Bunu yapmalıyız tradutor Espanhol
1,209 parallel translation
Evet, bunu yapmalıyız. Ama yemekten hemen sonra değil.
Pero después de que usted haya hecho bien la digestión.
Bunu yapmalıyız.
Tenemos que hacerlo.
Sonny için bunu yapmalıyız. Bunu yapmalıyız...
Regresamos con todo apenas tengamos a Sonny de vuelta.
Belki, hepimiz bunu yapmalıyız.
- Tal vez todos podamos hacerlo.
Bunu yapmalıyız.
Deberíamos.
Madem öyle hayatımızın geri kalanında bunu yapmalıyız.
Entonces deberíamos hacerlo siempre
- Bunu yapmalıyız.
Deberíamos hacerlo.
Hayır hayır! Önce bunu yapmalıyız.
No, no, tenemos que hacer esto primero.
Bunu yapmalıyız aslında.
Magia.
Evi, yok etmeden önce bunu yapmalıyız.
Así de fácil, antes que no quede nada en la nada.
Evli öğrenciler için bunu yapmalıyız. Değil mi Betty?
Por ser casada, ¿ no, Betty?
Bunu yapmalıyız
Es necesario.
bunu yapmalıyız. pek çok sebepten dolayı.
Por varias causas.
Bunu yapmalıyız.
mientras esté fresco.
Ve bir şekilde onun gerçek ismi onu engelliyor,... öyleyse birimiz bunu yapmalıyız.
Lo siento, hijo, pero no estamos preguntando. ¡ Ayuda! ¡ Ayuda!
Bunu yapmalı mıyız?
¿ Si no estuviera casada? ¿ Deberíamos hacer esto?
Bunu çabuk yapmalıyız.
Rápido.
Bunu ne kadar yapmalıyız, 10-15 saniye mi?
¿ Por cuánto tiempo tenemos que hacerlo? ¿ Diez o quince segundos?
bunu herkesin iyiliği için yapmalıyız!
¡ Si lo vas a hacer, hazlo rápido!
Teşekkürler ama bunu yalnız başıma yapmalıyım.
Gracias, pero creo que esto es algo que tengo que hacer sola.
Bunu daha sık yapmalıyız derdim ama gün ışığında biraz daha düşünsek iyi olur.
Creo que deberíamos hacer esto con más frecuencia pero lo consideraremos a la luz del día.
Sence bunu yapmalı mıyız?
¿ Está seguro que deberíamos hacer esto?
Bunu mutlaka yeniden yapmalıyız.
Deberíamos hacerlo de nuevo. - Ok.
Bunu bir daha yapmalıyız dostum.
Tenemos que repetirlo.
Bunu sık sık yapmalıyız.
Deberíamos hacer esto más seguido.
Bunu hızlı bir şekilde yapmalıyız.
Deberíamos apresurarnos.
Janet, bunu kasten yapıyorlar. Birşeyler yapmalıyız.
Janet, lo han hecho deliberadamente, tenemos que hacer algo.
İmparatora söyle bunu yalnız yapmalıyım...
Díganle al Emperador que debo hacer esto sola. No puedo- -
Ve, a... sanırım bunu yalnız başıma yapmalıyım.
Y creo que debo hacerlo sola.
- Bunu yine yapmalıyız.
Deberíamos hacer esto de nuevo y pronto. Lo sabía.
Bunu düşünüyordum, bilirsiniz... belkide onun anısına birşeyler yapmalıyız
Estaba pensando que, ya saben quizás deberíamos hacer algo en su memoria.
Ve bunu tüm okulunu önünde yapmalısınız çünkü adınızı tüm okulun önünde aldılar.
Y debes hacerlo frente a todos porque ahí es donde ellos te lo quitaron.
Bunu arasıra yapmalıyız.
Deberíamos hacerlo de nuevo, algún día.
Bu anne-kız diyaloglarını seviyorum, bunu daha sık yapmalıyız.
Adoro estas charlas madre-hija, - deberíamos hacerlo mas seguido.
Yemek yapmalıyım Bunu yalnız seyredebilirsin
Tengo que fregar los platos. Te dejo que sigas viendo esto.
Belki de alkolden arındığınız bir zaman yapmalıyız bunu.
Aplacemos esto para otro momento cuando el alcohol se haya disipado.
Eğer gerçekten onları etkilemek istiyorsak, bunu strateji ile yapmalıyız.
Si queremos impresionarlos, usemos la estrategia.
Belki de yapmalıyız. Bunu hak ediyor.
Quizás hicimos lo que se merecía.
Bunu gerektiği gibi yapmalıyız.
Debemos hacer una fiesta.
- Evet, bunu daha sık yapmalıyız.
- Sí, deberíamos repetirlo.
Bunu kendimiz yapmalıyız.
Tenemos que hacerlo nosotros.
İçini keşfe çıkacaksak bunu hemen şimdi yapmalıyız çünkü beş sene sonra geride bir şey kalmayabilir.
Y si vamos a hacer una exploración interior debemos hacerla ahora, porque dentro de cinco años podría no haber nada.
Bunu daha sık yapmalıyız.
Deberíamos hacerlo más a menudo.
Bu herifleri haklamalıyız. Bunu okulda yapmalıyız. Şunlara bakın.
no estamos teniendo esto En nuestra escuela.
- Bunu yapmalı mıyız bilmiyorum.
No se si deberíamos hacer esto.
Eğer istatistikleri yükseltmek istiyorsak bunu kendimiz yapmalıyız.
Si hay que aumentarlas lo haremos ¿ Qué clase de fuego es ese?
- Bunu bizde yapmalıyız.
- ¡ En absoluto! Deberíamos hacer lo mismo.
Bunu Joep için yapmalıyız.
Tenemos que hacer esto por Joep.
Bunu her gece yapmalıyız.
Debemos hacer esto todas las noches.
Bunu şimdi yapmalıyız.
Debemos hacerlo ahora.
Bence biz bunu birlikte yapmalıyız.
Creo que, de repente, deberíamos hacerlo juntos.
yapmalıyız 39
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu al 228
bunu alabilirsin 17
bunu kabul edemem 111
bunu yapma 481
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapmana gerek yok 38
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108
bunu da 65
bunu yapabilirim 231
bunu bilmiyordum 213
bunu yapabilir misin 143
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108