Ne yaptım tradutor Espanhol
20,270 parallel translation
- Tanrım, ne yaptım ben?
Dios, ¿ qué he hecho?
Tanrım. Ne yaptım ben ya?
¿ Oh Dios, qué he hecho?
Ne yaptım ben?
¿ Qué hice?
Orcus'un kılıcı aşkına, ne yaptım ben?
Por la espada de Orcus, ¿ qué hice?
Ne yaptım sana?
¿ Qué he hecho?
9 / 11 olduğunda ne yaptım biliyor musunuz?
¿ Saben lo que hice cuando sucedió el 11-S?
Ben size ne yaptım efendim?
¿ Qué le he hecho yo, señor?
Ne yaptığı hakkında hiçbir fikri olmayan bir Başkan Yardımcımız var Doug.
Tenemos un vicepresidente que no sabe lo que hace, Doug.
Senin aksine, benim adaylığım Senato'da onaylanmıştı çünkü ne yaptığımın farkında olduğumu düşünmüşlerdi.
Contrariamente a tu caso, mi nominación fue aceptada por el Senado porque creyeron que sabía lo que hacía.
Ne yaptığım seni ilgilendirmez tamam mı? Artık değil.
Lo que haga ya no es asunto tuyo, ¿ de acuerdo?
Ne yaptığımı biliyorum ama lütfen işim artık umurumda bile değil sadece ailemi korumak istiyorum.
Sé lo que hice aquí. Pero por favor. Mi trabajo ya no me importa un carajo.
Aman tanrım. Ne yaptını...
Dios mío. ¿ Qué hicieron...?
Geçmişte ne yaptığın umrumda değil Elektra kim olmayı seçtiysen de şimdi özgürsün tamam mı?
Me da igual lo que hayas hecho en el pasado... Elektra, no sé quién decidiste ser, pero ahora eres libre.
Ne yaptığımı biliyorum.
Sé lo que hice.
Hayatım boyunca iyi şeyler başardığımda, karne aldığımda sayı yaptığımda aklımdan her zaman "Babam bunları görseydi ne derdi acaba?" sorusu geçti.
Toda mi vida, todo lo bueno que he hecho, cada tarjeta de informe, cada momento del aterrizaje, en el fondo de mi mente, Siempre me he preguntado, ¿ cuál sería mi papá piensa en esto?
Belki de bu gemide zaman yolculuğunu yaptığımdan düşünüyorum bunları... Gelecekte beni ne bekliyor diye merak etmeye başladım. Seni bir de.
Tal vez estando en esta nave viajando a través del tiempo empecé a preguntarme que es lo que tendrá el futuro para mí... y para ti... y para mí y para ti.
Eğer Departman ne yaptığımı öğrenirse işimi kaybederim.
Si el departamento se entere de lo que realmente sucedió, podría perder mi placa.
- Ne yaptığının farkında mısın?
¿ Se dan cuenta de lo que has hecho?
Ne yaptığının farkındayım. Silver City'e dönmenize yardımcı olması için Lucifer'ın dünyadaki evini elinden almaya çalışıyorsun.
Sé lo que estás haciendo, intentando quitarle a Lucifer su casa en la Tierra, para que pueda ayudarte a volver a la Ciudad de Plata.
Bentley kiraladım, sahte Rolex taktım. Ne gerekiyorsa yaptım.
Bentley alquilado, Rolex falso, todo lo que puedes imaginar.
Kardeşim, nasıl olduysa büyük resmi, yaptıklarımın bedelini ve ne kadar bencilce olduklarını göremez oldum.
Hermano, de alguna forma he perdido la perspectiva general, del coste de mis acciones, y cuán egoístas eran.
Hayır, hayır. O masanın arkasında ne yaptığımı bilmiyorum.
No sé qué estoy haciendo detrás de ese escritorio.
- Ne yaptın lan? - Tanrım.
- ¿ Qué carajo hiciste?
- Ne yaptığımı bilmiyorum.
No sé qué estoy haciendo.
Benim ne yaptığımı merak ediyorsunuz.
Pero no sabe qué hago yo aquí.
Hayır, telefonun bulunduğu kişi ne yaptığımızı anlayıp onu kapatabilir.
No, la persona con el teléfono podría darse cuenta de lo que estábamos haciendo - Y apagarlo.
Önce dudakları kontrol edeyim, burada ne yaptığımızı göreceğiz.
Déjame ver los labios primero y veremos con lo que lidiamos.
Anında ne yaptığımın farkına vardım, o bendim.
Inmediatamente supe lo que había hecho ; había sido yo.
Ne yaptığım hakkında hiçbir fikrin yoktu.
No tienes ni idea de lo que estaba haciendo.
Dakikalar içinde eski bir arkadaşımı hatırladım ve ne yaptığını.
En estos momentos pienso en mi viejo amigo y lo que hizo.
Yardımına ihtiyacım yok, ne yaptığımı biliyorum.
No necesito tu ayuda. Sé lo que hago.
Hep kendim yaptım. Ne yaptığını iyi biliyorsun.
Es evidente que tienes talento.
Efendisi ne yaptığımızı biliyor zaten.
Su Maestro ya sabe lo que hemos hecho.
Eğer haklıysa ne yaptığımın bir önemi yok.
Si tiene razón, no importa lo que haga.
Peki senden yardım istediğinde sen ne yaptın?
Y cuando te pidió ayuda, ¿ qué hiciste?
"Yardım edebilir miyim?" derken bana güvenliği aramadan önce kim olduğunuzu ve burada ne yaptığınızı söylemenizi istemiştim.
Cuando le pregunto si... "¿ necesita algo?" Quiero decir... que tienes que decirme quién eres y por qué estás aquí... antes de que llame a Seguridad.
Bir hesaplama yaptım ve güvenlik gitmeden önce tam olarak ne olduğunu biliyorum.
Hice cálculos y sé que pasaba justo antes que se apagara todo.
Annen sizi öldürmeye çalıştı mı? Ona ne yaptın?
¿ Intentó vuestra madre quitaros la vida? ¿ Qué le habéis hecho?
Bir gün Zoom, sizle kızım arasında bir seçim yaptıracak bana ne zaman olursa olsun gözümü kırpmayıp bir an olsun düşünmeden kızımı seçeceğim.
Y un día, Zoom va a hacerme escoger entre tú y mi hija, y cada vez, sin pestañear, sin vacilar, elegiría a mi hija.
Bana kim olduğum ve ne yaptığım hakkında dürüst ve mütevazı olmayı öğrettiniz, saf dürüstlüğü öğrendim.
Me enseñaron a ser humilde, a ser honesto, brutalmente honesto, acerca de quién soy y qué hice.
Dirt'le ne yaptığımı gördün.
Viste lo que hice con Dirt.
Zira ne yaparsam yapayım kime yardım edersem edeyim bunlar yaptıklarımı yok edemeyecek.
Porque lo que hago... de ayudar a toda esa gente... no borrará jamás lo que hice.
Bulduğumuz karavandan topladığımız delilleri ne yaptın?
¿ Qué hiciste con la evidencia que recogimos de la casa rodante que hallamos?
Ne yaptığımız merak ettin mi hiç?
Alguna vez se preguntaron, ¿ qué estaba haciendo?
Ne yaptığım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
No tenía idea de que estaba haciendo.
Teşekkürler, küçük kız, ama sanırım ne yaptığımı biliyorum.
Oh, bueno, gracias, niña, pero creo que sé lo que estoy haciendo.
Malik'in Mısır'da ne yaptığını söyleyebilir misiniz?
¿ Podría contarme qué hacía Malik en Egipto?
Baba, sen ne yaptığımı anlıyorsun değil mi?
Papá, entiendes lo que hago, ¿ no?
O kadar üstü kapalı hareket ediyorsun ki, ne yaptığını anlamıyorum ama bu ev halkının kocaman ve salyalı bir köpeğe ihtiyacı olduğunu düşünüyorsan ben dünden razıyım.
No estoy seguro de lo que estás haciendo, porque estás siendo muy sutil, pero si piensas que un perro gigante y baboso es lo que esta casita necesita, entonces me entusiasma.
Benden ne istendiyse yaptım.
He hecho todo lo que me pidieron.
Ne yaptığımızı bilmiyoruz bile.
Ninguno de nosotros tenemos idea de lo que estamos haciendo.
ne yaptım ben 178
ne yaptım ki ben 27
ne yaptım ki 124
ne yaptım biliyor musun 20
yaptım 350
yaptım bile 41
yaptım mı 24
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptım ki ben 27
ne yaptım ki 124
ne yaptım biliyor musun 20
yaptım 350
yaptım bile 41
yaptım mı 24
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapıyorsun ya 16
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yani 731
ne yapıyorsun ya 16
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622
ne yapalım 236
ne yapıyorsun sen 411
ne yapacaksın ki 19
ne yaptınız 118
ne yaptın ki 22
ne yapmam gerekiyor 155
ne yazık ki öyle 24
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki 622
ne yapalım 236
ne yapıyorsun sen 411
ne yapacaksın ki 19
ne yaptınız 118
ne yaptın ki 22