Besbelli ki tradutor Espanhol
177 parallel translation
Bu besbelli ki portakal ağacı fidanı.
Esto es, obviamente, un naranjal joven.
Besbelli ki sizin için Madame Rochelle'in sevgisinikaybetmek önemli değil..
Es evidente que no le agrada la Sra. Rochelle.
Besbelli ki alem yapmış.
Es evidente que él ha estado en un rodaje.
Birbirimizi görmeye devam etmemizin karısına haksızlık olacağını söyledi ; çünkü..... Besbelli ki bu tür şeyleri fazla ciddiye alan bir kızım.
Dijo que no sería justo para su mujer que nos siguiéramos viendo porque... obviamente soy la clase de chica que se toma estas cosas muy en serio.
Ve bu aptal hizmetçi de besbelli ki ona aşık ve Tanrı bilir onun hakkında neler düşünüyor!
Y menos aún de esta vieja sirvienta tonta. Todos saben que está enamorada de él. Y él ni siquiera se lo imaginaba.
Ve Elsa, besbelli ki kızgın olmanın onun için neredeyse imkansız olması durumundan hoşnuttu.
Y evidentemente se divertía tanto que era difícil enojarse con ella.
Şimdi bu... çocuklar besbelli ki uzman bakımına muhtaçlar sence öyle değil mi?
Estos niños necesitan claramente de atención médica, ¿ no cree?
Küstahça bir hareketle uçarak penceremden içeri dalıverdi. Besbelli ki niyeti mutluluğumu bozmaktı.
Con la insolencia que le caracteriza entró volando por la ventana, para fastidiar mi felicidad.
Besbelli ki Beaumont yardım etmiş.
Beaumont le ayudó. Es obvio.
- Besbelli ki tribbleler çok kavrayışlılar.
- Es evidente que tienen buen gusto. - Evidente.
Besbelli ki satın almaya niyetlendiğin arazilerin değeri yakında iki katına çıkacak. Çünkü er ya da geç üzerinden demiryolu geçecek.
Esta claro que te interesa comprar tierras que pronto duplicaran de valor porque tarde o temprano el ferrocarril tendra que pasar por ellas.
Besbelli ki sen beyinlerini kullanan kadınlardan olmadın hiçbir zaman.
No pareces acostumbrada a que las mujeres piensen, mi pobre conejito.
Besbelli ki, Komiser yanılıyor.
El teniente se equivoca.
Besbelli ki sorun yaşamaya devam eden birkaç kişilikten kaynaklanıyor.
El problema lo crean múltiples entes supervivientes.
Besbelli ki, astroid fırtınası esnasında olmuş olsa gerek.
Evidentemente debe haber ocurrido con el paso por los asteroides.
Besbelli ki onları yutmuş ama kimse nasıl olduğunu bilmiyor.
Evidentemente él los había ingerido pero nadie sabe como.
Besbelli ki, aklın niteliği, miktarından çok daha önemli!
Evidentemente, la calidad de la inteligencia es más importante que la cantidad. No haré nada inconstitucional
Besbelli ki yollanacak kişi o.
Es la persona obvia para enviar.
Besbelli ki her zaman mikrofonlarını kullanmadılar.
Evidentemente no siempre usaban sus micrófonos.
Besbelli ki.
Obviamente.
- Besbelli ki biz.
- Obviamente, nosotros.
Bu, besbelli ki "güvende" kelimesinin daha önce duymadığım tuhaf bir kullanılışı.
Ah, obviamente es un extraño uso del concepto "a salvo" Del que no tenía conocimiento previamente.
Besbelli ki eşcinsel. Hayır, hayır.
Gay como un ganso.
Besbelli ki yanlış numarayı aradınız.
Así que obviamente, llegaste a un número equivocado.
Besbelli ki, bizi istiyorlar.
Es obvio que nos quieren a nosotros.
Şerif gücenme ama besbelli ki bu adamın tahtası eksik.
Sheriff, disculpe, pero está claro que la escalera de este hombre no llega al ático.
Besbelli ki, çok az şey biliyoruz.
Obviamente, sabemos muy poco.
İyi besbelli ki.
Bien, es evidente.
Bu kadın besbelli ki bir bitki.
Está claro que está compinchada.
Bana delice aşıktı, mekanik yetenekleri ve besbelli ki, bu ayrıntılı hediyelere harcayacak yeterli parası var.
Su intensa obsesión conmigo, sus habilidades mecánicas y se ve que tiene dinero de sobra para gastar en esos regalos.
Herneyse, besbelli ki birbirimizi daha fazla göreceğiz.
De todas formas, es obvio que nos veremos mucho más.
Besbelli ki, 3 litrelik olanını 4 litre su ile kesinlikle dolduramayız, değil mi?
No podemos echarle 16 litros a la de 12 litros. - Así es.
Bu çok saçma. Besbelli ki yalan söylüyorsunuz. Görüşmeyi kesiyorum.
Es imposible, está mintiendo, voy a terminar esta transmisión.
- Besbelli ki...
- Obviamente no tiene ni idea...
Besbelli ki, asla "affet ve unut" kelimelerini duymamışlar. Sizin orada olmanız çok iyi oldu, Bay Neelix.
Es una suerte que estuviera usted allí, Sr. Neelix.
Bak, biz Kaptanımızın geri dönmesini istiyoruz, ve besbelli ki, sende eve dönmek istiyorsun.
Queremos recuperar a nuestra capitán y tú quieres regresar a casa.
Besbelli ki programcılar sistem içinde ki kişinin kendisi istemesi durumunda güvenli bir şekilde dışarı çıkabilecek şekilde yapmışlar.
Los programadores querían que la gente decidiera por si misma cuando sería seguro salir.
Besbelli ki... dişi olan.
Obviamente, la hembra.
Besbelli ki, bu olayda Bay Tuvix ile ilgili bu konu, bir çiçekten daha karışık bir konu.
El Sr. Tuvix es un organismo mucho más complejo que una flor.
Harry'nin, seni neden takdir ettiğini ve saygı duyduğunu anlayabiliyorum. Çünkü besbelli ki, o böyle. Ve. ben de öyleyim.
Entiendo por qué Harry te admira y te respeta, porque es obvio que lo hace, y yo también.
Besbelli ki, halkımın tamamı tükenmemiş.
Obviamente no todo mi pueblo se extinguió.
Besbelli ki analizlerim, kusurluydu.
Mi análisis de los datos fueron obviamente erróneos.
Besbelli ki... geriliyor.
Deteriorándose... obviamente.
Besbelli ki, Fransızlar.
Parece ser que franceses.
Evet, besbelli ki.
- Obviamente.
Mr. Porter, besbelli ki hasta.
Es obvio que el Sr. Porter está enfermo.
Besbelli ki hayır. Ama sen beni aside batırdın, bakalım sen nasıl bulacaksın!
Obviamente no pero me arrojaste al ácido así que vamos a ver cuánto te gusta a ti.
Hayır, Anna. Besbelli ki beni anlamıyorsun.
Anna, tú no lo entiendes.
Şu anda belirtmeliyim ki. her şey besbelli.
A esta altura, son obvios.
ve, başını çeviren neydi. tabii ki besbelli değil mi?
Y, ¿ qué hizo girar tu cabeza, aparte de lo obvio?
Besbelli, değişik bir itiş sistemi kullanıyorlar ki, bu da onların bulunmasını zorlaştırıyor.
. Aparentemente utilizan una forma peculiar de propulsión, lo que hace difícil encontrarlos.