Bir yerde okumuştum tradutor Espanhol
230 parallel translation
- Bir yerde okumuştum.
- Lo leí.
Bu ay biteceğini bir yerde okumuştum galiba.
Creo que leí en algún sitio que lo terminaban este mes.
Bir yerde okumuştum, bu sesi bacaklarını sürterek yapıyorlarmış.
He leído que hacen ese ruido frotándose las patas.
- Bunu bir yerde okumuştum.
- Ya he leído eso en otra parte.
Bir yerde okumuştum. Hadi, Fritz.
Yo también leo de vez en cuando.
Bir yerde okumuştum, kalp daha çabuk yıpranıyormuş o zaman.
He leído en algún sitio que así se desgasta el corazón antes.
Bir yerde okumuştum, bilimkurgu aslında kurgu değildir diye.
Leí en algún lugar que la ciencia ficción no es ficción.
- Bir yerde okumuştum...
- He leído...
Bir yerde okumuştum
He seguido en alguna parte
Bunu bir yerde okumuştum : Kadınlar aşkı erkeklerden daha genel olarak düşünür.
No lo recuerdo exactamente. Las mujeres piensan en el amor en términos más generales.
Bunu bir yerde okumuştum "S" harfiyle başlayan isimler yılanların adlarıymış.
Yo leí una vez esos nombres... que empiezan con la letra "S"... Son nombres de serpientes.
Galiba bir yerde okumuştum.
Creo que es de ahi donde lo lei.
Bir yerde okumuştum.
He leído algo y parece maravilloso.
Bir yerde okumuştum sanırım Inquirer'dı.
Preferiría sacar manzanas con mi boca desde la alcantarilla.
Bir yerde okumuştum. Gotik Katedral kiliselerin inşası gizli bir düğmeye basınca hepsi bir anda çökecek şekilde yapılırmış.
Leí que los arquitectos de las iglesias góticas las construían de tal forma,... que se podían colapsar con solo presionar el lugar secreto.
Bir yerde okumuştum, eğer bazı şeyler böyle tıkandıysa... yapabileceğin şeylerden biri de seks için randevu ayarlamakmış.
Leí que si eso no funciona, podríamos darnos una cita para follar.
Bunu bir yerde okumuştum.
Lo leí en alguna parte.
Bir yerde okumuştum, başkasının yanında kendini iyi hissetmek yerine yalnızken kendini iyi hissetmeliymişsin.
Pero he leído que tienes que estar bien contigo mismo antes de estar bien con otra persona,
Bir yerde okumuştum.
Lo leí en algún sitio.
- Bir yerde okumuştum.
- Leí eso en algún lado.
Bunu bir yerde okumuştum.
Creo que leí eso una vez en algún sitio.
Bayılmak üzereysem bir yerde okumuştum Bir sebebi olmalı
Si parezco aturdida Leí en algún lado que tengo una razón pare estar así
Bir yerde okumuştum, güven duygusu, afrodizyak etkisi yaparmış.
¿ sabes lo que leí en alguna parte? Ese compromiso es un afrodisíaco.
Bir yerde okumuştum, hayattaki en kötü şey taşınmak ve boşanmakmış.
He leído en algún lado... que las dos peores cosas en la vida son mudarse y divorciarse.
Bir yerde okumuştum. Ne okumuştum?
Ya sabes, Una vez leí sobre eso..
Bir yerde okumuştum, boşanan ailelerin çocuklarının böyle davranması normalmiş.
He leído sobre eso. Conducta típica de los hijos del divorcio.
Bir yerde okumuştum.
He leído esto en alguna parte.
Daha önce bir yerde okumuştum, beraber üstesinden geleceğiz.
Estuve investigando. Yo te lo explicaré.
Doğal antikorlarını artırırmış, bir yerde okumuştum.
La comida japonesa reconstruye tus anticuerpos naturales. Estuve leyendo sobre eso.
Bir yerde okumuştum... Hindistan'daki şu hızlı adamlar hakkında. Evet.
Oh, leí en algún lado que hay gente en la India que hace ayuno. ¡ Sí!
Nick, bir yerde okumuştum, bir insan başka birine güvenmiyorsa bunun nedeni onların bunu...
Leí que cuando una persona no confía en otra persona es porque ella misma... ¿ Ella misma qué?
Bir yerde okumuştum.
He leído que...
Galiba ineklerin öldürülmekten hoşlandıklarını bir yerde okumuştum.
Leí que a las vacas les gusta que las maten.
Sanırım bu özsaygıyla alakalı bir şey. Yani bunu bir yerde okumuştum.
Debe tener que ver con leyó la autoestima que en algún lugar
Bir yerde anneyle tanışmanın en iyi yolunun çocuğa karşı... sevecen olmak olduğunu okumuştum.
Pero también quería conocerte a ti. hay que ser bueno con los hijos.
Bir yerde, benim yaşımdaki kızların kendilerinde olup bitenden tam emin olmadıklarını okumuştum.
Leí en algún sitio que las chicas de mi edad no se sienten muy seguras de sí mismas.
Bir yerde okumustum bu seyle isleyen arabayi nerede icat ettiklerini seyle isleyen...
He leído que han inventado un coche que f unciona con f unciona con...
Yani, sanırım bir yerde, yunusların bizim kadar zeki olduklarını okumuştum.
Quiero decir, como he leído en alguna parte que los delfines sean tan inteligentes, como nosotros?
Üstelik, bir yerde o ilaçların halüsinasyona yol açtığını okumuştum.
Además, leí que esas pastillas pueden provocar alucinaciones.
Bir yerde okumuştum.
Lo leí.
Galiba bunu bir yerde bir el kitabında okumuştum.
Creo que lo leí en un manual.
Bir yerde, böyle zengin kişilerin sık sık kişilik çatışması yaşadıklarını okumuştum. ama bunlar iyice abarttılar.
He leído acerca de tipos con una personalidad dividida, pero estos dos baten todos los records!
Bir yerde, onları sersemletmek için üzerlerine limon suyu döktüklerini okumuştum.
He leído que les ponen el limón... para atontarlas.
Bir yerde bir şey okumuştum... Şeyden bahsediyordu...
He leído en algún sitio algo sobre que... bueno,...
Bir yerde kendilerini kapatan insanların sıkıntı çektiklerini okumuştum.
- Kika... - Y eso no es bueno. El otro día leí en una revista que los introvertidos van interiorizando sus emociones,
- Evet, bunu bir yerde... okumuştum.
- Sí, leí eso... en algún sitio.
Bir yerde köpeklerin 400 kelimeye kadar anladıklarını okumuştum.
Hey, leí en algún lado que los perros pueden entender hasta 400 palabras.
Bir yerde böyle bir şey okumuştum.
Es lo que leí en algún lado.
Bir yerde okumuştum.
{ C : $ 00FFFF }
İnsan unsuru nedeniyle, bazen en güvenilmez ifadelerin görgü tanıklarından geldiğini okumuştum bir yerde.
Leí en alguna parte que el testimonio de testigos oculares es el menos confiable por el factor humano.
Bir yerde çölde gördüğünüz bir yabancının New York'ta gördüklerinizden beş kat daha ürkütücü olabileceğini okumuştum.
Leí en alguna parte que extraño promedio puede ser hasta cinco veces más temibles en el desierto, que los que ve en Nueva York
bir yerde 60
okumuştum 25
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yıl sonra 30
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yolunu buluruz 32
okumuştum 25
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yıl sonra 30
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere ayrılma 38
bir yıl önce 51
bir yere kaybolma 21
bir yolu var 41
bir yere gitmiyorsun 28
bir yıldız 18
bir yahudi 27
bir yer biliyorum 28
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere ayrılma 38
bir yıl önce 51
bir yere kaybolma 21
bir yolu var 41
bir yere gitmiyorsun 28
bir yıldız 18
bir yahudi 27
bir yer biliyorum 28