Ama bak tradutor Espanhol
18,748 parallel translation
Ama bak.
Bien.
Ama bak Terry daha önce...
Pero, mira, Terry, antes de que el grande llegue...
Birkaç sözü anladı ama görünüşe bakılırsa dili yerine gelmemiş.
Mientras lidia con las palabras comunes, su lenguaje parece que está retornando.
Ş aka yapıyorum ama bir bakıma da doğru, çünkü o beyni ölmüş biriydi.
Estoy bromeando, pero de cierta forma, es verdad. El está muerto.
Ama şuna bir bak.
Pero mira esto.
Baba, bak, başım belada, biliyorum ama çok önemli olmasa sormazdım.
Mira, papá, sé que estoy en problemas, pero no te lo pediría si no fuera vital.
Yani, hepimizin kişisel sorunları var ama bir etrafınıza bakın!
Todos tenemos problemas personales, pero miren a su alrededor.
Ama bir bakıma, bir işe yaradı.
Pero, en cierto modo, tuvo su lado positivo.
Evet, ama biz büyük resme bakıyoruz.
Sí, y se trata del gran juego.
Bak, ilişkimizi bir üst seviyeye taşımak isterim ama yönetim kuruluyla bir toplantı hazırlayamam. Ta ki sen sosyal medyaya çıkana kadar.
Mira, quiero llevar nuestra relación al siguiente nivel, pero no puedo organizar una reunión con mi consejo de administración hasta que estés en las redes sociales.
Bakın, size yardım edebilirim ama yardım etmek için yardımınıza ihtiyacım var.
Oiga, puedo ayudarle, pero para hacerlo necesito su ayuda.
- Bunu al ve dağıt. Fotoğraflar pek bakılası değiller biliyorum ama ismi Annie Green.
No es muy bonito de ver, lo sé.
Çok saçma ama şu an sana bakınca...
Es la cosa más condenada, pero... Al mirarte ahora mismo...
Bak, Jay, sana ne yapman gerektiğini söylemiyorum,... ama Barry senin dünyanı koruyor,... ve bizim dünyamızın şuan Flash'a ihtiyacı var.
Mira, Jay, no intento decirte qué hacer, pero Barry está protegiendo tu mundo, y nuestro mundo necesita a Flash ahora mismo.
Dışarıdan bakıldığında, sıradan bir adli bilimciyim ama gizlice, S.T.A.R. Labs'deki arkadaşlarımın da yardımıyla suçla savaşıp, benim gibi diğer meta insanları buluyorum.
Para el resto del mundo, soy un científico forense normal, pero secretamente, con la ayuda de mis amigos en laboratorios STAR, lucho contra el crimen y busco otros metahumanos como yo.
Ama şuna bak.
Pero mira esto.
Hayır, bak, ben... Biliyorum ki buna inanmak çok zor ama aynı bilimkurgu serileri gibi.
No, mira, yo... sé que esto es difícil de creer, pero quiero decir, es como en esas series de ciencia ficción,
Bir bakın derim ama.
Deberían de verlo.
Bakın, ben de herkes kadar Zoom'u bulmak istiyorum. Ama kimse onun izini süremiyor.
Mira, quiero encontrar a Zoom tanto como cualquiera, pero nadie puede rastrearlo.
Bakıcı gelmedi ve Emma birkaç saatliğine buralarda takılacak, ama lütfen Glenn veya Dina'ya söylemeyebilir misin?
Oh. Mi niñera canceló, y ella está pasando el rato por un par de horas, pero puede usted por favor no le digas a Glenn o...
Bak, kuzenim lanet olası bir çanta. Ama aile fıstığı gitti.
Mira, mi sobrino es un maldito idiota, pero la familia se volvió loca.
Tamam, bak kabalik etmek istemiyorum ama Cognitive Robotics icin makale odevim var. Bir an once dus alip kutuphaneye gitmeliyim.
Bien, mira, no quiero ser borde, pero, tengo un trabajo que entregar sobre Robótica Cognitiva, y tengo que darme una ducha y luego ir a la biblioteca, así que...
Ev sahibine göre Neith bizden sonra çıkmış ve hala gelmemiş, ama polisin yataklarının altında bulduğuna bak.
El casero de Neith ha dicho que se marchó al poco de nosotros y que desde entonces no ha vuelto, pero mira lo que la policía encontró bajo su colchón...
Bak, o odadan çıkmamı istedin çıktım ama şimdi de beni burada istemiyorsun.
Mira, yo quería salir de esa habitación, Pero ahora que soy, no me quiere aquí.
Bakın, beni sevdiğinizi biliyorum ama lütfen Wally'ye hakkımda bütün o iyi şeyleri söylemeyin.
Mira, yo sé que ustedes me aman, Pero por favor dejar de decir a Wally toda esta gran cosas sobre mí.
Bana ayrıntılar verilmedi, ama görünüşe bakılırsa kendinden çok daha önemli bir şeyi içeriyor.
No me dieron detalles... pero parece que tiene algo... mucho más importante que él.
Bak, sen ve ben ayrı yollardan işe koyulmuş olabiliriz ama böyle bir işi durdurmak için yetiştirildik....... bizden bekleneni vermek için.
Sé que usted y yo comenzamos un poco de lado... pero nos concibieron para detener algo así... es lo que se espera de nosotros.
Pardon ama bence yanlış açıdan bakıyoruz.
Lo siento. Creo que estamos mirando esto mal.
Bak canım, bu hataydı, çok zaman önce yaptığım bir hata, ve asla ama asla bir daha tekrarlanmayacağım bir hata.
Mira, cariño, eso fue un error que cometí hace mucho, mucho tiempo, y nunca, jamás lo volveré a cometer.
Bak, onu açığa çıkarmak istiyorsun, ama bunun içerideki insanlara yardımı olmayacak.
Mira, quieres exponerla, pero eso no va a ayudar a la gente de dentro.
Söz veriyorum. Bak, bu zamanda yolculuk olaylarını anlıyormuş gibi davranmayacağım ama kulağa önemli geliyor.
Escucha, no puedo fingir que entiendo todo eso de viajar en el tiempo, pero suena importante.
Bak, bizi bir kere terk ettin ve sorun etmedik ama bu mevzu senle ilgili değil.
Mira, nos abandonaste una vez y tuvimos que lidiar con eso, pero ahora no se trata de ti.
Bak, bunu halledeceğim ama bu aynı zamanda senin de sorunun.
Mira, voy a encargarme yo, pero también es tu problema.
Bak, o canavarın yaptıklarından sonra, Jay'i durdurmayı bende senin kadar istiyorum ama...
Mira, después de lo que hizo ese monstruo, quiero detener a Jay tanto como tú...
Bak, Iris'e onu sevdiğini söylediğini biliyorum, ama bu Eddie-Iris olayını unuttuğunu söyledin.
Mira, sé que le dijiste a Iris que la amas, pero dijiste que habías dejado en el pasado todo el asunto de Eddie e Iris.
Yardım edebilir mi bak. Ama hücrede kalacak.
Ve si puede ayudar, pero se queda en la celda.
Bak, çok kötü bir zaman olduğunu biliyorum ama eski Baş Amir Patrick Fairbank'in avukatları cinsel çocuk istismarı suçlamalarının düşürülmesini talep ediyor.
Mira, sé que es un pésimo momento pero el equipo legal del exsuperintendente jefe Patrick Fairbank solicitan que la acusación de los abusos sexuales a niños sea retirada. ¿ Qué?
Bak... Ben birinin arkasından iş çevirecek son kişiyim. Ama birlik komutanım ve ben, bir meslektaşımız hakkında şüpheleniyoruz.
Mira, no soy una persona a la que le guste ir por detrás, pero he planteado dudas de un colega a mi comandante en jefe...
Bak evlat bu durumun senin için kolay olmadığının farkındayım ama annenin de kendi hayatını yaşamak hakkı.
Mira, hijo. Sé que toda esta situación no puede ser fácil para ti, pero tu madre tiene derecho a vivir su propia vida.
Bunun seni tedirgin ettiğini biliyorum bebeğim ama göreceksin bak ; annenin eve dönmesi daha iyi olacak. Bir aile olacağız.
Sé que te pone nerviosa, cariño, pero... ya verás, cuando la llevemos a casa, será lo mejor.
Bak, bazen baş belası oluyor ama en azından bir kereliğine iyi bir insan olmaya çalıştığım için kredi almam gerekli değil mi?
Mira, entiendo que es como un dolor en el culo a veces, pero ¿ no debería tener yo crédito por intentar ser una buena persona por una vez?
Bak, onu dedim ama ben... Senin için endişeleniyorum, hepsi bu.
Mira, dije eso, pero yo... estoy preocupado por ti, eso es todo.
Çünkü o zamanlar kendisiyle romantik ilişkiniz olmadığını söylüyorsunuz ama şu işe bakın evinizde yalnızmış.
Porque tú eres la que afirma que no tenías una relación romántica con él en esa época, y sin embargo aquí está él... solo en tu apartamento.
Bakın, üzgünüm ama tüm bu olanlar, kurultay da dahil.
Perdón, todo esto, la convención...
Bakın, memleketim Louisiana'yı seviyorum ama...
Adoro a Luisiana, mi estado natal...
Ama anladığımız kadarıyla, polis dava dosyasına kapandı gözüyle bakıyor.
Pero a nuestro entender, la policía considera cerrado el caso.
Bak, biliyorum buraya böyle gelmemiz sıradan değil ama şehir...
Mira, sé que no es ortodoxo que vengamos aquí tal y como está la ciudad...
O çok fazla kafein almış ama görüntülere bakılırsa kadın güçlü birisine benziyor.
Ha tenido demasiada cafeína, pero la seguridad sugeriría que alguien poderoso.
Bak, üzgünüm, ama ben yokum.
Mira, lo siento, pero estoy fuera.
Bak, saklanmıştı, ama... Seni her yerde takip edeceğini biliyorsun.
Ella lo esconde bien, pero... te seguiría sin importar dónde.
Gözlerinin içine bak ve söyle ona gerçek hiçtir ama gerçektir.
Mira directamente a sus ojos y dile la verdad, nada más que la verdad.
ama bakın 30
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
baktım 85
bakma 203
bak sen 266
bakire misin 19
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakar mısın 103
bakma 203
bak sen 266
bakire misin 19
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40