English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ E ] / Endişelenecek birşey yok

Endişelenecek birşey yok tradutor Espanhol

120 parallel translation
Endişelenecek birşey yok.
No dejes que te inquiete.
Endişelenecek birşey yok.
No hay nada de que preocuparse.
O zaman endişelenecek birşey yok. Evet, var.
¡ Bueno, entonces no hay de qué preocuparse!
Söyle onlara herşey yolunda, endişelenecek birşey yok.
Dígales que todo está bien y que no hay nada de qué preocuparse.
Endişelenecek birşey yok.
No te preocupes por nada.
Endişelenecek birşey yok.
No hay de qué preocuparse.
- Endişelenecek birşey yok, yavrum.
No te preocupes, nena.
Birbirimizi seviyoruz ve endişelenecek birşey yok.
Amamos a cada uno, y no tienen nada de qué preocuparse.
Endişelenecek birşey yok, tamam mı?
No hay nada de que preocuparse.
Endişelenecek birşey yok, Bloome.
No se preocupe Bloome.
Endişelenecek birşey yok.
No hay que preocuparse.
- Endişelenecek birşey yok.
- No hay motivo de preocupación.
Endişelenecek birşey yok.
No hay motivo para alarmarse.
Tekrar ediyorum, endişelenecek birşey yok.
Repito, no hay motivo para alarmarse.
- Endişelenecek birşey yok.
- No tienes por qué preocuparte.
- Endişelenecek birşey yok. Esas ben sana vurduğumda endişelenmeye başla. Ve sen.
- Preocúpate cuando sea yo quien te pegue.
Endişelenecek birşey yok. Kılık değiştirdik.
No te preocupes, estábamos disfrazados.
Sakin ol... endişelenecek birşey yok.
- Calma... No hay nada de qué preocuparse.
" Endişelenecek birşey yok.
" Volveremos en tres días.
Endişelenecek birşey yok, değil mi doktor?
Doctor, no hay nada de que preocuparse, cierto?
Endişelenecek birşey yok.
No hay de que preocuparse.
Endişelenecek birşey yok. Ses testi!
No hay nada de qué preocuparse.
Endişelenecek birşey yok, tamam mı?
Así que no hay nada de que preocuparse, ¿ de acuerdo?
Endişelenecek birşey yok.
Nada de qué preocuparse.
Önemli değil. Endişelenecek birşey yok.
Nada que nos preocupe.
Bu sadece bir tutulma, endişelenecek birşey yok.
Que era sólo un eclipse y no había nada de que preocuparse.
Endişelenecek birşey yok!
No hay razón para preocuparse!
O zaman endişelenecek birşey yok, değil mi?
No hay de qué preocuparse, ¿ cierto?
Endişelenecek birşey yok.
Nada de que preocuparse.
" " Endişelenecek birşey yok.
" Regresaremos en tres dias.
Endişelenecek birşey yok.
No hay por qué preocuparse.
- Üç. Ama endişelenecek birşey yok.
- tres, pero no te preocupes.
Endişelenecek birşey yok.
Nada para preocuparse.
- Endişelenecek birşey yok.
No creo que haya nada de lo que debas preocuparte.
Olamaz! Ama endişelenecek birşey yok çünkü, çocuğun ailesi... adamların arabalarını tespit etmiş.
Sí, sí pero no te preocupes por que los padres tienen una buena descripción del vehículo
- Endişelenecek birşey yok.
Es lo que va lejos. Nada para preocuparte.
- Endişelenecek birşey yok, Mary.
No tiene por qué preocuparse, Mary.
Endişelenecek birşey yok.
No tiene de qué preocuparse.
Endişelenecek birşey yok.
No te preocupes.
Endişelenecek birşey yok canım.
No hay por qué preocuparse, mi amor.
- Bebeğim.Endişelenecek birşey yok, tamam mı?
- Nena, escucha. No te preocupes, ¿ sí?
Endişelenecek birşey yok.
Para espantar a algo que se acerque. Tienen para dos disparos.
Endişelenecek birşey yok, yoldaş.
No tiene de qué preocuparse camarada. Ellos no me han hecho nada.
Endişelenecek birşey yok.
No se preocupen.
Endişelenecek... birşey yok.
No hay nada de qué preocuparse.
Endişelenecek birşey yok yani.
No se preocupe, Len, repiten los programas a todas horas.
Senin için endişelendim. Endişelenecek birşey yok
No hay necesidad de preocuparse.
Endişelenecek birşey yok.
quiere que firmemos algunos papeles.
Bunda endişelenecek birşey yok.
No hay nada de qué preocuparse.
Sana söyledim endişelenecek hiç birşey yok.
No hay necesidad de preocuparse
Yeterince yiyecek Var mı Ve yoksa nasıl bulacağız? . - Bak endişelenecek birşey yok.
¿ Pero esta hasta arriba de la cadena alimenticia o no?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]