Şeker mi tradutor Inglês
1,197 parallel translation
Ağzına taş şeker mi, tıktın?
You gagged her with a jawbreaker?
Şeker mi yiyorsun?
YOU EAT CANDYNOW?
Ona şeker mi verdin?
Did you give him sugar?
Şeker mi?
Diabetes?
Şeker mi?
- Candy bar?
Şeker mi?
Bonbons?
Oradaki şeker mi şeker sirk oğlanına kendimi affettireceğim.
And I'm gonna make it up to that sweet little circus geek in there.
Pit ekibine ne veriyorsun, jelibon ve şeker mi?
What do you pay your pit crews with? Oreos and Gummy Bears?
Şeker mi istiyordun?
You want the sugar?
Yoksa kocaman bir şeker mi?
Maybe a big marshmallow?
- Onlara şeker mi veriyorsun?
- You're giving them candy?
- Mesela kahvesine süt mü yoksa şeker mi istediğini sordum.
- Like did he prefer milk or sugar in his tea?
- Kahvaltıda şeker mi yiyorsun?
It's breakfast and you're eating a piece of candy?
Küçük bir "Şeker mi oyun mu?".
A little trick-or-treating.
Şeker mi?
The sugar?
- Şeker mi, diyet şeker mi?
Sugar or sweet and low? Nothing.
Yemek yerine şeker mi vermişim?
Give them candies instead of food?
- Bir şeker mi, iki mi?
- One or two?
- Şeker mi vereyim tatlandırıcı mı?
Sugar or sweetener?
Şeker mi, şaka mı?
Trick or treat!
- Çok şeker değil mi?
Isn't he cute?
Bejdi. Ona minicik bir şeker verdin mi?
It was beige.
He he he. Şeker bir mi iki mi? İki.
Dr. Bradford, I won't rest until I find whoever's responsible.
Ne tuhaf bir şeker adı, sence de öyle değil mi?
Fucked up name for candy, don't you think?
- Ne şeker değil mi?
Isn't it sweet?
Sen yalnızca biraz şeker vermek istemiştin, değil mi?
You only wanted to give some sweets, didn't you?
Espresso içmeye gidelim mi? Mocha içip şeker de depolayabiliriz.
Hey, you wanna go to the espresso pump and get sugared up on mochas?
Susam Sokağı telefonuyla oynarken çok şeker değil mi?
Isn't he adorable playing with his Sesame Street phone?
Lindsay sen hala benimle birlikte şeker dağıtacaksın değil mi?
HEY, LINDSAY, YOU'RE STILL GONNA HAND OUT CANDY WITH ME, AREN'T YOU?
Tabi ki, kanepedeki şu şeker pembe yastık senin mi? Hayır.
Yeah, is this your pretty pink pillow on the couch?
Şimdi, bana dediğiniz şey birinin evine gidip, ona şeker ya da şaka dediğimde, bana bedava şeker verecek, öyle mi?
So you're telling me... that if I showed up at someone's house and say "trick or treat"... they'll give me a free piece of candy?
- Şeker diyeti mi?
- Sugar diet?
Ne şeker değil mi?
So... isn't it cute?
Candy çubuk ya da Candy Şeker gibi mi?
Is that like Candy Cane or Candy Apple?
Ona çiçek ve şeker alacaksın. Değil mi?
You're gonna get her some flowers and candy, huh?
Hoşuna gitti mi şeker külotlum.
Sound good, candypants?
- Şeker hastası olduğun için mi?
- Because you're lactose intolerant?
- Çok şeker, değil mi?
- Cute, isn't she?
- Küçük çocuk, şeker ister mi?
Little boy, want a lollipop?
Şeker ihtiyacı duyduğun için mi buradasın? Hastahane burası.
We're a hospital.
- Ne şeker değil mi?
- Isn't that adorable?
İki şeker, değil mi, Bonnie?
Two sugars, right, Bonnie?
Ne kadar şeker, değil mi?
Oh, isn't that adorable?
Hani şu senin küçük Şeker Diyarı oyununun içine sakladığın acınası şey mi?
You mean, the pathetic bundle of ones you keep in your little Candy Land game?
Şeker pancarı konservesi mi?
A can of beets?
Çok şeker, değil mi?
Cute, isn't he?
Yoksa bu şeker mi?
Is that a Tic-Tac?
Sorumlulukları, masalara bakıp şeker kavanozunu, tuzluğu doldurup etrafı temizlemek mi?
Please, God. These responsibilities include... busing tables, replenishing the Sweet'n Lows... sweeping up the place? Yes.
40 yaşında "oyun ya da şeker" mi?
Trick-or-treating at 40?
Kapıyı çaldılar ve "oyun ya da şeker" mi dediler?
They knocked on the door, they said, "Trick or treat"?
Ne şeker değil mi, Peter?
Isn't that cute, Peter?