Mühim değil tradutor Espanhol
921 parallel translation
- Mühim değil.
- No es nada.
Mühim değil.
De nada.
Mühim değil.
No fue nada.
- Mühim değil.
- De nada.
- Zaman ve çaba hiç mühim değil.
- Un tiempo y un esfuerzo considerables.
Mühim değil.
No hay de qué.
- Mühim değil, bayım.
- Está bien, señor.
Ama mühim değil. Kasabadan ayrılmaya karar verdim.
Pero no importa. he decidido abandonar la ciudad.
- Beni kabul etmeniz büyük incelik. - Hiç mühim değil.
- Muchas gracias por recibirme.
Ablanı hiç bulamasan da mühim değil.
No importa si no encuentras a tu hermana.
Kızının kalması mühim değil.
Su chica no es ninguna molestia.
- Olsun, mühim değil.
No importa.
Sen resim yapmak istiyorsun. Kendi çizdiğin yoldan gidiyorsun. Gerisi mühim değil.
Quieres pintar cuadros, y lo estás haciendo, pase lo que pase.
- Para mühim değil, dostum.
Tu dinero no tiene importancia para mí.
Biliyorum ki sen bana dünyanın tüm güzelliklerini öğretmeye çalıştın hep. Ve her geçen gün de güzelleşmeye devam ettiğini. Başımıza ne geldiği mühim değil.
Sé que intentó enseñarme lo hermoso que es el mundo, y cómo sigue siendo hermoso todos los días, pase lo que pase.
- Hiç mühim değil Frank.
- No hay problema.
Hatırlayacağın kadar mühim değil, değil mi Gail?
No fue tan importante como para recordarla, ¿ no, Gail?
- Mühim değil.
- No importa.
Ne veya kim oldukları mühim değil.
No importa quién o qué son.
Kasabanın ismi mühim değil.
El nombre de la ciudad no es importante.
- Mühim değil. Buraya para meselesini konuşmaya geldim.
Vine a hablar de dinero.
Oldukça yavaş. Hangi ayağı önce atacağınız mühim değil.
Eso es, quédense ahí.
- Hiç mühim değil.
No importa.
Mühim değil.
Yo no me preocupo.
Hiç mühim değil.
¿ Qué tiene que ver eso?
- 5 papel? - Mühim değil.
Son cinco pavos.
Mühim değil.
No hace falta.
Mühim değil.
- El director quiere verles.
Mühim değil.
Qué va.
Erkekler mühim değil. Çabucak ölecekler, ama kraliçeler...
Los machos morirán pronto, pero las reinas...
Mühim değil.
No se preocupe.
Mühim değil.
No es nada.
Mühim değil canım.
No, cariño. Estoy bien.
Mühim değil, gidiyoruz.
Es igual, iremos.
Mühim değil dostum. İyileşeceksin.
Allí nos enviaban a los más duros.
Benim muayenehanem mühim değil.
Mi práctica es insignificante.
- Mühim değil, hallettik.
- Nadie, un asunto pendiente.
Çocukları mutlu olduktan sonra, gerisi hiç mühim değil.
Mientras sean felices, los padres están contentos.
Artık yaşamak, o kadar da mühim değil.
Además, no es tan necesario vivir.
Doğru... hiç mühim değil.
Es cierto. No es necesario.
Mühim bir şey değil.
No es nada.
Mühim değil. Şeker?
- ¿ Azúcar?
Mühim birşey değil.
- El baño está preparado,... si quieres bañarte. - Bien.
Hiç mühim değil bu.
¡ Eso no importa!
Kaybetsek de mühim değil.
¿ Qué pasa si perdemos?
- Mühim bir şey değil.
- No te importa.
- Mühim değil.
En cada oportunidad, te escapas.
Bilmiyorum, mühim değil.
No sé, me da igual.
Mühim değil. - Müthiştiniz Reis Bey.
No se puede hacer una idea.
Mühim bir şey değil.
No es nada realmente.
Geceyi Mirgorod'daki handa geçiririz somon füme ve votkayla. Mühim değil.
En efecto.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66