English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ K ] / Kıpırdamadan dur

Kıpırdamadan dur tradutor Espanhol

103 parallel translation
Kıpırdamadan dur.
No te muevas.
Şimdi kıpırdamadan dur durabilirsen.
No te muevas, si sabes lo que eso significa.
Kolu çevirmeye başladığımda biraz kıpırdamadan dur, sonra yavaşça bana doğru dön.
Al comenzar a rodar esperaré un poco y voltearás hacia mí.
Kıpırdamadan dur, tamam mı?
No te muevas, ¿ sí?
Kıpırdamadan dur yoksa seni boğarak öldürürüm!
¡ Te quedarás quieto aunque tenga que matarte!
Gogarty, sen kıpırdamadan dur ve her şeyi bana bırak.
Gogarty, quédese muy quieto ahora y déjemelo todo a mí.
Bir saniye daha kıpırdamadan dur.
¡ Quieto, quieto, solo un momento!
Eğer şunu bağlamamı istiyorsan kıpırdamadan dur.
Si te mueves no puedo hacerte el nudo.
Azıcık kıpırdamadan dur hayatım.
Revela tu elegancia, cariño.
- Kıpırdamadan dur.
- Ahora mantente firme.
- Kıpırdamadan dur, Bayan Jenny.
- Estése tranquila, Señorita Jenny.
Kıpırdamadan dur, seni sersem.
Quédate quieto.
Kıpırdamadan dur, cesaretini kaybetme.
¡ Quieto! - ¿ Perdiste el coraje?
Kıpırdamadan dur.
Quédate quieto.
Kımıldama, kıpırdamadan dur.
No te muevas, estate quieto.
Kıpırdamadan dur.
Quédate sentado.
Haydi, kıpırdamadan dur!
¡ Vamos, estate quieta!
Chorgan, hiç kıpırdamadan dur.
Chorgan, quédese donde está.
Kıpırdamadan dur!
Quedaos quieto.
- Hiç kıpırdamadan dur.
- Mantente muy quieto.
Kıpırdamadan dur, kızım.
Quédate quieta, niña.
Kaçarak geçen bir yaşam bir yaşam değildir. En iyisi kıpırdamadan dur, gerçekle yüzleş, elinde olanlarla uğraş ve en iyisini yap.
Pasar la vida huyendo no es vida, es mejor quedarse tranquilo y enfrentar la realidad.
Kıpırdamadan dur!
Eres terrible.
- Kıpırdamadan dur yoksa bağlayacağım.
- ¡ Quieto o voy a tener que atarte!
- Kıpırdamadan dur.
Tú quieto.
Bir dakika kıpırdamadan dur çünkü bu biraz yakabilir, tamam mı?
Manténte quieta por un minuto puesto que éste puede arder un poquito, ¿ Ok?
Hadi, kıpırdamadan dur!
Vamos quédate quieta!
Başparmağını kaldır. Kıpırdamadan dur.
Cierra tu mano y apriétala
- Bu çok soğuk. - Evet ama kıpırdamadan dur lütfen.
- Sí, pero no te muevas por favor.
Sen kıpırdamadan dur.
Sólo quédate quieto.
Kıpırdamadan dur.
Trata de quedarte quieto.
Dediğimi yap ve kıpırdamadan dur.
Haz lo que digo y quédate quieta.
Tamam, şimdi objektif kapağı 40 saniye kadar açık kalacak. - Kıpırdamadan dur, tamam mı?
Ok, el tiempo de exposición es de 40 segundos, permanece quieto, ok?
Fu-fu! Hiç zahmet etme Donald. Annenin hatrına kıpırdamadan dur.
Foo-Foo, no molestes a Donald, quédate quieto para mami.
Marshmallow, kıpırdamadan dur.
¡ Malvavisco, quédate quieto!
Hiç kıpırdamadan dur.
S � lo estate quieta. Estate quieta.
Hayır, bir dakika kıpırdamadan dur, olur mu?
No, quédate quieto un minuto, ¿ será posible?
Bir saniye daha kıpırdamadan dur.
No, quédate quieto un segundo.
Hayır, sadece kıpırdamadan dur Thelma.
No, quédate quieta, Thelma.
Şimdi kıpırdamadan dur tatlım.
Sólo tenéis que aguantar un poco.
Kıpırdamadan dur. Her şeyi bana bırak.
No te muevas, yo me ocupo de todo.
Burada kal, oğlum. Kıpırdamadan dur!
Quédate ahí, hijo.
Kıpırdamadan dur!
¡ Quédate quieto!
Kıpırdamadan dur.
- Quédate quieta un momento.
Hiç kıpırdamadan dur öyle.
¡ Tú no te muevas!
- Kıpırdamadan dur Al.
- Quédate quieto, Al. - ¿ Qué? ¿ Qué?
Kıpırdamadan dur.
¡ Quédate quieta!
Şimdi, kıpırdamadan dur!
No te muevas.
kıpırdamadan dur.
Quieta.
- Kıpırdamadan dur!
- ¡ Aguanta!
Kıpırdamadan dik dur!
¡ Párate recta!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]