Ellerin tradutor Espanhol
2,340 parallel translation
Ellerin titreyecek.
Tus manos temblarán.
Tanıştığımızda ellerin yumuşacık ve pürüzsüzdü.
Cuando te conocí, tus manos eran suaves y lisas.
Ama ellerin ve ayakların futbol sırasında o kadar yaralanmış ki doktorlarım muhtemelen herhangi bir renk değişikliğini çürük olarak değerlendirmiştir.
Pero tus manos y pies están tan golpeados por jugar fútbol, que mi equipo puede haber diagnosticado cualquier mancha en la piel como un moretón.
Ellerin kirden, kıçın boktan kurtulmaz.
Te ensucias las manos, te cagas encima.
Ellerin çok yumuşak.
Tus manos son muy suaves.
Ellerin bebek gibi.
Parecen de bebé.
Güzel, ellerin hiç titremiyor.
Bueno, tienes una mano segura.
- Ellerin temiz mi?
- ¿ Te lavaste las uñas?
Ellerin de hızlı.
Rápido con ambas manos, además.
Ellerin iyileşmiş.
Tu mano ha sanado bien.
Ellerin direksiyonda dursun.
Las manos en el volante.
"Ellerin yüzümde." Bu bir saat.
Cuatro y media, esto se puede poner feo.
Freddie'nin ilgilendiği şey hareketti ellerin hareketi ve ayağın dansa kattıkları.
Freddie trabaja con el movimiento, y nos enfocábamos en el movimiento de las manos y pies que hacen al baile.
- Ellerin yukarıda teslim ol!
- ¡ Salgan con las manos arriba!
Kalp atışının artmasını engeller, ellerin titrememesini sağlar ve bu tarz sahne korkularını engeller.
Evitan que el corazón se acelere, las manos tiemblen y todo lo que provoca el miedo escénico.
Ellerin çalışsın.
Debes mantener tus manos arriba, ¿ de acuerdo?
Ama güçlü ellerin olması gerekiyor.
Pero necesito que sean manos fuertes.
Ben... - Ellerin biraz titriyor sanki. - Son zamanlarda uyumadığımdan ve kafam terlediğinden 17 bardak kahve içtim yani!
Yo, umm... tus manos estan un poco temblorosas estoy llena de 17 tazas de cafe porque no he dormido mucho recientemente y mi cabeza esta sudando
Kendinle geçirdiğin mükemmel geceden sonra ellerin mi sertleşmiş?
¿ Preparando esa mano para tu cita contigo más tarde?
Bugün benim ellerimde senin ellerin var.
"Hoy tengo tu mano en mi mano".
Ayrıca nasıl oluyor da ellerin bu kadar kuvvetli senin?
Y cómo diablos están tus manos tan inusitadamente firm- -
Ellerin üzerimde.
Tus manos en las mías..
Oh, Sally, Bu akşam ellerin tutmuyor.
- Sally, hoy estás muy torpe.
Bir içki iç. Ellerin titriyor.
Beba algo.
Ellerin hala içimdeyken panikliyordun. Sen sadece...
Tenía miedo y la mano dentro de mi cuerpo.
Ben, ellerin havada dairenden dışarı çıkmanı istiyorum.
Ben, sal de tu apartamento con las manos en alto.
Ellerin buz gibi.
Tu mano es como hielo.
Büyük ihtimalle yemek yaptığından ellerin sıcak.
Probablemente porque estabas cocinando y tus manos están calientes.
Ellerin görebileceğimiz bir yerde dursun, olur mu?
Tengamos nuestras manos donde las veamos, de momento, ¿ Ok?
- İyi. Ellerin kelepçeliyken o kadar korkutucu görünmüyorsun ahbap.
Sí, esa mirada no asusta tanto cuando tienes esposas, amigo.
Bu ellerin, nasıl da güçlü orgazmlar yaratmaya yetisi olduğuna inanamazsın.
No tienes idea de los intensos orgasmos que estas manos son capaces de provocar.
Büyük ve güçlü ellerin var di mi, Bubba?
Tienes manos fuertes y grandes, ¿ cierto, Bubba?
Paranın yarısını alırım Ellerin güçlü ama kalbin değil... Benimse ikisi de.
Y dividiremos el dinero a la mitad. Cien para ti, y cien para mí. Mira, tienes las manos pero no tienes el alma para hacerlo.
Ellerin yumuşacık, Sofia.
Ah, tus suaves manos, Sofía.
Ellerin ve ayakların olmadan nasıl mücadele edebilirsin?
¿ Luchar? ¿ Sin pies ni manos?
Bu ellerin, nasıl da güçlü orgazmlar yaratmaya yetisi olduğuna inanamazsın.
No tienes idea qué tan poderosos orgasmos... pueden provocar estas manos.
Ellerin niçin cebinde?
¿ Por qué tienes las manos en los bolsillos?
Ama sorun sen değilsin, senin zayıf, kadınsı ellerin.
Pero no eres tú, son tus débiles manos de mujer.
Ellerin kanlı. "
Sangre en las manos. "
Ellerin üzerinde belirti yok.
Sus puños están límpios.
- Bazı kültürlerde ellerin ve ayakların bir araya getirilmesi cenaze töreninin bir parçasıdır. Eski Yahudilerde, kıta parçalarının da dahil olduğu bazı Asya kültürleri.
- Hay culturas en las que atar los pies y manos es parte del ritual funerario los judíos antiguos, algunas culturas de Asia incluyendo el subcontinente.
Ellerin!
¡ Las manos! ¡ Muéstreme las manos!
Evet, ve ayrıca ellerin.
Sí, y también tus manos.
Ve o ellerin, beni koruyacak olduğunu bilmek... benim için yeterliydi.
Y el saber que esas manos estaban ahí para cuidarme... fue suficiente.
Orta kısmı geniş, üs tarafa doğru seyreliyor ve dokununca ellerin yapış yapış oluyor.
es grueso del medio, perdiendo hojas arriba, y tus manos se ponen pegajosas cuando lo tocas.
Kendine bakmalısın, ellerin iyice kurumuş.
Cuídese. Sus manos se han secado.
Ve ellerin de sadece darbeler ve çürükler.
Y tu mano es solo golpes y moretones
Ellerin yukarı kaldırarak ortaya çık.
Salgan con las manos en alto.
Ellerin harika.
Tienes tremendas manos.
Eğer içerideysen, ellerin havada olsun!
Si estás aquí, mantén las manos donde podamos verlas.
Kumbarayı kırıp, ellerin yukarda dışarı çık.
Deja la basura y sal con las manos en alto.
ellerini yıka 31
ellerini uzat 28
ellerinizi kaldırın 59
ellerini üzerimden çek 45
ellerini havaya kaldır 33
ellerini yukarı kaldır 17
ellerine dikkat et 18
ellerini kaldır 128
ellerini çek 31
ellerini başının üzerine koy 19
ellerini uzat 28
ellerinizi kaldırın 59
ellerini üzerimden çek 45
ellerini havaya kaldır 33
ellerini yukarı kaldır 17
ellerine dikkat et 18
ellerini kaldır 128
ellerini çek 31
ellerini başının üzerine koy 19
ellerini başının üstüne koy 27
eller 50
ellerim titriyor 21
elleri 19
eller havaya 54
ellerim 62
eller yukarı 378
ellerime bak 26
eller 50
ellerim titriyor 21
elleri 19
eller havaya 54
ellerim 62
eller yukarı 378
ellerime bak 26