English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ B ] / Bunu yaparsan

Bunu yaparsan tradutor Espanhol

1,641 parallel translation
Bunu yaparsan, seni serbest bırakırım.
Hazlo y te dejaré ir.
.. bunu yaparsan zaten, onların üstünden hızla geçersin
La forma de hacer eso es... Debes... Entrar en las curvas rápido, atravesarlas rápido.
Eğer bunu yaparsanız, onu öldürürüm.
Si lo hace, voy a matarla.
Ve bunu yaparsan zamanımı her şeyi düzeltmek için kullanacağım.
Y si lo hace usaré mi tiempo para redimirme.
Eğer bunu yaparsan hayatta kalırsın ve Tanrı seninle birlikte olur.
Haciendo esto alimentarás ascuas sobre su cabeza y el buen Dios te premiará.
Eğer bunu yaparsan kaç insan ölecek biliyor musun?
¿ Entiendes cuánta gente va a morir si haces esto? .
Sen bunu yaparsan ; iki kolundan da ben vururum.
Si lo haces, te macheteo los brazos.
- Bunu yaparsan hiçbir şey söylemem...
No te diré nada.
Bunu yaparsan, enfeksiyona davetiye çıkarırsın.
Si haces eso, invitas a que se infecte.
Bunu yaparsan muhabbet çok uzar.
Esta conversación será más larga si lo haces.
Bu şeyi tedavi etmek için hala yeni fikirler üretiyoruz, ama bunu yaparsan, Atlantis'ten ayrılırsan...
Todavía intentamos con nuevas ideas sobre cómo tratar a esta cosa, pero si haces esto, si dejas Atlantis- -
Biliyorsunuz, bunu yaparsanız geri dönemezsiniz.
Sabes, si hacen esto, no hay vuelta atrás.
- Bak, Eğer bunu yaparsan, sadece beni alaşağı etmezsin
- Déjala fuera de esto. Escucha, si haces esto, no sólo me llevarás contigo,
Eğer bunu yaparsan siz de çocuklarınız da öldürülürsünüz.
Si lo hace, usted y sus hijos serán asesinados.
Sen benim için bunu yaparsan ben de senin Clay'in gözüne girmeni sağlarım.
Tú... haz esto por mi... y me aseguraré de que tienes la aprobación de Clay.
Ama tatlım, bunu yaparsan, ailen ve
Pero cariño, si lo haces, ¿ tendrás tiempo
Bunu yaparsan sana bir şeye mal olmaz.
Hacer esto no te costará nada.
Bir daha bunu yaparsan her yerinde patlatacağım.
Te golpearé en todo el cuerpo si te cubres.
Bence işini iyi yapmak istiyorsun ama eğer bunu yaparsan, bir şeyleri önemsedin demek oluyor ve eğer bir şeyleri önemsersen, bunun...
Creo que quieres hacer un buen trabajo, pero si lo hicieras, significaría que realmente te importa, y si te importara, eso significaría que- -
Bunu yaparsan Kelsey, sana yardım edemem.
Si lo haces, Kelsey, no puedo ayudarte.
Ama eğer bunu yaparsan, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Si lo haces, nada sera lo mismo de antes
Bunu yaparsanız, anlayacağız.
Hagan esto y lo sabremos.
Bunu yaparsan bir komplo var demektir.
Lo hiciste, significa que es una conspiración.
Ama bunu yaparsan onun karanlık güçleri de sana geçmiş olur.
Sin embargo, su capacidad de las artes oscuras entrará en usted.
Fakat hey, eğer bunu yaparsan... mm, sizi izleyebilir miyim?
Pero oye, si vas a hacerlo de todos modos, ¿ puedo mirar?
Bunu yaparsan seni oynatmaktan başka çarem kalmaz.
Y si haces eso no tendré otra opción que empezar contigo.
Eğer bunu yaparsan hareket edemezsin.
No puedes moverte cuando hagamos esto.
Bunu yaparsan da seni harcarım ona göre.
Y si lo haces, Te mataré.
Bunu yaparsanız polisleriniz polislik yapmayı bırakır.
Si hace eso, sus hombres no harán trabajo de policía.
Bunu bir daha yaparsan poponu tampona bağlarım.
Intenta hacerlo otra vez te voy a pegar con cinta al paragolpes.
- Bak, bunu epey dikkatli yaparsan...
- Hazlo con mucho, mucho cuidado. - De acuerdo.
Ara. Aptalca bir şey yaparsan bunu kullanırım.
Si haces alguna estupidez, voy a usar esto
Bunu ne kadar çabuk yaparsan o kadar çabuk teslim olur.
- Tiene que parar y dejarla ir
Bunu yapma, çok yaparsan direkt beynine gider.
No hagas eso. Lo haces demasiado fuerte y se va a ir directo a tu cerebro
Ne yaparsan yap da Grant'e haber verme bunu.
Hagas lo que hagas, no le avises a Grant.
İşbirliği yaparsan, bunu devam ettireceğim.
Si coopera, continuaré haciéndolo.
Fakat bunu herkesin önünde yaparsanız, sizin bu hususta ciddi olduğunuzu düşünmeye eğilimli olurlar.
Pero si lo hace en público, se lo suelen tomar en serio.
Sean, eğer doğru seçimi yaparsan bunu barışçıl olarak çözebiliriz.
Sean, podremos resolverlo pacíficamente ahora mismo si tomas la decisión correcta.
Bak, bunu bir daha yaparsan seni aletinden tekmelerim.
Escucha, si haces eso otra vez, te patearé las bolas.
Bay Gold, iş birliği yaparsanız bunu elimizden geldiğince eğlenceli yaparız.
Sr. Gold, si coopera lo haremos una experiencia más agradable para Ud.
Gerçi bu eğlenceli olabilirdi. Sen yaparsan tabii bunu bana.
Podría ser divertido, si tú me lo haces.
Ama bunu benim yerime yaparsanız hiç sorun olmaz, Bay Collins.
Pero estoy segura de que es correcto si ud. lo hace por mí, Sr. Collins.
Bunu yaparsan eline ne geçecek?
¿ Y qué conseguirás con eso?
Kendimi korumak zorundaymışım gibi, çevreme duvar örmek zorundaymışım gibi hissediyorum... ama dikkat etmek zorundasın çünkü bunu çok fazla yaparsan, bir mahkum haline gelirsin.
No nos detengamos a menos que se abra el porton. Creo que es importante estar rodeado de buenas personas.
Bunu bir daha yaparsanız sizi affetmeyeceğim.
Hazlo de nuevo y no te lo perdonaré.
Lütfen beni affet. Eğer bunu bir daha yaparsan senin arabanı bu alanın dışına atarım. Hayır, efendim.
Si la relación se va, ¿ Se hará el sacrificio De 11 kg y media de caramelos.
- Senin sorunun nedir? Eğer bunu yapmazsan o zaman disko var demektir ve striptiz kaçınılmaz olacaktır. Eğer bunu sen yaparsan o zaman bu aşk olur, eğer ben yaparsam o zaman flört olur.
Oye, perdedor, si Dios está en marcha y he oído, Maldigo a no estar con esa chica!
Bunu tek başına yaparsan ölürsün!
¡ Si lo haces solo, estás muerto!
Bunu yaparsan, bizim hiçbirimiz koleje gidemeyecek. O bir çılgın.
Ese tipo esta loco.
Ne yaparsan yap bunu sakın düşünme.
Genial, genial. Hagas lo que hagas, no pienses en ello.
İçimden bir ses, bunu bir daha yaparsan seni pencereden aşağı fırlatacağımı söylüyor.
Parte de mí dice que si repites eso, te lanzaré por la maldita ventana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]