bir çocuk.
- What a sweet boy he is.
Çok tatlı bir çocuk. Bunu sen de biliyorsundur zaten.
Oh, he's a darling boy, but I guess you know that.
Evet, çok tatlı bir çocuk.
He sure is a nice boy.
- Çok tatlı bir çocuk.
- A charming child.
Herbie çok tatlı bir çocuk.
Herbie is a very sweet boy.
Çok tatlı bir çocuk.
He's adorable.
- Çok tatlı bir çocuk. - Evet.
- What a very lovely child she is.
Çok tatlı bir çocuk.
He's such a darling.
Küçük Bryan çok tatlı bir çocuk. Sen de debdebe içinde yaşıyorsun.
Little Bryan is a darling boy and you live in great splendour.
Mutluluğunu paylaşıyorum molineux Cedric çok tatlı bir çocuk
I share your happiness, Molyneux. Cedric is an enchanting child.
Evet, çok tatlı bir çocuk.
Yes, she's a sweet child.
- Çok tatlı bir çocuk.
- He is a lovely boy.
Çok tatlı bir çocuk.
He is not. He is a very sweet boy.
- Biliyor musunuz, çok tatlı bir çocuk o.
He's in with Dad, doin'terrific.
Hayat hiç adil değil. Pinky olmasaydı... Çok tatlı bir çocuk ama artık onu bir daha asla göremem.
life is just totally unfair... if it hadn't been for pinky... he's really sweet, and he lives out here in siberia where I'll probably never got to see him again... dad won't even let me go outside,
Gerçekten çok şanslısın Jen, Ted Ferguson çok tatlı bir çocuk!
You really lucked out, Jen! Ted Ferguson is really cute!
Oh, Adil de çok tatlı bir çocuk.
Oh, Adil's a vey sweet boy.
Çok tatlı bir çocuk.
Oh, it's a sweet child.
Çok tatlı bir çocuk.
He's the sweetest little boy.
Çok tatlı bir çocuk.
He is cute.
- Haklısın, çok tatlı bir çocuk o.
- Well, he's a very cute kid, you know.
Çok tatlı bir çocuk.
He's a sweet boy.
- Çok tatlı bir çocuk.
He's a lovely child, Bill.
Çünkü o çok tatlı bir çocuk.
Because she's a nice kid.
- Çok tatlı bir çocuk. Ben yatıyorum.
I'm just gonna go hit the sack.
Çok tatlı bir çocuk.
He's such a sweetheart.
O çok tatlı bir çocuk, hiç yalnız kalmacağız.
He's a jovial guy, we'll get along very well.
Çok tatlı bir çocuk.
Such a sweet kid.
- Çok tatlı bir çocuk.
- You remember Winky?
Belki de Peter çok tatlı bir çocuk olduğu içindi.
Maybe it was because Peter was just such a sweet boy, you know?
Ama o çok tatlı bir çocuk!
But he's such a sweet guy!
Şu iri çocuğun önünde. Çok tatlı bir çocuk.
Right in front of the kid with the humongous... the really cute kid.
K.J. Çok tatlı bir çocuk, ama o Küçük Buda değil.
The child is adorable, but he's not Little Buddha.
Çok tatlı bir çocuk. - Teşekkür ederim.
Pretty child.
Zach çok tatlı bir çocuk.
Zach is such a sweet kid.
Evan çok tatlı bir çocuk.
He's cool.
Yok canım, ona çok tatlı ve düşlerle dolu bir çocuk olduğunu ve her şeyin mükemmel gittiğini söyledim.
No, I told him he was a sweet boy, and full of dreams and everything that's peachy keen.
Kevin çok tatlı, duyarlı, oldukça gergin bir çocuk.
Kevin is a very sweet, sensitive, extremely tense little boy.
Tatlım, onlar sadece çocuk gibi davranan çocuklar. Yarın kariyerim için çok önemli bir gün.
Well, tomorrow is the most important day of my career!
Küçük bir çocuk bana verdi. Çok tatlı bir ocuktu.
Leave it, a little boy gave it to me, he's so sweet.
Çok tatlı. İyi bir çocuk
That's nice of Trunks-kun to do.
Çocuk tam bir şeker, çok tatlı ve canayakın.
The child is a real darling, so cute and affectionate
Çok tatlı bir çocuk.
Avery sweet child.
Aslında, o çok tatlı bir... çocuk.
She seems like such a nice... kid.
Gittiği sabahlarda erkek kardeşimle yalnız kalırdım. Hiçbir zaman yanlış yapmayan çok iyi ve tatlı bir çocuk olan sıska çocukla. Ona her şeyin yoluna gireceğini söylemek zorunda kalırdım.
And on the mornings when she was gone I was left with my little brother this skinny little kid who never, ever did anything wrong and was good and beautiful and sweet, and I would have to tell him that everything was gonna be okay.
Çok tatlı bir çocuk.
Yes, indeed.
O... çok tatlı bir çocuk.
He is a sweet boy.
Çok sıkıcı ve gerçekten tatlı bir çocuk.
He's totally boring and, like, really sweet or something.
çok tatlısın 281
çok tatlı 272
çok tatlı bir kız 25
çok tatlısınız 41
çok tatlılar 32
çok tatlı biri 28
çok tatlı değil mi 24
çok tatlıydı 26
çok tatlıdır 20
bir çocuk gibi 16
çok tatlı 272
çok tatlı bir kız 25
çok tatlısınız 41
çok tatlılar 32
çok tatlı biri 28
çok tatlı değil mi 24
çok tatlıydı 26
çok tatlıdır 20
bir çocuk gibi 16
bir çocuk 115
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok teşekkürler 1924
çok teşekkür ederim efendim 35
çok teşekkür ederiz 106
çok tehlikeli 270
çok taze 16
çok temiz 27
çok tuhaf 438
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok teşekkürler 1924
çok teşekkür ederim efendim 35
çok teşekkür ederiz 106
çok tehlikeli 270
çok taze 16
çok temiz 27
çok tuhaf 438