English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ D ] / Dedi ki

Dedi ki tradutor Espanhol

9,176 parallel translation
- Dedi ki... özel bir soruymuş.
- Él... él dijo que era personal.
Baba dedi ki bir defasında seni fena benzetmiş.
Dominic Toretto ¿ no? Mi papá dice que una vez te pateó el trasero.
Tembel adam dedi ki önümüzde bir aslan var sokaklarda bir aslan var.
El perezoso dice... "hay un león en el camino, un león en las calles".
Onların elini sıktı ve dedi ki "Biliyorsunuz, South Arm'ın ötesine daha fazla beyaz gitmeyecek."
Y estrechó sus manos y dijo... Oh, bueno, ya sabes, no más blancos por debajo del Brazo Sur.
- Polis dedi ki biri Wit Conroy'u dövmüş.
La Policía dijo que alguien golpeó a Wit Conroy.
Dedi ki
# Me dijo #
Vera dedi ki bu kızın isimi Laura.
Vera dijo que el nombre de esta chica era Laura.
- Fisk mi? - Bir isim alamadım ama adamım dedi ki o kel, maskeli bir adamla ilgili bir şey söylemiş.
- No le dieron un nombre, pero mi muchacho dijo que oyó al calvo decir algo sobre el tipo de la máscara negra.
Bu lafı çok seviyorum "yanaşmak" ve dedi ki "buradaki tüm resimlerden daha güzelsiniz."
Se acerca a mí sigilosamente... Me encanta la palabra "sigilosamente". Y me dice : "Usted es más hermosa que cualquiera de estas pinturas".
Dedi ki ben...
Dijo que yo...
Bana bakıp dedi ki ; "Akıllıca bir hareket, hemşire."
Me miró y dijo, "Decisión inteligente, enfermera".
Hayır, bana dedi ki, seni mayoyla görürsem hemen seninle evlenmek isteyeceğimi anlayacakmışım.
No, me dijo que si te veía en traje de baño entendería que debería casarme contigo de inmediato.
Büyükannem dedi ki, onu daha sonrası için pişireceğim...
Y le responde : La abuela dijo que eso lo cocina más tarde.
Ve o zaman Lucy bana bakıp dedi ki :
Y luego Lucy me miro y dijo....
- Çok şaşırdım. Gerard dedi ki...
- Lo siento, Gérard me...
Dedi ki... Genoa kampu savaş alanına dönmüş.
Dijo que... el campamento Genoa parecía una zona de guerra.
Dedi ki...
Ha dicho
Thomas Harcourt dedi ki...
Thomas Harcourt dijo que cuando...
Yakın bir arkadaşım dedi ki, Tanrı onu bir sebepten ötürü bana vermiş.
Un buen amigo me dijo que el mismo Dios me había traído a esta niña por una razón.
Melaslar dedi ki Mimi Kanassis'e
* Cuidado con el chasis le dije a Mimi Kanassis *
Kalbim konuştu ve dedi ki sakın bu yoldan gitme.
Y debía hacer que mi corazón entienda eso Pense que nadie debe viajar en esa carretera
Kalbim konuştu ve dedi ki sakın bu yoldan gitme.
Hablé con mi corazón y dijo que mi historia No vaya por ese camino
O da durumu babama açıkladı ve babam dedi ki :...
Se lo explicó todo a mi padre... y mi padre le dijo :
Ama Cat dedi ki antidot- -
Pero Cat dijo que el antídoto...
Maroni dedi ki...
Maroni dijo...
- Ama Don Maroni dedi ki...
- Pero Don Maroni dijo- -
Daha sonra dedi ki...
Entonces dijo...
Caldwell dedi ki bağış makalesini ona devretmişsin.
Caldwell dice que le has pasado a ella la noticia de la gala de beneficencia.
Bana dedi ki...
Me dijo que si yo...
Dedi ki...
Dijo...
Ama Dr. Gordon ne dedi ki?
Pero, ¿ qué ha dicho el doctor Gordon?
Ve dedi ki : "Başka birini mi bekliyordun?"
Y va y me dice : "¿ Esperabas a otro?".
Dedi ki, " Claire, tüm başkanlık gündemimi anlamak çok kolay.
Dijo : " Claire, mi agenda presidencial es muy simple.
Ama beklenmedik şekilde, Xiomara dedi ki :
Pero para su sorpresa, Xiomara dijo :
Biliyor musun, baban, ki eminim ikimizin dünyasında da yaşamış en zeki adamlardan bir tanesidir. Bana dedi ki, ondan zeki tek kişi senmişsin.
Sabes, tu papá, quien estoy bastante seguro es una de las personas más inteligentes que ha vivido en cualquiera de nuestras Tierras, me dijo que la única persona más inteligente que él eras tú.
Sonra da Joe dedi ki, "Böyle buluşmayı bırakmalıyız."
Él dijo, "Tenemos que dejar de vernos así".
Claire dedi ki, kızların kaybolduğu o akşam Lee onu Rohypnol ile uyutmuş.
Claire dijo que, aquella noche, Lee la drogó con Rohypnol.
Babam dedi ki Lee, Lisa'nın canını yakmış.
Lee le hizo daño a Lisa, y papá dijo...
Dinle Essen dedi ki belediyedekiler ve kodamanlar saldırıyı onaylamış.
Escucha, Essen dijo que el ayuntamiento y los peces gordos aprobaron el golpe.
Bir keresinde sarışın bir kız bunu içti ve dedi ki... Vay canına, bütün gece seninle sikişmek istiyorum.
Una vez una chica rubia bebió y me dijo, vaya, me apetece follar contigo toda la noche.
Bana dedi ki ; bir adama her şeyini verebilirsin vücudunu, zamanını hatta kalbini bile ama bir şeyi asla ama asla veremezsin o da sahip olduğun güçtür.
Me dijo que hay muchas cosas que le das a un hombre... tu cuerpo, tu tiempo... incluso tu corazón... pero que hay una cosa de la que jamás deberías desprenderte y es tu poder.
Hatta dedi ki doğanın içindeki bir gariplikten biri olduğumuzda kendimizle barışık olmalıymışız.
El decía que solo cuando te haces uno con la naturaleza estas en paz contigo.
Hanım dedi ki "kahraman."
La señorita dijo " heroe.
Julio dedi ki, sırt ameliyatı sonrası annesine bakan bir ev-sağlık hizmetlisi...
Julio dijo que el cuidador...
Dedi ki 90'lı yıllarda çete atıkları taşımak için anlaşma yapmış.
Dijo que la mafia tenía un gran contrato por residuos en la ciudad en los 90.
Sonra bir gün birden döndü ve bana dedi ki...
Y entonces un día, ella solo... Se volteo hacia mí y me dijo...
Affedersiniz. Bana döndü ve dedi ki...
Eh, lo siento, ella, eh, se volteo hacia mí y me dijo...
Eþcinsel dediðin nedir ki? Burada mesele aþk deðil.
Esto no tiene que ver con el amor.
İyi ki katılmışım dedi.
Fueron bien atendidos, dijo.
Ne yazık ki, Jane hayır dedi.
Desgraciadamente, ella dijo que no.
Tabii ki dedi.
Por supuesto que lo ha hecho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]