English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bir şarkı söyle

Bir şarkı söyle tradutor Espanhol

348 parallel translation
- Bize bir şarkı söyle!
- ¡ Una canción!
Bir şarkı söyle canım.
- Canta algo, querida.
Sam, gel de Profesör için bir şarkı söyle.
Sam, ven y canta para el Profesor.
"Home on the Range" gibi sağlam bir şarkı söyle.
Canta algo fiable, como "Home on the Range".
Bize bir şarkı söyle!
- ¡ Vamos, cariño!
Haydi evlat. Bir şarkı söyle, ben de sana bir içki ısmarlayayım.
Cántanos una canción y te invito a una copa.
- Bir şarkı söyle, Antoninus.
- Recítanos un poema, Antonino.
- Bana bir şarkı söyle.
- Canta algo.
Mamma Roma, gönlünden kopan bir şarkı söyle bize.
Mamma Roma, cántanos una bonita canción.
İvan bana bildiğin bir şarkı söyle.
Canta Ivanko, como sabes.
Bir şarkı söyle.
Canta algo
Bize bir şarkı söyle.
- ¡ Vamos! ¡ Cántanos algo!
Hadi o zaman bir şarkı söyle.
¡ Pues canta!
Şimdi bir şarkı söyle, bir şeyler çal.
- ¿ Qué órdenes?
Koman, bir şarkı söyle, o geceki gibi.
Koman, cántame una canción, como aquella noche.
Aç gözlerini ve bir şarkı söyle!
Despierta y canta, despierta y canta.
Haydi kalk bir şarkı söyle, yüzün gülsün yeter.
Despierta y canta, despierta y canta,
Bir şarkı söyle!
iCanta una cancià ³ n!
Gervaise, bana bir şarkı söyle.
Gervaise, cántame una canción. - Vale.
Bir şarkı söyle.
- Canta algo.
* Söyle, bir şarkı söyle *
# Sing, sing a song
* Bir şarkı söyle *
Sing a song
Bize bir şarkı söyle.
Canta una canción, Will.
Çık ve Sheila'ya bir şarkı söyle.
Sube y canta una canción para Sheila.
Bize bir şarkı söyle Elinore. Söylemek istemiyorum.
- Cántanos una canción, Elinore.
Hadi bir şarkı söyle.
¿ No sabes cantar?
Bize gerçek bir şarkı söyle!
¡ Cántanos una canción de verdad!
Top 10 listesinden bir şarkı söyle bana.
Cánteme algo. Que sea una canción conocida.
- Bir şarkı söyle ve git.
- Una canción y te largas.
Claudia, bir şarkı söyle
Che Claudia, cantate algo.
Orada otururken, piyano çalarken smokinimi giymişken, acayip şık görünüyordum. Hep şık görünmeye çalış Edwin. Johnnie Ray bana, buraya gel Charlie ve bu insanlara bir şarkı söyle.
Pero estaba ahí sentado, tocando el piano con mi esmoquin, tremendamente vistoso siempre intenta lucir vistoso, Edwin cuando Johnnie Ray dijo : "Ven aquí, Charlie, y cántales una canción".
Şarkını bir kere söyle, sonra elmalarını sat.
Haz tu número una vez y luego vende las manzanas.
O'Connor'a telefon et, harika bir şarkıcı getireceğimi söyle.
Llama a O'Connor y dile que le llevo un bombón.
Ona şarkı söyleyen telden konuşan Büyük Beyaz Baba'nın Kızılderili oğlunun yaralanmasından dolayı çok üzgün olduğunu söyle, ama bu ışıklı konuşma güçlü bir ilaçtır ve buradan geçmek zorundadır.
Pues dile al Gran Padre Blanco, que habla con el rayo por el cable que canta, siente que hubiesen herido a su hijo, pero que el rayo que habla es gran medicina y debe continuar.
Onlara şarkı söyleyen telin onlar için çok güçlü bir ilaç olduğunu ve... Ogallala ya karşı savaşan düşmanlarına karşı koyması için güç vereceğini söyle.
Dile que le prometo que el cable será buena medicina para los ogalalla contra sus enemigos.
Kuşkusuz, keman bana daha uygun bir çalgı fakat şöyle bir şarkı.
Yo toco mejor el violín, pero... Bueno, vamos allá.
Konuşmamıza izin vermezler. Eğer söyleyecek bir şeyin varsa, şarkı söyle.
No se habla en el trabajo Si quieres decir algo dílo cantando, es la costumbre
İlk önce, sahneyi bir şarkı ile açıyoruz. İşte şöyle başlıyoruz
Primero la escena con música así.
Bir keresinde biri şöyle demişti : "Kadınların söylediği hiçbir şeye inanma,.. ... fakat söylediği her şarkıya inan."
Alguien me dijo : "No creas nada de lo que te diga una mujer, pero sí todo lo que cante."
Şöyle bir şarkısı vardı.
Esta es una de sus canciones.
Gayoso Otel'in penceresinden bir sarhoş dışarı sarkıp şöyle bağırdı :
Un borracho se asomó a una ventana del Hotel Gayoso y le dijo :
Yiyeceğin çok az olduğu bu köyde şöyle bir şarkı var :
El pueblo cantará nuestros defectos, cuando hayamos abandonado esta vida.
- Onların şarkı şöyle bir melodi de... â ™ ª Şu an için, her zaman için...
Y ya sé cuál es su canción. Ahora y para siempre
"Ve bir gün ayaklarını dinlendirecekleri zaman şöyle şarkı söylediler :"
" Y cantaron canciones sobre el día en que podrían descansar
Şöyle eski bir şarkı yok muydu? "Tepelerin üzerinden ve ormanların içinden büyükannenin evine gidiyoruz."
¿ Cantemos la canción "Sobre el río y a través del bosque" mientras vamos donde la abuela?
Giyinip kuşanıp oraya geri gittik ve adama öğrendiğimi söyledim ve adam da "söyle bakalım" dedi, ben de sadece bir şarkı yerine plağın iki tarafını da söyledim.
Volvimos y yo le dije que las había aprendido, y él dijo, "Vamos a oírlas," así que canté las dos caras del disco en lugar de una sólo.
Ocak'ta uzun bir şarkının bir parçası şöyle olabilir.
En enero un diminuto fragmento de un largo canto podría sonar así.
Bana bir aşk şarkısı söyle.
Cántame una canción de amor.
Bize bir Robin Hood şarkısı söyle!
¡ Una acerca de Robin Hood!
Leonard Cole Porter'ı büyülemişti... bir şarkısında şöyle bir dize vardı...
Cole Porter quedó fascinado con Leonard. Escribió un verso en una canción.
Bunu söylemek kolay değil ve hangi şarkıda geçtiğini bilmiyorum ama bir şarkıda şöyle bir söz var : "İçime işlemişsin."
Bueno, esto no es fácil de decir, y yo no sé qué canción es de, pero hay una línea en una canción que va ", l've got you under my skin. "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]