Bunu söylemekten nefret ediyorum tradutor Espanhol
465 parallel translation
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama senden hoşlanıyorum.
Te odio, pero a la vez te admiro.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama bu ticaret savaşını Kuzey kazanmalı.
Odio decirlo pero en una guerra comercial, el Norte vencería
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama, Bayan Creighton, korkarımki bu bir hoşçakal demek.
Lamento decirlo, Srta. pero me temo que es la despedida.
Frank, bunu söylemekten nefret ediyorum ama ev kızı değildim, o yüzden...
Frank, odio decirlo nunca fui muy hogareña, así que...
Gerçekten Bay Carlisle, bunu söylemekten nefret ediyorum açıkça hastaneye yatırılmalısınız.
En verdad, Sr. Carlisle, odio decirle esto... pero simplemente necesita estar hospitalizado.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama sen benim gibi değilsin.
Odio decirte esto, pero tú no eres el hombre que fui.
Esau, bunu söylemekten nefret ediyorum, ama onun yanına yanlız gideceğim.
Esau, siento tener que decírtelo pero me voy solo.
Pekâlâ bunu söylemekten nefret ediyorum, ama distribütör kapağı gitmiş.
Vaya, vaya. Odio decirte esto, pero no está el rotor.
Bunu söylemekten nefret ediyorum.
Odio decir esto.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama yeğenimdi, bu sümüklü oğlan.
Odio tener que decírtelo, porque es mi propio sobrino. Ha sido este mocoso.
Bunu söylemekten nefret ediyorum.
Siento decirle esto, Dr.
sana kötü haberler vermek zorundayım bunu söylemekten nefret ediyorum joe fakat..
Tengo malas noticias. Tengo que decirte esto, Joe, pero....
Her zaman "Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama..." diyorsun.
Siempre comienzas diciendo " Odio decir esto, pero...
Bunu söylemekten nefret ediyorum.
Lamento confesarlo.
Canım, bunu söylemekten nefret ediyorum fakat arabayı gölgelik bir yerde bırakmalıydık.
Ay, amor, odio decirlo... pero debimos haber dejado el auto en la sombra, Howie.
Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama onları günah çıkartırken bir duymanız gerek.
Odio tener que decirlo, pero hay que oírles en el confesionario. - No puede ni imaginárselo.
Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama işte Fişek Morgan bu.
Bueno, odio decir esto, pero ese es Swifty.
Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama hoşuna gitse de gitmese de sen bir erkeksin ve bundan kurtulamazsın.
Me fastidia decirte esto, pero, te guste o no, eres un hombre y eso no tiene vuelta atrás.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama ters yönde gidiyorsunuz.
No me gusta decir esto, pero vamos por el camino equivocado de una calle de un solo sentido
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama peki ya ölürseniz ne olacak?
Odio decir esto, ¿ pero y si no sigues vivo?
Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama park yakında kapanacak.
Detesto informarles esto, pero creo que el parque cerrará pronto.
Bilirsin, bunu söylemekten nefret ediyorum, ama işler kötüye gidiyor.
Ah, por cierto, no me gusta decirlo pero su mercancía está decayendo.
Bunu söylemekten nefret ediyorum, Michael ama Carrie'nin arabası gözden kayboldu.
Odio decirlo, Michael, pero el auto de Carrie desapareció.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama, hem de her şekilde.
Odio decirlo, pero de muchas formas.
Kelly, sana bunu söylemekten nefret ediyorum...
Odio decirte esto...
Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama siyah bir albümün inancı bizi lanetledi.
Detesto seguir insistiendo, pero la noción del disco negro... nos maldijo de alguna forma.
Bunu söylemekten nefret ediyorum bebeğim, ama tıraş olmalısın.
Siento decírtelo, nena, pero deberías afeitarte.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama cevher çocuk Bunların hiçbiri bana bişey ifade etmiyor
Odio decirte esto, Chico Relámpago pero todo esto me suena a una mierda.
Tatlım, dinle, Bunu söylemekten nefret ediyorum ama...
Cariño, escucha, odio decirte esto, pero...
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama...
Detesto decirlo Willie,.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama bunların hepsi saçmalık!
¡ Escuchen, muchachos, esto no son más que tonterías!
Ah, Buddy, Buddy, sana bunu söylemekten nefret ediyorum ama sen bir dahisin!
¡ Ah, Buddy! No me gusta decirte esto, pero eres un genio.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama gerçekten uyuşuyoruz ( hit off : isabet ettirmek ).
Odio decir esto pero de veras creo que somos un gran batazo.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama boktan bir ailen var.
Siento decírtelo, pero tus parientes siempre la cagan.
Bunu söylemekten nefret ediyorum, herkesle çalışabileceğimi sanırdım.
Odio admitir esto. Siempre creí que podría trabajar con cualquiera.
Yani, bunu söylemekten nefret ediyorum, ama Jane olmasaydı, pelerinli pisliğin teki olurdum.
Odio tener que admitirlo, pero... Sin Jane sería sólo otro imbécil con capa.
İnan bana, gerçekten bunu söylemekten nefret ediyorum ama çocukların...
Créanme, realmente odio decir esto, pero el chico tiene una gran...
Ah, Buddy, Buddy, sana bunu söylemekten nefret ediyorum ama sen bir dahisin!
No voy a ser corredor por el resto de mi vida. Voy a ser un gigante, un empresario en el sentido italiano del siglo XVl.
Fleischman. Evet, bunu söylemekten nefret ediyorum, ama bence Maurice haklı olabilir.
Odio decir esto, pero creo que Maurice puede tener razón.
Dinle. Bunu söylemekten nefret ediyorum ama, sen kendini kandırıyorsun. - Öyle mi?
Escucha, lamento decírtelo, pero te estás mintiendo.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama benim de silahım yok.
Odio tener que decírtelo, pero yo tampoco tengo una pistola.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama gerçekten uyuşuyoruz ( hit off : isabet ettirmek ).
Odio decir esto pero de veras creo que hacemos buenas migas.
Evet, bunu söylemekten nefret ediyorum, ama sisteminiz can çekişiyor.
Pues... siento decirle que son los últimos coletazos.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama, artık buzluğunu çözmenin zamanı geldi.
Odio tener que decírtelo, pero debes vaciar el congelador.
Bunu söylemekten nefret ediyorum, hiç de yanılmam ama bu yazı sağ elini kullanan biri tarafından yazılmış.
No me gusta decirte esto, y no me suelo equivocar, pero, con toda certeza, esta nota fue escrita por una persona diestra.
Bunu söylemekten nefret ediyorum, Colin, ama sanırım Nigel haklı.
No me gusta admitirlo Colin, pero Nigel tiene razón. Tenemos que decírselo a Poirot.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama kostüm partisi sona erdi.
Odio decirles que la fiesta de disfraces se acabó.
Bunu söylemekten nefret ediyorum Mulder, ama kredini doldurduğunu düşünüyorum.
Lamento decirlo, Mulder, pero creo que no tienes credibilidad.
Dinle anne, bunu sana söylemekten nefret ediyorum, ama başım dertte.
Escucha, odio decirte esto, pero... estoy en aprietos.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama sizi dışarı çıkarmak zorundayım. Az sonra toplantının başlaması nedeniyle.
Lo lamento, pero debéis iros.
Bunu size söylemekten nefret ediyorum, efendim, fakat Eddie Kane'in o fikre sahip olması olanaksız.
Odio decirle esto, señor, pero es imposible que a Eddie Kane se le hubiera podido ocurrir eso.
nefret ediyorum 209
nefret ediyorum senden 22
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
nefret ediyorum senden 22
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu yapabilirim 231
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21