Bir ipucu tradutor Espanhol
4,310 parallel translation
Sağlam bir ipucu.
Eso es una sólida ventaja.
- Bence iyi bir ipucu.
Esa es una buena pista.
Nereye gidebileceğine dair bir ipucu var mı?
¿ Ha visto algo que le de alguna indicación de adónde se dirigía?
Belki bize bir ipucu verir.
Tal vez tenga una pista que nos permita salvarle la vida.
Mekanı aradık, operasyonla ilgili bir ipucu yok.
Se ha registrado la propiedad. Ni rastro del tubo.
Sana bir ipucu vereyim.
Te daré una pista.
Sizi hiç bir tarayıcıda bulamıyorum. Demir Adam, nihayet Hulk'un Dünya'nın sonunu getirecek tehdidi hakkında bir ipucu bulduk.
Iron man, por fin tenemos una pista de la amenaza del fin del mundo de Hulk :
- Tamam ama bir ipucu alabilirsem...
Vale, ¿ puedo tener algún tipo de...?
Nereye götürdüklerine dair bir ipucu var mı?
¿ Alguna pista de dónde la han llevado?
İzlemem gereken bir ipucu var.
Tengo una pista sospechosa que rastrear.
Fakat bir ipucuydu, gerçek bir ipucu.
Pero fue una pista, una pista real.
Ve kesinlikle çıkar çatışması konusunda bir ipucu bile olmazdı. Evet.
Y no habría indicio alguno de conflicto de intereses.
Saçma bir ipucu olduğundandır. belki utanmışlardır.
Es una pista tonta del juego. Tal vez están avergonzados.
Bir ipucu herhalde.
Supongo que es una pista.
Bu harika bir ipucu.
Es una gran pista.
Alın işte size söz verdiğim gibi sağlam bir ipucu.
Ahí lo tienes... una prueba sólida entregada tal como se prometió.
Eğer gidersem başka bir ipucu ile seslenmezsin, değil mi?
Si me voy ahora no vas a darme otra pista, ¿ verdad?
Şimdiye kadar, bunun kurban üzerinde kullanıldığına dair bir ipucu yok.
Hasta ahora, no hay pruebas de que se usase con la víctima.
Bir ipucu, iz, herhangi bir şey.
Un soplo, una pista, algo más que cero.
Kowloon'da. Peşimizdekiler ile ilgili bir ipucu bulduk.
Tenemos una pista de los tiradores que vinieron a por nosotros.
Floyd Lawton'un nerede olduğuna dair bir ipucu.
Una pista del paradero de Floyd Lawton.
Orada bize nerede olduğunu söyleyecek bir ipucu vardır.
Hay algo ahí que nos dará una pista - de donde está.
Bölge Başsavcısı Donner'ı nerede tuttuğunu dair bir ipucu var mı?
¿ Algo que conduzca a dónde está manteniendo al AFD Donner?
Evet, tamam. Takip etmesi zor bir ipucu, bu yüzden biraz araştırdım.
Sí, bueno, sé que no es mucho con lo que continuar, es por eso que hice algo de investigación.
Galiba Dr. Price'ın kaybolmasıyla ilgili bir ipucu buldum.
Creo que tengo una pista sobre la desaparición del Dr. Price.
Tamam, bir ipucu ver. Bir şeylerin çıkışını başlatmakta zorluk içeriyor mu?
¿ Involucra la dificultad al iniciar un chorro de algo?
İşte size başka bir ipucu. Buzz.
Muy bien, otra pista.
İki ölü suç ortağından başka, komplo kurduğuna dair. hiç bir ipucu yok.
otro que sus dos colaboradores muertos, no hay evidencia de un cómplice.
Sence bu bir ipucu mu?
¿ Crees que sea una pista?
Cevap için bir ipucu yaşadığı ortamdan gelebilir.
Una clave para responder podría venir del entorno en el que vivía.
Bir ipucu alabilir miyim?
¿ Me puedes dar una pista?
Latince bir ipucu vardı!
había una pista en latín.
- Yeni bir ipucu var mı?
- ¿ Tiene alguna pista nueva?
Sanırım elimde peşinde olduğu şeyle ilgili bir ipucu var.
Creo que tenemos una pista sobre lo que hacía.
Ve hala hangi kranlık gücün bu sığınağı tuttuğuna dair bir ipucu bulamadınız?
¿ Y aún no ha encontrado ningún rastro de qué fuerza oscura se apoderó de este refugio?
Çoğu galaksinin sarmal şekilleri ve parlak merkezleri bu soruya bir ipucu veriyorlar.
Las espirales y los núcleos luminosos de casi todas las galaxias nos dan pistas de la explicación.
- Bakarım... bir ipucu?
- Hecho. - ¿ Alguna pista?
Bana lütfet... bir ipucu vereyim sana.
Hazme un favor... Permíteme darte una pista.
Bir ipucu yakaladık.
Nos dieron un chivatazo.
Bir ipucu aldım.
Yo, uh... Me lo informaron.
Belki Ward'ın bir sonraki kurbanının kim olacağıyla ilgili bir ipucu buluruz.
Quizás haya alguna pista sobre quién será la próxima víctima de Ward.
Sana bir ipucu vereyim.
Bueno, te daré una pista.
Bir taklitçi olduğunu düşünüyorum ama her şekilde itfaiye elimizdeki en iyi ipucu.
Me inclino más por un imitador, de cualquier manera, la estación es nuestra mejor pista.
Gördüğüm psişik bir rüyanın izini, sürmenin kulağa delice geldiğini biliyorum, ama sahip olduğumuz tek ipucu bu.
Sé que parece una locura seguir un sueño, pero es la única pista que tenemos.
Er ya da geç bir şeye bakacak ki o da bize konumuyla ilgili ipucu verecek.
Tarde o temprano, mirará algo que nos guiará a su ubicación.
- Birkaç ipucu ama sağlam bir şey yok.
Algunas pistas, nada sólido.
Bende hiç ipucu ve kanıt olmayan bir cinayet var.
Yo tengo un asesinato sin pistas ni pruebas.
Er ya da geç bir şeye bakacak ki o da bize konumuyla ilgili ipucu verecek.
Tarde o temprano, va a mirar algo que nos dé una pista de su ubicación.
Hırsızınızın ayağı yere değmiş bu da son birkaç gündür bulunduğu yerlerle ilgili bir sürü ipucu bırakmış demek oluyor.
Los zapatos de su ladrón tocado el suelo, lo que significa que el seguimiento en docenas de pistas en cuanto a donde él ha estado los últimos días.
Olay Yeri İnceleme Ekibi ipucu araştırıyor ama profesyonel bir iş gibi görünüyor.
La están revisando, pero parece un trabajo profesional.
Sana söylüyorum, eğer Rigby, göründüğünün yarısı kadar bir polis ise ipucu veren ayrıntılı bir rapor hazırlamıştır.
Si Rigby era la mitad de buen poli de lo que parece, tuvo que dar con alguna pista.
ipucu 30
ipucu yok 18
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir işim var 34
bir iki 72
bir ihtimal 36
ipucu yok 18
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir işim var 34
bir iki 72
bir ihtimal 36
bir ingiliz 36
bir iş buldum 29
bir içki ister misiniz 16
bir işe yaramaz 50
bir italyan 17
bir itirazın mı var 16
bir imzanızı alabilir miyim 23
bir iş 43
bir iyilik yapar mısın 23
bir itirafta bulunacağım 25
bir iş buldum 29
bir içki ister misiniz 16
bir işe yaramaz 50
bir italyan 17
bir itirazın mı var 16
bir imzanızı alabilir miyim 23
bir iş 43
bir iyilik yapar mısın 23
bir itirafta bulunacağım 25