Bir önemi yok tradutor Espanhol
3,386 parallel translation
Bir önemi yok.
No importa.
Terapide duyduklarının da yıllardır tutunduğun hazin klişenin de bir önemi yok.
Lo que te hayan dicho en terapia cualquier cliché al que te aferraste todos estos años no importa. Nadie te tiene lástima.
Bunun bir önemi yok değil mi?
Eso no cuenta, ¿ vale?
Bak, bunun kimin suçu olduğunun bir önemi yok.
Mira, no importa de quién sea la culpa.
Eskiden yaptıklarımızın artık bir önemi yok.
Lo que hicimos antes, no importa.
Geçen sene yaptıklarınızın bir önemi yok.
No importa lo que hiciste el año pasado.
Bunu bir önemi yok ama değil mi?
Ya no importa, ¿ no?
Bir önemi yok, değil mi?
No importa, ¿ verdad?
Kaynaksız verinin bir önemi yok.
Un dato sin un contexto no significa nada.
Evren üzerinde nerede olursak olalım hiç bir önemi yok, o hep aynı olacaktır.
Y sería lo mismo sin importar en dónde estuvieras en el universo.
Paranın da herhangi bir önemi yok.
Y el dinero significa aún menos.
Tatlım, bunun bir önemi yok.
Cariño, eso no importa.
Gerçek babamın kim olduğunun bir önemi yok mu?
¿ No importa quién es mi verdadero padre?
Nereye gittiğimin ne yaptığımın bir önemi yok.
No importa dónde vaya o lo que haga.
Geçmişte her ne olduysa aşmanız gerek. Bir önemi yok.
Lo que haya pasado tienen que superarlo, porque ahora no importa.
Junior. Artık bir önemi yok Junior.
Junior, eso ya no importa, Junior.
- Bunun bir önemi yok.
El infierno no tiene nada que ver con eso.
Büyük adamlar olmalarının bir önemi yok. Hala bizi atacaklar, değil mi?
Bueno, no importa lo importante que son estas personas, que están todavía nos va a dash cabo, ¿ no.
Bunun bir önemi yok.
Eso no es muy importante.
- Bunun bir önemi yok.
- Bueno, eso no es lo importante.
Bir şekilde- - Bunların bir önemi yok.
- Nada de eso importa.
Bir zamanlar karşılıklı yapılan şeyler, küçük şeyler vardır ve bir gün, bu şeyleri uygulamayı unutmaya başlarsın ve aklından "bir önemi yok ki" diye geçirirsin.
Todas esas cosas que solías hacer por ella, los detalles... un día empiezas a olvidar de hacer esas cosas, y piensas, "no importa".
İstemiyorum çünkü bir önemi yok.
No, porque no importa.
- Ne yaptığının bir önemi yok.
De todos modo, ¿ qué te hizo él? No es por lo que hizo.
Bir önemi yok diye mi düşündün?
¿ Crees que no importaba?
Nerede olduğumun bir önemi yok.
No importa donde estaba.
Hangisi olduğunun bir önemi yok. Çünkü mideniz kaldırsın ya da kaldırmasın tüm bu yeteneklere ihtiyacımız var.
No importa, porque vamos a necesitar todas esas habilidades, podamos tolerarlas o no.
Bunun bir önemi yok.
Eso no importa.
- Bunun bir önemi yok.
- No importa.
Gerçek şu ki, tüm hislerin bir yana şu an kocanın hiçbir önemi yok.
La verdad es que, a pesar de tus sentimientos, tu marido no importa.
hayat onlar için yolunda gitmiyordu, çalkantılı bir döneme girmişlerdi. ve dedim ki... bir önemi yok.
... las cosas no van bien para ellos, están en toda clase de líos y no hacen nada estas vivo!
27. sırada bitirmenin hiç bir önemi yok, yeterki arkadaşının önünde bitir. Kazanan sensin
No importa si terminas en la posición 27 en tanto termines delante de tus amigos... has ganado.
Artık bir önemi yok sanırım.
Bueno, supongo que no importa.
Bunun bir önemi yok.
No importa.
Başka bir şey değil. Ve bu gerçekleştiği müddetçe de gerisinin bir önemi yok. Bu ağzından çıkanlar, başardıkların adın bile herkes tarafından unutulacak!
No me importa nada más si se hace realidad lo que has logrado
Ne düşündüğümün bir önemi yok.
Lo que yo crea no importa.
- Bir önemi yok.
No importa.
Bunun bir önemi yok!
- ¡ No importa!
Bir önemi yok, çünkü birbirimizi seviyoruz.
No importaba, porque nos queríamos.
Ne yaptığının bir önemi yok.
No importa lo que hiciste.
Kendisini mi kaybetti yoksa gerçekten kötü adam mı olmak istiyor, bunun bir önemi yok.
Sí se colapsó o sí realmente quiere ser un tipo malo no importa.
Öyleyim, ama... Senin yaşadığın şeyin yanında bir önemi yok.
Por supuesto que lo estoy, pero... cariño, no es nada comparado con lo que estás pasando.
benim ne düşündüğümün bir önemi yok.
No importa lo que pienso.
- Bir önemi yok.
- Eso no es importante.
Kuzey Kore için de paranın bir önemi yok.
El dinero no es obstáculo para Corea del Norte.
Eğer S.A.T. sınavından iyi bir puan alırsan notlarının o kadar da önemi yok. ... bunun üstüne bir de etkili bir makale ve babamdan mektup da olmalı tabii.
Tus notas no importarán tanto si apruebas el examen de ingreso, y rematas con un excelente ensayo... y una carta de mi padre.
Önemi yok. Kimin bebeği olduğu hakkında bir fikrin var mı?
Está bien. ¿ Alguna idea de quién podría ser el bebé?
Çünkü biz neye benzediğini bilmediğim bir şey için gidiyoruz, evet, şuan zamanın çok önemi yok.
Porque parece que nos hemos ido, sí, por una muy ridícula cantidad de tiempo aquí.
Bir sürü insan tanıyorum ama önemi yok.
Conozco a un montón de gente, pero no tiene importancia.
- Burada bunun bir önemi yok.
Mi opinión aquí no importa
- Ne yaptığının bir önemi yok.
No es sobre lo que hizo.
önemi yok 397
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73