English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Y ] / Yok oldu

Yok oldu tradutor Espanhol

3,540 parallel translation
Bu adamların kokularına kadar her şey yok oldu.
Todo con siquiera un rastro de ese tipo ha desaparecido.
Bugün başıma şahane bir olay geldi ve öfkem yok oldu.
Algo maravilloso me sucedió hoy, no soy más una persona enojada. Se fue.
İçimdeki tüm öfke yok oldu!
Toda la rabia que solía estar dentro de mí ¡ se ha ido!
Bilirsin, uzun soluklu gelenekler yok oldu.
Ya sabes, las costumbres que manteníamos hace años... desaparecieron.
Bilmiyorum. Bir ağacın üstüne tırmanıp yok oldu.
Se subió a un árbol y se fue.
Sanırım takipçi sapık yok oldu.
- ¿ Qué? Creo que el acosador desapareció.
Tüm malzemeleri yok oldu. Kara büyü kitabı, günlükleri yok oldu.
Sus cosas ya no están, el grimorio, sus diarios.
Öyle bir büyü var olduysa bile, artık temelli yok oldu.
Si un hechizo como ese existió alguna vez... ha desaparecido para siempre.
Evet değiştirdim ve kasılmalar yok oldu.
Sí, lo he hecho, y ha parado las contracciones.
Yağış sezonuyla birlikte... ... 320 ev yok oldu.
Con la temporada de lluvias 320 casas se perdieron.
Bir saniyeliğine hokeyi masasına bırakmıştım çünkü gözlerime kramp girmeye başlamıştı sonra yok oldu. - Vay canına.
Lo puse sobre la mesa de hockey aéreo por un segundo porque mis ojos me picaban, y desapareció.
Devam edebilecek misiniz? Yanılmıyorsam bedenin yok oldu...
¿ Pu-puedes seguir luchando? me pareció que desaparecías...
Yok oldu!
¡ Desapareció!
Meydana gelen esrarengiz olayda, para taşıyan bir uçak kısa süreliğine yok oldu ve tekrar bulunduğunda içindeki tüm para yok olmuştu.
Hubo un incidente misterioso involucrando un avión que desapareció. el dinero que transportaba había desaparecido.
Varlığı yok oldu... Zetsu mu?
Su presencia ha desaparecido... ¿ Zetsu?
Sanırım tüm gözcü hayaletler yok oldu.
Creo que todos los fantasmas que trabajan como nuestros guardias han desaparecido.
Sauron yok oldu.
Sauron está vencido.
Diğer işte, Rus yok oldu.
El otro trabajo, el Ruso está desaparecido.
- Yok oldu.
- Yo no lo encuentro.
Yok oldu!
Destruida.
Pekâlâ, ipucu Higgs'in 140 GeV olmasıydı ve yok oldu.
El indicio de que el Higgs era de 140 GeV ha desaparecido.
Birden çok uydu yok oldu ve yok olmaya devam ediyor.
Satélites múltiples han caído, y siguen cayendo.
Evet, Merrin'in vücudundan alınan örnekler yok oldu.
Sí, se han destruido todas las muestras del cuerpo de Merrin.
Beto gitti. Beto yok oldu. Hayır, hayır, hayır.
El Beto se fue. ¡ Se fue!
O güzelim saçlarım yok oldu.
Me cortaron los pelos.
On binlerce hayat yok oldu.
Miles de vidas se habían perdido.
Korkusunu, acısını, çaresizliğini hissettim ve sonra yok oldu.
Sentía su miedo, su dolor, su desesperación y luego se había ido.
Kısa süre önce kutup dairesinde gizli bir laboratuvar tamamen yok oldu.
Hace poco, un laboratorio ultrasecreto desapareció del Círculo Ártico.
Doğru, olduğunuz yere bomba düşmedi. Ama dünyanın geri kalanı yok oldu.
Es cierto, no hay bombas al igual que en su región, pero el resto del mundo, no hay más.
Seni baştan çıkarır, tüm umutlar yok oldu.
Si te seduce, ya no habrá esperanza.
Ancak bu kadar harika zaman geçirmek çok fazla gelmiş olmalı ki patlatma istediğim aniden yok oldu.
Fue demasiado bueno para que durara.
Leydi Stubbs, yok oldu.
Lady Stubbs, ha desaparecido.
Ve artık Ryland da yok oldu.
Y ahora Ryland ha desaparecido.
- Aramızdaki şey oldu bitti şimdi her şey eski haline dönmeli yani senin hödük olduğun, benim de işimi yapmaya çalıştığım haline. İşleri garipleştirmeye gerek yok.
Mira, lo que pasó entre nosotros pasó, y ahora deberíamos volver a cómo era antes, tu siendo un idiota y yo tratando de hacer mi trabajo.
İlk Müslüman medeniyetlerini yok eden Cengiz Han dünyanın bir diğer parçası Hristiyan Avrupa'ya ilerlemek için yolu açmış oldu.
Por acabando con el corazón de la civilización musulmana original, Genghis Khan dejó el camino libre de otra parte del mundo para empezar a crecer. Europa cristiana.
Oldu, öyle bir kelime yok.
Sí, eso no es una palabra.
- Silah yok, oldu mu?
Ningún arma ¿ de acuerdo?
Yok. Tam tersi oldu.
No, fue todo lo contrario.
Önemli olan sizin mutluluğunuz. Çıkmak istiyorsanız bizim için bir mahsuru yok. Çıkma lafını eden oldu mu ki?
Su felicidad es lo más importante así que, si quieren salir, está bien para nosotros.
Ama sen, yok... Sekreter Kim ne oldu da benzin içtin?
¿ Entonces por qué lo hiciste... no, Secretario Kim, beber benceno?
Tam buradaydı ve birden yok oldu.
¡ Persíganlos!
Buhar olup yok oldu demişsin?
Me disculpo.
Öleli 3 gün oldu ama tek bir haber bile yok.
Debía haber muerto hace tres días y no sé nada de él desde entonces.
Tamam, bu işimizi zorlaştıracak olay bir kaç gün önce oldu, hiç kanıt yok ve dediğinize göre baş başaymışsınız..
De acuerdo, lo que va a hacer esto difícil es que estás reportando un uno-a - un tipo de situación, pasó unos días hace, no hay evidencia.
- Gerçekten teşekkürün lüzumu yok. ... çalışan şikayetlerinde % 300'lük bir artış oldu.
- No tiene por qué agradecerme... las quejas que me dan los empleados han aumentado en un 300 por ciento.
Scav'lar ayımızı yok edeli yarım yüzyıl oldu.
Hace más de 50 años desde que los carroñeros destruyeron nuestra luna.
ve belliki bir şey oldu... buradan kaçış yok.
Y una cosa era cierta... no habia escapatoria.
Bir şeyinize ihtiyacımız yok, oldu mu?
No necesitamos nada de ti, ¿ bien?
Jewel atıyla birlikte yok oldu.
Jewel desapareció con su caballo.
6 kişi hastanelik oldu. 12 araba yok edildi.
Hay 6 hospitalizados y una docena de vehículos destrozados.
Kafam çorba oldu, bunun ne anlama geldiğiyle ilgili hiç bir fikrim yok. Ama Cucuy'a içiyorum!
Estoy tan jodido, uopæe Ni siquiera sé lo que eso significa, pero tostada por Coco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]