Halime bak tradutor Espanhol
529 parallel translation
Halime bak.
Mírame.
Şimdi halime bak.
Mírame ahora.
Şimdi şu halime bak.
Ahora míreme.
Halime bak, korkunç!
- ¡ Qué horrible visión! - ¡ Qué necedad!
Phil, halime bak.
Phil, mírame.
Beni mahvettin. Halime bak.
Miren, me ha destrozado.
Şu halime bak. Bir şu halime bak.
¡ Fíjate en mí!
Gençken bayağı ilgi çekerdim, ama şimdi halime bak.
En mi juventud, causé mucha admiración.
Halime bak!
¡ Mírame!
"Çocukken gazete satardım bir de şu halime bakın" tipinde biri.
Él es el tipo "vendí periódicos cuando era niño pero mirenme ahora".
Şu halime bak.
Bueno, mírame.
Ama şimdi halime bak. Benim için perde indi.
Ahora mírame, estoy acabado.
Bana söylediği hiçbir şeye inanmayacağıma dair yemin etmiştim. Ama şu halime bak. Florida'da bekliyorum.
Juré que nunca vería el día en que creería una palabra suya... pero mire, aquí estoy en Florida.
Bir de şu halime bak.
Mírame ahora.
Şu halime bak. Nasıl göründüğüme bak!
Mírame. ¡ Mira lo qué parezco!
Ve şu halime bak. Birisi, lütfen şu halime bakar mı?
Ando mezclado en la vida de esa vieja...
Halime bak, ya § ll bir tavugun civcivine davrandl § ; I gibi davranlyorum.
Mírame, actuando como una gallina vieja con sus pollitos.
Şu halime bak.
Ay, mira.
Kaç kere denedim, şu halime bak... hep ceza çektim, kolay bir iş değil.
Espera a que termine el arresto, nos iremos juntos.
Bir de benim halime bak.
"Mira qué tengo".
Şu halime bak. Maymuna döndüm.
Míreme esto. ¡ Qué ridículo!
Şu halime bak. Üstümdekiler de çekecek şimdi.
Míreme esto, ahora.
- Halime bakın, falcı bacılar gibiyim.
Sí que adivinas bien... ¿ Eh?
Bir de şimdiki halime bak!
Mírame ahora. ¡ Mírame ahora!
Tanrı âşkına halime bak.
Dios, ¿ qué hago yo aquí?
Şu halime bakın!
¡ Y mírenme!
Gittiğim her yerde polisler peşimde. Şu halime bakın!
Los policías me siguen dónde vaya, y mírenme.
Halime bak Vic.
Mírame, Vic.
Halime bakın!
¡ Míreme!
Şu halime bak, aşağılık herif.
Mira esto, bastardo.
Halime bak, kağıt mendil ver.
Cielos, tráeme un Kleenex.
- Şimdi şu halime bak.
Y ahora, mírame.
Halime bak!
Qué desastre soy.
halime bak!
Mira mi estado!
Şu halime bak.
Mírame.
Halime bak, yıllığı 25.000 dolardan bir dergiyle sözleşme yapmışım.
Aquí estoy, con un contrato de 25.000 dólares anuales con una revista.
Şu halime bak, muhtemelen ben çocuklardan daha gerginim.
Mírame, estoy más nervioso que los chicos.
Halime bakın. Gözlerim kurumuş resmen.
Estoy seco como un hueso.
Aman Tanrım, şu halime bakın.
¡ Quiero irme a casa!
Halime bak Efendimiz.
Mírame, Señor.
Şu halime bakın!
¡ Miradme!
Yani, şu halime bakın.
Quiero decir, mírame.
Şu halime bak!
¡ Espera!
Halime bak!
¡ Miren cómo estoy!
Halime bak.
Mirenme!
Fakat şimdi şu halime bir bak.
Pero mírame ahora.
Halime bir bak!
¡ Mira cómo estoy reducido, ¿ eh?
Şimdi halime bak.
Y ahora mírame.
Şu halime bak.
- Qué desastre soy.
- Şu halime bir bak, Adrienne.
- Es como picado flamenco.
Şimdiyse şu halime bak.
Ahora no sé Io que sucedió.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakacağım 88
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakacağım 88
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50