Alınmak yok tradutor Espanhol
154 parallel translation
- Alınmak yok.
- Y no te ofendas.
- Alınmak yok.
- No me ofendo.
Şimdi gidebilirsin ve alınmak yok.
Vete. No te guardo rencor.
Alınmak yok, sevgili arkadaşım.
Sin rencor, amigo.
Şimdi, alınmak yok, televizyon işi yapıyoruz.
Sin resentimientos, hablamos de la TV.
Alınmak yok.
Sin rencores.
Alınmak yok.
No le guardo rencor.
- Alınmak yok, Papa Jesse.
- Sin ofender, papá Jesse.
Tabii canım. Zaten biz de o balon balığımsı bir çene için yollara düştük ya. Alınmak yok.
No importa lo que me está pasando, Cuando engañar, No es nada personal,
Alınmak yok.
Sin ánimo de ofender.
Bir keresinde Rusty isminde bir at ile tanışmıştım. Alınmak yok.
Conocí a un caballo llamado Oxidado sin ánimo de ofender.
- Alınmak yok.
- Sin ánimo de ofender.
Pekâlâ, alınmak yok Donna bütün konuştuğumuz annen ve babanın kavgaları. Bu sıktı artık beni.
Bueno, sin ofender, Donna... pero toda esta charla de la pelea entre tu papá y tu mamá... me esta aburriendo.
Alınmak yok, Joe. - Alınmadım.
- No quise ofenderte, Joe.
Fakat sana şunu söyleyeyim. Sen olmadığım için memnun olduğumdan bile daha fazla. Alınmak yok.
Pero les voy a decir algo... me alegra mucho más que yo no soy tú.
Yapmam gereken bazı ses aktivasyonları ile çalışan sensörler ile ses telaffuzu algılayan bir, uh, Onun için yaşıyorum, alınmak yok, ama senin hologram imajındaki pikseller küçük bir ayar için faydalı olur.
Todo lo que tienes que hacer es reducir el tamaño y actualizar algunos, uh, activación por voz sensores para que puedan correlacionar con la pronunciación correcta y el vibrato y, eh, que estoy en ella, sin ánimo de ofender, pero la pixelación en su holo-imagen de la matriz podría hacer un poco de ajuste fino.
- Alınmak yok.
- No te lo tomes a mal.
Alınmak yok Dean.
Sin ofender.
Alınmak yok, ama daha çok show tiplerine benziyorsun ya da Barry Manilow.
Sin ofender, pero pense que le gustaban mas la melodias de espectaculo o Barry Manilow o algo asi.
Alınmak yok. O bir kral.
Pero no se ofenda, él es el rey.
Bu arada, ortağınız için yumuşak dediğimde, bu sadece bir izlenimdi. Alınmak yok.
Espero que no se molestó cuando dije que su joven colega era un mariquita, eso fue sólo... es una frase hecha, sin intención de ofender.
Alınmak yok.
No me he ofendido.
Alınmak yok.
No te ofendas.
- Alınmak yok.
- No se ofenda.
Alınmak yok.
No se ofendan.
dinle alınmak yok ama, kıvılcımı alamadım.
Es una salida en grupo, y escucha no te ofendas pero no estoy sintiendo realmente las campanas.
o- - üzgünüm. Alınmak yok, Heather.
No quiero ofenderte, Heather.
Bak, alınmak yok ve...
Mira, sin ofender, y...
Alınmak yok, ama bu doğru.
No se lo tome a mal, pero sólo dice tonterías.
Alınmak yok, ama çalışma olmadan benim gibi eski bir kurdu geçebileceğini sanmıyorum.
No te lo tomes a mal, pero si no entrenas, no vas a poder esquivar ni a un viejo como yo.
Bak... Alınmak yok... Fakat belki de kendin için endişelenmelisin.
Mire, sin ofender pero quizá debería preocuparse por ayudarse a sí misma.
Alınmak yok.
Sin ofensas.
Alınmak yok.
Sin ofenderte.
Alınmak yok Zack.
Una gran familia feliz y disfuncional.
Özür dilerim. Alınmak yok.
- Lo siento, sin ánimo de ofender.
Alınmak yok...
Respeto...
Alınmak yok, ama bence kazıklanmış olabilirsin.
Sin ofender, pero me suena a que te robaron.
Önümüzü görene kadar herkes birbirine yardımcı olacak, sonra herkes başının çaresine bakar beyler, alınmak yok kızlar.
Nos ayudamos mutuamente hasta que el campo esté abierto. Luego cada hombre por sí mismo. No se ofendan, chicas.
- Alınmak yok, kardeşim.
- Sin ofender, hermano.
- Alınmak yok.
- Con todo respeto.
Alınmak yok ama Red Hot Chili Peppers'ın Flea'si gibi olmaya biraz fazla isteklisin.
No te ofendas, pero te la pasas imitando a Flea de Red Hot Chili Peppers.
Alınmak yok yeğenim.
No quería ofenderte, sobrina.
Alınmak yok.
Sin resentimientos.
Hoşuna gitmediyse, yokum de. Ve alınmak da yok.
Si no te gusta el plan, puedes retirarte y quedamos tan amigos.
Alınmak yok.
Sin ofender.
Alınmak yok Doktor Crane.
Sin ofender a usted, Dr. Crane.
- Alınmak yok.
- Sin ofender.
Alınmak yok.
- Sin ofender.
- Alınmak yok.
- ¿ Sin rencores?
Alınmak yok.
Con todo respeto.
Saatlerdir burada kilitliyiz neredeyiz, neler olacak hiçbir fikrim yok ve hâlâ bu programa alınmak için ne yaptığını bilmiyorum.
Hemos estado encerrados por horas... No tenemos idea de donde ni de que pasé después... y en primer lugar, aún no sé que hiciste para estar en este programa.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65