English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bu gerçekten

Bu gerçekten tradutor Espanhol

28,200 parallel translation
Bu gerçekten çok iyi.
Estoy muy metida en esto ahora.
Bu gerçekten ölçüsüz.
Eso es algo extremo.
Bu gerçekten o adamsa neden eve baskın yapmadık?
Si este es el hombre, ¿ para qué expusimos la casa? ¿ Por qué no le pusimos vigilancia?
Hayır bu gerçekten çok garip.
No, en serio, quiero decir, esto es demasiado raro.
Çünkü bu gerçekten çok önemli.
Si hay algo que puedas hacer, es muy importante.
Bu gerçekten çok iyi.
Esto es realmente bueno.
- Sayın yargıç, eğer bu gerçekten de bir pazarlama stratejisi ise ortada bir suç yok demektir ki bu durumda olmayan suça gerekçe aramak anlamsız olacaktır.
- Su Señoría, si se trata de de hecho un truco de marketing, entonces no hay delito, lo que significaría sin causa probable.
Biliyorum her zaman "bu çok tuhaf" derim ama bu gerçekten oldukça tuhaf.
Sé que ya he dicho la frase "Este es un caso muy raro" antes... pero este es verdaderamente raro.
Amanın, bu gerçekten çok iyi geldi.
Oh, hombre, esto realmente dio justo en el clavo.
Yani, bu gerçekten önemli bir hedef olmalı.
Entonces debe ser un objetivo importante.
Bu davaya şevkle yaklaşacak ve gerçekten çaba gösterecek biriyle çalışacakmışım gibi hissettim.
Sentí que trabajaría con alguien que estaba interesada por el caso y dispuesta a hacer un gran esfuerzo.
Bu yaşananlara inanması gerçekten güçtü.
Eso fue... muy difícil de creer.
Gerçekten. Olayın geleceği nokta bu gibi görünüyor.
Así suena esto.
Ama tüm bu olanlardan sonra hâlâ D'Amato'nun gerçekten de Jane ve Debbie olup olmadığını merak etmeden duramıyordum.
Pero después de esto, no pude evitar preguntarme si estaba totalmente seguro de que D'Amato... era en verdad Jane y Debbie.
Bu şey elime geçti. Gerçekten çok eski.
Encontré un artefacto.
Bu iyi geldi gerçekten.
Y eso me hace sentir bien.
Bu, gerçekten de senin en sevdiğin kitapsa her kelimesini iki kere okuyacağım.
Si es tu libro favorito, leeré cada palabra... dos veces.
Gerçekten bilmediğimiz tek şey ki bu sana durumu kurtaracak bir şey getirebilir en baştan bu fikir kime aitti? Ayrıca Dedektif Dunning'in ölümünü getiren plan ne zaman değişti?
Realmente, las únicas cosas que no conocemos, y-y esto podría ofrecer alguna pequeña gracia salvadora, es quién fue la idea, en primer lugar, y cuando el plan cambió, que conduce a la muerte del detective Dunning.
Gerçekten mi? Bize de tam olarak bu söylendi.
Eso es justo lo que nos contaron.
Gerçekten bu yaptığınız iyiliği asla ödeyemem.
Lo lamento.
Sözüme bu kadar güvendiğin için gerçekten çok üzgünüm ama ben aslında Shouko'nun —
Puede que sea confuso decirlo ahora, de hecho soy de Shoko...
evet gerçekten paraya ihtiyacınız olduğunu görüyorum emil in aileden parası vardı bu gerizakılıyla evlenince o para benim de oldu hepsini hakkettim evliliğimiz boyunca emilin hiç bir düzgün işte tutunamadığını biliyor musunuz o yüzden mi kocanızı dövüyodunuz pardon?
Sí, realmente veo que está corta de dinero. Emil tenía dinero de la familia, y después de estar casada con esa piltrafa, merezco cada centavo que consiga. ¿ Sabía que Emil no mantuvo un trabajo decente durante todo el tiempo que estuvimos casados?
gerçekten bu adamı yumruklamak istiyorum analiz edebilceğim bir şeylerin var mı sanıyorum kanıt parçasıyla ofisime kolayca gelemedin sana ezik gibi davranmamı istemessin sandım
De verdad quiero golpear a este sujeto. ¿ Tienes algo que deba analizar? Presuntamente, una pieza de evidencia que no podías llevarla caminando a mi oficina.
teşekkürler bu... gerçekten muhteşemdi
Gracias, eso fue... eso fue... realmente increíble.
senlen gurur duyuyorum datlum bu herşeye yardımcı olacak Angela... gerçekten bu konu hakkında konuşmak istemiyorum bak biliyorum bu bir süreç fakat sen işini yapıyorsun ve her şey iyi olacak hayır olmucak ne hakkında konuştuğuunu bilmiyorsun en azından internetteki insanlar onlar dürüstler
¿ por qué no querías compartirlo conmigo? Estoy tan orgullosa de ti, cariño. Esto será de
Bu çok hızlı oldu, gerçekten garip ve hızlıydı hızlı bir erken boşalma oldu.
Que fue muy rápido. Fue extrañamente rápido, en plan eyaculación precoz, fue...
Bu komik planın gerçekten işe yarayacağını mı düşünüyorsunuz?
¿ De verdad crees que este plan ridículo funcionará? Sí.
Chopper bu kez gerçekten başardı.
Chopper esta vez ha cumplido con creces.
Sağlamasın ama gün gelecek gerçekten yaşlanmış olacağız ve geri dönüp bu gece nasıl eğlendiğimizi hatırlayacağız. Peki.
Tal vez no, pero algún día seremos viejos y recordaremos esta noche, como la más divertida.
- Bu sefer gerçekten çekileceğiz.
Entonces no hay ningún trato.
Bu noktada, sanıyorum ki onun hayatında gerçekten olduğunu kabul etmeliyiz.
A estas alturas debemos aceptar el hecho de que él es una existencia legítima en tu vida.
"bu sitede ne olduğunu gerçekten bilmiyor musun?"
¿ DE VERDAD NO SABES LO QUE SUCEDE EN ESTE SITIO?
Bu sefer gerçekten kalıyorsun değil mi?
Esta vez sí te quedarás, ¿ verdad?
O aşağılık herifin bu sefer gerçekten aday olduğuna inanabiliyor musun?
¿ Puedes creer que ese cretino se va a postular esta vez?
Gerçekten ablamın gözüne girmek istiyorsan ona bu şekerden kolyeyi ver.
Mira, si de verdad quieres ver el lado bueno de mi hermana, dala este collar de caramelos.
- Bu kadar para gerçekten israf be Chloe.
Más dinero que sentido común, Chloe. - En serio.
- Bu yeni haber mi? Gerçekten mi?
¿ Y eso es nuevo?
O zaman Axl'ın bana öğrettiği sahte imzayı atarım çünkü film dersi için bu projeyi gerçekten yapmam gerek.
Bueno, entonces tendré que imitar la firma como Axl me enseñó, porque de veras lo necesito para este proyecto que voy a hacer para la clase de cine.
Bu casusluk işinde gerçekten iyisin, değil mi?
Tus espías son muy buenos, ¿ verdad?
Üzgünüm, bu konuda gerçekten bir şey bilmiyorum.
Lo siento. No sé nada sobre eso.
Gördün mü? İşte bu harika! Gerçekten sevdiğin bir iş buldun,
Genial, tienes un empleo que te gusta y un aumento menos la mitad de Robert, así que estarás bien.
Bu adam gerçekten senden nefret ediyor.
Ese chico realmente te odia.
Bu akşam burada olan yaşlı Jodie mezunları Deke Simmons'ı hatırlayacaktır ve bazılarınız onun onun gerçekten sevdiği sorun çıkaran veya sorun yaşayan öğrencilere vermek için nüshalarını masasında hazır tuttuğu o küçük şiiri hatırlıyorsunuzdur.
A los graduados mayores de Jodie... Que están aquí esta noche... Puede que recuerden a Deke Simmons, y algunos de Uds. podrán recordar a ese pequeño poema que él, que amaba que guardaba como copias en su escritorio para que pudiera entregarlos a los estudiantes problemáticos o estudiantes que tenían problemas.
- Bu adam gerçekten orada mı?
¿ Ese tipo está realmente ahí?
Bu gerçekten bir şey.
Una llamada hoy. Eso fue realmente algo.
Küçük garip ailemize kalplerinizde yer verdiniz ve tüm farkı yaratan da bu oldu. Gerçekten, her biriniz.
En serio, todos ustedes.
Gerçekten mi? Bu tavırlarına dikkat etsen iyi olur çünkü yaptığın sadece kabalık.
Bueno, deberías revisar esa actitud porque eso es simplemente cruel.
- Ne demek bu? Ne söylediğimi bilmiyor musun gerçekten?
¿ De verdad no sabes por qué?
Ayrıca fevkalade bir biçimde sarhoş olduğumdan bu kavradığımın gerçekten varlığından şüpheliyim.
También estoy excesivamente borracho y no puedo confiar en tener la situación bajo control.
Sence Emma gerçekten de bu kristali bulup kullanabilir mi?
¿ Crees que Emma pueda encontrarlo y usarlo?
Bir grup hackerin yapmış olması imkansız bir ihtimal değil fakat bu konuyu çalışan güvenlik uzmanları gerçekten kaynağın bir devlet birimi gerektirdiğini düşündürüyor.
No es imposible que un grupo de "hackers" lo hiciera pero los expertos en seguridad que estudian esto en verdad creen que requirió la ayuda de una nación.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]