Kaçmak tradutor Espanhol
5,677 parallel translation
Pencereye tirmanip kaçmak da ayni sekilde ama hepimiz ne kadar utandigimi anliyor olmaliyiz ve artik konu kapanirsa çok sevinecegim.
Tampoco estaba saliendo la ventana y salir corriendo. Pero creo que que todos podemos entender lo humillante que fue, y me gustaría mucho apreciarlo si pudiéramos seguir adelante.
Pasta okulunda ondan kaçmak için yeterince zaman harcıyorum zaten.
Ya lo paso bastante mal evitando trabajar con él en la escuela.
Senden kaçmak mı? Hayır! Ben kaka yapıyordum.
He estado... cagando.
- Kaçmak mı? Long Island'ı terk mi edeyim?
¿ Dejar Long Island?
Sadece bok fırtınasından kaçmak.
Solo estoy adelantándome a la tormenta.
Son üç gündür yaptığım tek şey kaçmak ve saklanmak, Miles.
Por los últimos tres días, todo lo que hemos hecho es correr y escondernos, Miles.
Hayir, bizi gittikçe sikistiriyorlar ve kaçmak için de artik çok geç.
- ¿ Ellos, quién? No, se están acercando a nosotros... y es demasiado tarde para ir a ningún sitio.
Bayan Forbes'ten de bu yüzden kaçmak zorundaydım.
Por eso debo huir de la Sra. Forbes.
- Onlar için kaçmak daha zor.
- Más difícil para ellos para alejarse.
İkinci hatan bizden kaçmak.
El segundo fue haber huido de nosotros.
Gerçeğin acıdan başka bir şey olmadığı zamanlar da vardır. Ve bu acıdan kaçmak için akıl gerçeği ardında bırakmalıdır. "
Hay veces que la realidad no es más que dolor y para escapar de ese dolor, la mente debe alejarse de la realidad ".
Kaçmak için fırsat bu fırsat.
Es nuestra oportunidad de escapar.
Kaçmak için kendi bileklerini yiyen bir yamyamın hikâyesi.
Ya sabes, el cuento del asesino caníbal que se come su propia mano para escapar.
Bence, acelesi oradan kaçmak içindi Ciddi finansal sorunları varmış.
Creo que lo que hacía es huir de allí. Resulta que tenía graves problemas financieros. Su empresa se está
Sonra, O'Malley kaçmak istedi ve çocuklardan birini yanına aldı.
O'Malley intentó escapar y se llevó al más joven de los niños con él.
Tekrar kaçmak istediğin belli, değil mi?
Puedo ver cómo quieres irte corriendo otra vez, ¿ o no?
Bu, branda kafesten kaçmak için yakaladığım bir şans olabilir!
Esta puede ser mi oportunidad para huir de esta cárcel de lona.
Amerika'daki vergilerden kaçmak amacıyla Kıbrıs'ta bir yan kuruluş açarak anlaşmayı hazırladınız.
Estructurado el acuerdo para evitar los impuestos de los Estados Unidos. Con la creación de una filial con sede en Chipre.
Kaçmak mı istiyorsun Nicky?
¿ Quieres huir, Nicky?
Herşeyi bırakıp seninle kaçmak istiyorum.
Quiero despojarme de todo y llegar hasta el final.
Bu iş ciddi olum, adam benimle kaçmak istiyor!
Esto es serio, tío, quiere llegar hasta el final.
Muhtemelen bunu yaptı çünkü onu hastaneye götüreceklerdi böylece hapishaneden kaçmaktansa ambulanstan kaçmak daha kolay olacaktı.
Probablemente lo hizo porque sabía que lo iban a trasladar a un hospital ; y sería más fácil salir de una ambulancia que fuera de una celda de la cárcel.
Ve kaçmak beni daha beter hale getirdi.
Y casi me fastidia por completo.
Eğer şehirden kaçmak istiyorsan...
Quieres salir de la ciudad...
Kayak botlarıyla kaçmak mümkün mü hem?
¿ Siquiera es posible correr en botas de esquiar?
Kaçmak için ilkel bir güçtür.
Es... es una fuerza primitiva para simplemente escapar.
Aşırıya kaçmak.
Los extremos.
- Kaçmak mı?
¿ Correr?
Benim "hikayem" şu : Boktan bir durumdan kaçtım. Ve kaçmak beni daha beter hale getirdi.
Mi "historia" es que salí de una situación arruinada y eso como que me arruinó a mí.
- Kaçmak istemiyorum.
No voy a huir.
O zaman gölgelerden kaçmak için çok geç olacak.
¿ Escapar de las sombras, entonces? Demasiado tarde.
Artık kaçmak istemiyorum.
No quiero huir más.
Ama böyle bir hayat... Polisten kaçmak, tuvaletlerde uyumak... Bu aile hayatı değildir.
Pero esta vida... huyendo de la policía, durmiendo en baños, no es ninguna vida para una familia.
O bizim güvencemizdi, kaçmak için kullanacaktık.
Eran nuestros ahorros. El dinero que iba a usar para salir.
Kaçmak yakışık almazdı.
Escapar sería indecoroso.
Kaçmak istemedi.
No ha querido huir.
Hapishaneden kaçmak için tünel mi kazmıştı?
Hey, ¿ salió de la cárcel cavando un túnel o algo así?
Hayatta kalabilmesi için tek umudu var, o da gizlice kaçmak.
Si tiene alguna esperanza de sobrevivir, tiene que escapar en secreto.
Benim korkum da bana kaçmak istettirdi.
Bueno, pues mi miedo me hizo querer salir corriendo.
Wo Fat kaçtı dedin ya, bu çok komik çünkü bu imkansız çünkü Colorado'da süper güvenlikli bir hapishanedeydi ve herkes bilir ki öyle yerlerden kaçmak imkansızdır.
Eso es gracioso porque... creí entender que Wo Fat escapo... suena imposible porque está en una prisión de alta... seguridad y todos sabemos que no se puede escapar de ahí.
Tüm olanlardan sonra, sana anlatsam suçumdan kaçmak için gereksizce olurdu, ona anlatırsam onu kötü bir yola sürüklerdi.
Decírtelo a ti después del hecho sería un intento insignificante de esquivar la culpa, y decírselo a él... podría haberlo enviado por un mal camino.
Kaçmak, onu sadece kızdırır.
Running será sólo molestarlo.
Luke ve yatağı her şeyden kaçmak için muhteşemdi.
Y Luke y su cama eran el remedio perfecto para todo.
Vincent nakil edilmek ve o esnada kaçmak için hapishanede kavga çıkarmış.
Vincent instigó una pelea en la cárcel para resultar trasladado y escapar.
Ama işin aslı artık kaçmak istemiyorum.
Lo que pasa es, aunque, yo,... no quiero huir más.
Ayrıca, WiFi olmadan hiç uyarı alamam, bu da kameralardan kaçmak için Tess'in yardım etmesi demek oluyor.
Excepto, sin WiFi, no puedo conseguir las alertas, lo que significa que necesitamos la ayuda de Tess para evitar la vigilancia.
Artık kaçmak zorunda değiliz.
No tienes que seguir huyendo.
Kaçmak için bir yol arıyoruz.
que no sé qué.
Ve eğer bir kez daha kaçmak hakkında konuşursan,... seni bu aileden,
Y si alguna vez vuelves a hablar de perderse otra vez, te echaré
Kaçmak istediğini sanıyordum.
pensé que quería escapar.
Vergiden kaçmak değil ama.
Eludir impuestos no es legal.