Kazanacagım tradutor Espanhol
2,440 parallel translation
Bu doğru- - bir çukur kazanacağız ve sıcak kalacağız, tamam mı?
- Correcto, para poder permanecer calientitos.
Um, nasıl kazanacağım?
¿ Cómo gano esto?
- Kazanacağım.
- Ya estoy en ello.
Kendi paramı kazanacağım, anne.
Voy a conseguir mi propio dinero, má.
Para kazanacağım ve bulabildiğim en iyi avukatı işe alacağım.
Voy a conseguir el dinero y voy a contratarlo.
Seni geri kazanacağım Cathy.
Te voy a recuperar, Cathy.
- Galiba nasıl zaman kazanacağımızı biliyorum. - Öyle mi?
- Sé como ahorrarnos algo de tiempo.
Kazanacağım.
Voy con ello.
Hey, bahsi kazanacağımı söylemiştim.
Te dije que ganaría la apuesta.
- Kazanacağımın garantisi de yok tabii.
- Y no hay garantía de que yo gane.
- Onu nasıl geri kazanacağım?
-... ¿ y se supone que vuelva conmigo?
Bunun için nasıl bir hak rozeti kazanacağının farkında mısın evlat?
¿ Sabes qué placa de mérito recibirás por esto?
Sanırım bu yıl turnuvayı kazanacağız.
acabamos de ganar el torneo de este año.
Ben mi? Tüm planı açıklaması için babamın güvenini kazanacağım.
Voy a conseguir que mi padre, eh, confíe en mí lo suficiente para contarme todo el plan.
Kazanacağımız çok şey var.
Todo por ganar.
Sadece kart oynayıp biraz para kazanacağımı ve iyi vakit geçireceğimi sanmıştım.
Pensé que jugaríamos cartas, haría algo de dinero y que pasaríamos un buen momento.
Kusura bakma dostum, kazanacağım bu yarışı.
Lo siento tio, voy a ganar esta carrera.
20 dk geçerse iki katı kazanacağım.
Si, y entonces voy a hablar con el comandante.
Bunu karşılayamazsınız. Biz de öyle düşünmüştük ama Maddie, o avukat sihrini yaptı ve az kişi tarafından bilinen, bizi tonlarca vergiden kurtaracak bir şey buldu. Sattığında kazanacağımız onca paradan bahsetmiyorum bile.
Eso fue lo que pensamos, pero Maddie usó su abogado mágico... para encontrar un seguro poco conocido que nos evitaría una tonelada de impuestos, por no mencionar el dinero que ganaríamos cuando lo vendierais.
Çünkü buz pistinden çıkıp alım satım işine girdiğinde kazanacağımı biliyordum.
Porque sabía que cuando saliera del hielo y entrara en el mundo de las finanzas... Iba a ganar.
Geri kazanacağım onu.
La recuperaré.
Gelecek yıl ben kazanacağım.
Quizás lo gane yo el año próximo.
Bilmiyorum, Kelly'i geri kazanacağım.
No lo sé, hacer que Kelly regrese.
Ya sana nasıl bir milyon dolar kazanacağımızı buldum desem, ne dersin?
¿ Qué pasa si te dijera que sé cómo podemos ganar un millón de dólares?
- Eğer Tyler'a bir ev bulamazsak, bu davayı nasıl kazanacağız, - bence düşündüğünden daha çok adım atman gerekebilir, - tepeye varıp sıra numarası alabilmek için.
Si hacer que Tyler sea adoptado es como ganamos este caso, vas a necesitar mas energía de la que puedas generar logrando un numero impar de escalera.
Tuvalette ölürsen, 200 dolar kazanacağım.
¿ Sabes que si estiras la pata en un baño, yo gano 200 dólares?
Önümüzdeki sene profesyonel olunca milyar dolarlar kazanacağımı bildiği için paraya ortak olmak istiyor.
Sabe que estaré haciendo billones el próximo año, cuando sea profesional. - y solo esta buscando mi dinero.
Bak yine ben kazanacağım!
Y mira gané!
Yardımımı kabul etme nedenin kazanacağını düşünmen değil miydi?
¿ Y la razón de que aceptaras mi ayuda? ¿ No fue porque pensabas que eso te haría una ganadora?
O kamera karşısına kendi rızamla geçtiğim takdirde kuruşu kuruşuna ne kadar para kazanacağımı biliyorum.
Sé exactamente cuánto me pagarían por aparecer en esa cámara por voluntad propia.
Size katılmama izin vermen için güvenini kazanacağım.
Yo me ganare su confianza si me permiten unirme a ustedes.
Adamları soyup soğana çevirip yeni bilgisayarım için gereken parayı kazanacağım.
Limpiaré a estos tíos y conseguiré el dinero que necesito para mi nuevo ordenador.
Bu şeyi kazanacağım.
Ahora, yo voy a ganar esa cosa.
Camelot'un geleceğini yapacağın evlilikle kazanacağımı müttefike bağlı.
La supervivencia de Camelot depende de forjar una alianza por tu matrimonio.
Hem Sacko maçını hem de daireni kazanacağım.
Voy a ganar The Sacko y tu apartamento.
Kazanacağım, çok güzel olacak.
- Es increíble. - Voy a ganar y va a ser la leche.
Baro sınavını kazanacağım!
¡ Haré el examen de abogacía!
Şey kazanacağımız garanti değil.
Bueno... no es que estemos garantizados para ganar.
ben başka bi hile düşünmüştüm, yarın kesin kazanacağım.
Se me acaba de ocurrir otro. ¡ Mañana ganaremos seguro!
Her neyse nasıl para kazanacağım?
Pero de todas maneras... ¿ dónde encontraré un nuevo trabajo?
La Sfera'nın kaybettiği bütünlüğünü ve itibarını geri kazanacağımızı ümit ediyorum.
Esperamos restaurar la integridad perdida y que la reputación regrese a La Sfera.
Para kazanacağım.
Voy a ganar dinero.
Para kazanacağım.
Ganar dinero.
Para kazanacağım diye Dae Woong'u bile doğru düzgün göremedim.
Ni siquiera puedo ver a Dae Woong por ganar dinero.
Ne kadar para kazanacağım ya da önemli biri olup olmayacağım hakkında.
Cuánto dinero ganaría o si algún día sería exitoso.
Tanrım, bir günde bu kadar para mı kazanacağım?
Por dios. ¿ Tanto dinero en un día?
Fazla kazanacağımızı sanmıyorum.
No parece que ganemos mucho.
Ben kazanacağım.
Esta vez gano yo.
O gün, bizim savaşı kazanacağımız ve Ateş Ulusu'nun gücünü göstereceğimiz gündür.
Ese es eI día en que ganaremos esta guerra y demostraremos el dominio de Ia Nación del Fuego.
Ayrıca yendikten sonra çok para kazanacağım artık.
Así es. Y te diré eso luego de que gane...
"Ronnie, para, hayatım" Hayatım, biraz para kazanacağız.
Ronnie, amigo, cariño, cariño, ganaremos dinero.
kazanacağım 25
kazan 69
kazanacağız 59
kazandım 241
kazanmak 22
kazandın 147
kazanan 93
kazandık 165
kazandı 52
kazanacak 20
kazan 69
kazanacağız 59
kazandım 241
kazanmak 22
kazandın 147
kazanan 93
kazandık 165
kazandı 52
kazanacak 20
kazandınız 29
kazandın mı 31
kazanırsan 21
kazanacaksın 22
kazanıyorum 16
kazanırsam 20
kazanamazsın 48
kazandım mı 18
kazandık mı 21
kazandın mı 31
kazanırsan 21
kazanacaksın 22
kazanıyorum 16
kazanırsam 20
kazanamazsın 48
kazandım mı 18
kazandık mı 21