English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ H ] / Hastaydım

Hastaydım tradutor Espanhol

507 parallel translation
Hastaydım, sevgilim.
Estuve enfermo, cariño.
Fiziksel olarak değil, ruhsal olarak hastaydım.
No estaba enfermo del cuerpo. Estaba enfermo del alma.
Hayır, yol boyu hastaydım.
Mal, siempre me mareo.
Sonra yağmur başladı ve ben hastaydım.
Entonces empezó a llover y yo estaba enfermo.
O doğmadan önce mutsuz ve hastaydım.
Durante años antes de que naciera me hicieron infeliz y estuve enferma.
Hastaydım.
He estado enferma.
Hastaydım dediğin o geceden beri...
Desde aquella noche en la que me contaste lo de tu enfermedad, yo...
Perde için neden sahnede değildiniz? - Şey, hastaydım...
¿ Por qué no se quedó para saludar?
- Hastaydım fakat şimdi daha iyiyim. - Elbette öylesin. - Şimdi sizi yalnız bırakacağım.
He estado enferma, pero ahora ya estoy mucho mejor.
Hastaydım dedi.
Dijo que estaba enfermo.
Hastaydım... çok hasta.
He estado enfermo... muy enfermo.
Çok da hastaydım.
Y he estado enfermo.
Hastaydım.
He estado enfermo.
Hastaydım.
He estado enfermo...
Dün gece hastaydım. Evdeydim.
Estuve enferma, en casa.
- Hastaydım.
- He estado enfermo.
Evet, hastaydım.
Sí, estaba enferma.
- Çok hastaydım.
Estaba enferma.
Hastaydım. Çok hastaydım kendimde bile değildim.
Estaba tan enferma que no me enteraba de nada.
- Hastaydım. - Vah! Vah!
- He estado enfermo.
Madem ki hastaydım, beni buraya neden getirdin?
Cree que estoy enfermo, ¿ para qué me trajo aquí?
Oradan ayrıldığımda, hastaydım.
Cuando salí de allí, estaba enfermo.
Hastaydım ama artık değilim.
Lo estaba, pero ya no.
Bugün hastaydım.
He estado enfermo hoy.
- Bir süre hastaydım ama şimdi iyiyim.
- He estado enfermo...
Çok hastaydım.
Estuve muy enfermo.
Sana söyleyeyim, bir köpek kadar hastaydım.
Enfermé como un perro.
Hastaydım, fakat şimdi daha iyiyim.
Estuve enfermo, pero ya voy mejor.
Hastaydım anne.
Me enfermé y estuve en el hospital.
Sebastian yeni ölmüştü, hastaydım ama elimden geleni yaptım.
Sebastian acababa de morir, yo enfermé, pero hice lo posible.
Baskın günü hastaydım.
Estaba "enfermo" el día de la redada.
Senin için duyduğum endişe ve üzüntüden ötürü hastaydım. Yıldızlar güvenle döneceğini söylüyorken bile hastaydım.
Enfermo de tristeza y preocupación... pero las estrellas tenían prevista tu vuelta a salvo.
Hastaydım, bronşitim ve başka ağrılarım vardı. Ama yaşlı bir kadın bana baktı ve beni iyileştirdi.
He estado enfermo, tuve bronquitis y dolores, pero una vieja me ha cuidado y salvado.
Hastaydım. Anlamanı istemedim.
- Me encontraba mal.
Hastaydım, ama artık iyiyim.
He estado enfermo, ya estoy mejor.
Hastaydım. Ne yapabilirdim?
Estaba enferma. ¡ Y qué!
Hastaydım, ama...
Yo he estado enferma.
O kötü kazadan sonra çok uzun süre hastaydım. Sonra da işsiz kaldım.
Bueno, tras el accidente, estuve mucho tiempo enferma y después tuve que ponerme a trabajar.
Hastaydım, hasta.
Dígales lo mal que me encontraba.
Ben gidememiştim. Hastaydım.
Yo no podía ir, yo estaba enfermo, una fiebre o algo así.
O günler hastaydım. Neler olduğunu bilmiyordum.
Yo estaba enfermo por días, no sabía al respecto'hasta más tarde.
Hastaydım.
Estuve enfermo.
Seni bulacaktım. Sadece Poldi çok hastaydı. Onu yalnız bırakmak istemedim.
Iba a buscarte... pero Poldi está enfermo y no quise dejarlo.
Daha önce sormadım, hastaydın.
No te pregunté antes porque estabas enferma.
Hastaydın, anladın mı? Hasta. Seni polis merkezine götürürlerse kendini başından vur.
Si te llevan a la jefatura, vuélate la cabeza.
Hastaydım.
Lo busqué por todas partes.
Çok hastaydım.
Me encontraba muy mal.
Hastaydım.
Sudaba...
Çaresizdim. İşimden ayrılmıştım. Karım hastaydı.
Estaba desesperado, sin trabajo, con mi mujer enferma.
O kadar hastaydı ki, onu evine bırakmak zorunda kaldım.
Estaba tan enfermo que tuve que llevarlo a su casa. Le pasa a cualquiera.
Sen de hastaydın, hatırladın mı?
Tú estabas enfermo, ¿ recuerdas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]