Beş yüz tradutor Espanhol

"Beş yüz dolar için Bolton Binası'nın on ikinci katına tırmanır mısın?"

"¿ Treparías el Edificio Bolton... de 12 pisos... por 500 dólares?"

"Ne diyorsun, beş yüz dolar için cennete kadar tırmanır giriş kapısına ters asılıp sarkılırım."

"Por 500 dólares treparía hasta el Cielo y me colgaría de las puertas del paraíso con mis talones".

2 bin için. 2 bin beş yüz.

¿ Dos mil?

Teşekkür ederim, 2 bin beş yüz evet.

¿ Dos mil? Dos mil quinientas. Gracias.

Teşekkür ederim 2 bin beş yüz.

Señor. Dos mil quinientas.

3 bin beş yüz oldu.

¿ Tres mil quinientas?

9 bin beş yüz için.

Ofrecen nueve mil quinientas.

1 kez, 2 kez... 9 bin beş yüz için son kez uyarıyorum.

A la de una. A las dos por última vez. Nueve mil quinientas.

Bana 4 bin bile etmeyecek bir arazi için, 9 bin beş yüz dolar ödetiyorsunuz.

Me han obligado a pagar nueve mil quinientas por algo que no vale ni cuatro mil.

Beş yüz bin.

Quinientos mil.

Beş yüz!

¿ Quinientos?

- Beş yüz yetmiş iki.

- ¿ Solo 280 irán a casa?

Beş yüz yetmiş iki mi? Bir hata olmalı.

Allí no caben 280 personas.

Su haricinde bize lazım olan iki yüz öküz beş yüz domuz, yüz kintal tuz kırk ton un, on ton şeker, beş ton tütün, bir ton kahve kırk bin limonun suyu ve burada hiç şarap bulunur mu?

Además del agua, necesitaré 200 bueyes quinientos cerdos, cien quintales de sal cuarenta toneladas de harina diez de azúcar, cinco de tabaco, una de café el zumo de cuarenta mil limas y, ¿ tienen algún tipo de vino aquí? ¿ Algún licor?

Beş yüz papel karşılığında...

Me dan 500 dólares por...

Ömrün boyunca beş yüz papel yüzü göremezsin sen.

Usted no tendrá 500 dólares en su vida.

- Beş yüz mü?

- ¿ Quinientos?

Beş yüz dolar.

500 dólares.

- Beş yüz koyuyorum.

- Apuesto quinientos.

- Beş yüz. Kaç kart?

- Quinientos. ¿ Cuántas?

Haberi getirmediğin takdirde beş yüz papel.

Apuesto quinientos a que no lograrás esa historia.

Zaten beş yüz dolar borcun vardı.

Ahora mismo me debes unos 500 dólares.

Beş yüz dolar.

Quinientos dólares.

Beş yüz...

Quinientos...

Mike, beş yüz kere söyledim ama arkandaki duvar camdan.

Mike, por vez 500, te digo que atrás de ti hay vidrio.

Haftada beş yüz dolar, ha?

500 dólares a la semana, ¿ eh?

- Beş yüz -

- Quinien... -

Bir daha böyle bir fırsat ele geçmez. Bin beş yüz frank!

Es un renacuajo y come como una lima.

Eğer bana bırakırsan, ben beş yüz veririm.

Si he de poner yo precio, le doy cinco centavos. ¿ Qué le parecen 1000?

Beş yüz mü?

¿ Quinientas?

Beş yüz sene sonra muşmulaya dönmek istemem.

Bueno, después de 500 años no quiero parecer ciruela pasa.

Varinia için beş yüz sestertius depozito.

Un depósito de quinientos sestercios por Varinia.

Tae Yang gideli üç yüz... yetmiş... beş... gün oldu.

Han pasado 375 días desde que... el sol se ocultó en mi vida.

9 bin beş yüz.

- Quinientas.

Ve beş yüz. 9 bin beş yüz için.

Quinientas.

Beş dakika sonra, yüz balık olacak yanımda.

En cinco minutos tendré la compañía de 100 peces.

Her uçusa yüz paund bonus, ve ayda dört bes uçus.

Una prima de 100 libras por vuelo, 4 ó 5 al mes.

Beş yüz tamam.

Cuando necesito ayuda de verdad, la pago de buena gana. Bien.

Beş bin altı yüz yetmiş yedi.

5677.

Son beş yılda ona üç değişik yüz yaptım.

En cinco años, le he hecho tres rostros diferentes.

Beş yüz...

- Seis kilos.

Beş yüz on...

- Cinco kilos.

Ama beş kuruşsuz bir kız için, bir kaç yüz doları olanla, milyonları olan arasında pek fark yoktur.

Pero para una chica sin nada, un hombre que tiene algo es tan rico como uno que tiene millones

... elli, elli beş, altmış, altmış beş, yetmiş, yetmiş beş, seksen, elli, elli beş, altmış, altmış beş, yetmiş, yetmiş beş, seksen, seksen beş, doksan, doksan beş, yüz!

¡ Cinco, diez, quince, veinte, venticinco, treinta, treinta y cinco... cuarenta, cuarenta y cinco, cincuenta, cincuenta y cinco, sesenta, sesenta y cinco, setenta... setenta y cinco, ochenta, ochenta y cinco, noventa, noventa y cinco, cien!

Toz mu yoksa külçe mi? Beş yüz.

500.

Nihayetinde, birkaç yüz ya da birkaç bin, beş bin, on bin yıl dediğin nedir ki?

Después de todo, ¿ qué son algunos cientos de años, o algunos miles,... o 5 mil, o 10 mil?

Dokuz yüz lanet elli beş!

Malditas novecientas cincuenta y cinco.

Yüz yirmi beş, oyun.

Ciento veinticinco, partida.

Yüz yirmi beş, oyun.

125, partida.

Yüz yirmi beş.

125.

Tam yüz kırk beş papel!

Ciento cuarenta y cinco pavos!