English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bana da ver

Bana da ver tradutor Espanhol

1,212 parallel translation
Bana da ver.
Oye, dame una.
Bana da ver.
Dame uno.
- Dokunma bana. - Bana da ver.
Otra para mí.
Bana da ver.
- Reparte.
Sigarandan bana da ver.
Para ti es fácil. Dependes sólo de ti mismo.
Bana da ver!
Pásamela.
Kendine alıver. Bana da bir bardak doldur. Lütfen.
Sírvete y ponme una copa a mí, por favor.
Ama dokunmalarına asla izin vermem. O zaman bu sabah paran yokken, neden bana da göstermedin?
¿ Por qué no te hiciste ver por mí sino tenías el dinero?
O halde bana da bir dilim ver. Üzgünüm, hepsi bitti.
Lo siento, ya no queda.
Da bir potasyum ver. Bana bildir.
Prueba de potasio cada 30 minutos.
Hey, bana da bir dilim ver!
¡ Oye, dame una rebanada a mí!
Bana da ver, baba.
- Más para mí, papá.
İşedim işte. Bana da biraz ver.
- Anda, dame un poco.
Ver şunları bana. Ver şunu da.
Dame esas cosas.
- Bana da bir ver.
- Yo tomo una.
Ortak hadi bana da o sigaralardan bir tane ver.
Dame un cigarrillo, socio.
Bana ver ve bende kanıtlayayım. Ya da savaşalım!
Entréguenlo y lo probaremos. ¡ O peleen!
Bu arada son bir şey eğer evlenmiş olursak, bunu bana da söyleyeceğine söz ver?
solo una cosa... Prometeme avisarme si nos casamos
Senden sonraki başkan da öyle yapacak. Şimdi, ver şunu bana.
El próximo presidente hará lo mismo. ¡ Démela!
Şimdi anahtarı ver bana. Bu evin numarasını da unut telefon numarasını da, sonsuz dek.
Ahora me das la llave y te olvidarás para siempre del número de esta casa y de este teléfono.
- Bana da aynısından ver ama üstüne bir şey koyma.
- Lo mismo con nada.
Neden güzel Francine'i görmeye geleceğimizi bana da söylemedin.
¿ Por qué no me dijiste que ibamos a ver a Francine?
Bana bir iyilik yapın ve yazıyı görebilmem için biraz yukarıda tutun.
hazme un favor y sostén eso en alto para que pueda ver tu pija.
Tekrar evlenmemi istiyorsan da, en azından seçme şansını bana ver.
Si quieres que me vuelva a casar, déjame escoger.
Fidyeciler kıza öyle yapmış. Arkadaşların da aynısını bana yaptı. Benim bu işle hiçbir alakam yok.
Es Io que Ios secuestradores hicieron con Ia chica y es Io que tus amigos van a hacer conmigo... aunque yo no tuve nada que ver con esto.
Pekala, o halde, "bana paranı ver" ya da herneyse o kısma dönelim.
Está bien, volvamos a "Dame tu dinero", o lo que sea.
Sen boş ver onu ihtiyar da, bir içki ısmarlayıver bana.
Oye, ignórale y llévame a beber a algún sitio.
iyi, ama bana kelimeleri çikartacak zaman vermiyor. - Bunu onunla konusurum.
Bien, pero nunca me da tiempo de ver como suenan las palabras.
Ne olduğunu bulduğun zaman bana da haber ver, tamam mı?
Cuando descubras lo que son, avísamelo.
Onlara da aynen bana anlattığın gibi anlat.
El jurado puede ver cómo pasó.
Bana adresini ver, ben de sana yazayım.
Ud. me da su dirección y yo le escribiré a Ud.
Bak, Doktor, bana ağrı kesecek bir at hapı ver, ya da benzer birşey. Bu kahrolası bir başağrısı.
Mire, doctor, nada más deme una buena píldora para el dolor.
Çünkü okula gidemedim ya da spor yapamadım hatta bu çiftliğin dışında yüzümü gösteremedim babam oğlunun bilimini öğrenmeye başladı ölmeden önce bana bir arkadaş yaratabilirdi.
Como no podía ir a la escuela ni practicar deportes, ni siquiera dejarme ver fuera de la granja, mi padre decidió aprender la ciencia de su hijo, para que antes de morir, pudiera crearme una compañera.
Bana da ver!
Deme una de esas.
Buraya gelirse, sadece bana haber ver, ya da telefonla arattır.
Si viene avísame... o dile que me llame o algo. Es todo lo que pido.
Çantayı da bana ver.
Dame el costal.
Ama kocama ne kadar anlam ifade ettiğini anladığımdan beri... bana da anlam ifade ediyor.
Pero al ver lo importante que era para él, se ha vuelto importante para mí. ¿ Entendido?
Şu sakızdan bir parça da bana ver.
Me das uno de esos chicles.
Cevabı bulursan bana da haber ver.
Cuando lo sepas, dímelo.
Ama bak, eğer bir çatlak bulursan, bana da haber ver, tamam mı?
Pero, oye, si encuentras cómo salir, me lo avisas, ¿ de acuerdo?
Bana radyonun sahibi olan suçlunun adını ver.
¿ Por qué no me da el nombre del criminal que tiene la radio?
Kaptan sensin. Onlara yalnızca motorlarda bir bir sorun olduğunu söyle ve bana iki gün daha ver.
Es Vd. el capitán, dígales que fallan las máquinas y nos da 2 días más.
Bu pislik senin canın sıkarsa, bana haber ver.
Si este cabrón te da problemas me lo dices.
Onlardan nasıl kurtulmayı düşünüyorsun? Bana da bir silah ver.
Quiero que me enseñe a usar un arma.
Bir fener ver bana, yalvarırım!
¡ Me da miedo la oscuridad!
Ve bana içme... sebebimi gösterdi, Orada gördüğüm lanet şeyleri, burada da görüyordum.
Y me ayudó a ver que la razón por la que bebía era que estaba viendo todo lo que había visto allí.
- Sus da bana bir raket ver.
- Calla, dame una raqueta de ping pong.
- Olursa da bana haber ver.
- Avísame cuando ocurra.
eğer birşey yatağınıza ya da dolabınıza yakın değilse... Sizin olup olmadığını bulmam için bana verin.
Si algo no está al lado de vuestra cama o armario... dádmelo para ver si es vuestro o no.
onu, 28 Ekim akşamı saat 6'da evimizden aldılar evin altını üstüne getirdiler, beni yere atıp vurdular ve bana sorular sordular sonra daha da sert vurdular, daha zor sorular sormaya başladılar tek istediğim kocamı görmekti.
Se lo llevaron de mi casa el 28 de octubre a las 6 de la tarde desarmaron todo me tiraron al piso y me pegaban y me hacían preguntas e mi facevano tante domande.. ... me pegaban fuerte y hacían preguntas complicadas yo lo único que quería era ver a mi marido pero ellos me decían ¡ no mires!
Herkese hap veriyorsun, bana da bir tane ver!
Sí, mamá. - ¡ Oh! - ¿ Qué ocurre, mamá?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]