O bendim tradutor Espanhol
1,136 parallel translation
Evet, o bendim.
Sí, era yo.
O bendim, evlat.
Fui yo, tío.
Sanırım o bendim.
Creo que fui yo.
O bendim.
- Era yo.
Ben drenaj borusunu denemek istedim. O bendim!
Yo quería entrar por la tubería del drenaje. ¡ Fui yo!
O bendim.
Ésa era yo.
O bendim.
Era yo.
O bendim...
Era yo.
O bendim.
Fui yo...
Gabrielle... o bendim.
- Gabrielle fui yo. Yo los cambié.
- Hayır, o bendim.
No, fui yo.
O odada Sandy ile birlikteydi. o bendim, Harvard, annem ve babam, hepimiz.
Estaba en aquella habitación con Sandy. Erayo, Harvard, mis padres, todos.
O bendim bir kere.
¡ Fui yo!
Üzgünüm, Annecim. O bendim.
Lo siento, Mami, fui yo.
O bendim.
No, fui yo.
Evet. O bendim.
Sí, claro que sí.
- Herhalde görmüşsündür. O bendim.
- Me habrás visto.
O bendim.
Fué a mi.
Hayır, o bendim.
No, fue conmigo.
- Çünkü o bendim.
- ¡ Era yo!
Ama NamTar'ın bana yaptığı şey o... o bendim. İçimde. Gerçek ben.
Pero lo que Namtar me... fué... lo que me hizo... dentro mio... a mi persona real.
Hadi, çabuk davranın, bendim Edward'ı bıçaklayan ama beni bu işe koşan sizin o meleksi yüzünüzdü.
Termina ya. Yo asesiné a Eduardo. Tu celestial semblante me impelía.
O zırvalığa gelince, fıstıklı peksimeti yiyen bendim.
Y con relación a la otra porquería, fui yo quién comió del turrón de maní.
- Ama korkan kişi bendim. - Kyoto'da, sıçan ya da fare yok mu?
no hay ¿ ratones o ratas?
O mevkiye atanmanı sağlayan bendim.
Yo te ayudé a alcanzar este puesto.
Sana o hikayeleri anlatan kişi bendim.
Yo fui quien te contó esas historias.
Hayır, bilemezsin, saraydaki o çocuk bendim.
- Sí, lo entiendo. No, no, no, no lo entiendes. Yo era el muchacho del palacio, el que abrió el muro.
Şunu bilmenizi istiyorum birisi sizi izliyormuş gibi hissedip rahatsız olduysanız eğer o, bendim.
Me gustaría que supieras si alguna vez te sentiste incómoda o que alguien te observaba era yo.
Öyle mi? Yaşgününde garsonun bendim. Connie, o gün bana T.E.H.'den bahsetmişti.
Estaba de camarera cuando Connie te habló del C.R.S.
O çocuk bendim.
Ese niño fui yo.
O bendim.
Yo Io hice.
O bir tayin değildi. Bendim.
No fue una temporal, fui yo.
O salak adam bendim.
Ese fracasado con cuerpo de pera era yo.
O gerçek bendim, değil mi?
Esa soy yo, ¿ verdad?
O, bendim. Ve sen, benim gibi izomorfik misin?
Y tú, ¿ eres un isomorfo como yo?
O... bendim.
Era yo.
O, bendim işte...
Mmm. Era yo.
Yemekte bana devamlı şarap içiriyordu ve kim bilir belki de bunu isteyen bendim.
No dejaba de llenar mi vaso de un vino delicioso. O... quizás fuera yo que lo llenaba.
Evet! O piçi ahırdan çıkaran bendim!
Si, yo fui quien saco a ese cabron.
Onun cok vahsi bir kedi oldugunu biliyorum... ve onu evcillestirecek biri varsa o da bendim.
Tenía la impresión de que era una gata salvaje... pero yo sabía que era el hombre que podía domarla.
O bisikleti atan bendim, Tony.
Yo me cargué aquella bici, Tony.
Merak etme, ilanı veren bendim. O değil.
Pero tranquila, el anuncio lo puse yo, no él.
Hey! Her gün o dağa gidip göz kulak olacak kadar ölmek üzere olan büyükbabamla ilgilenen bendim.
Oye, yo soy a la que le importaba tanto el abuelo moribundo, que subía la montaña todos los días, para cuidarlo.
O misyoner bendim.
Yo era ese misionero.
Bedeni ele geçirilen bendim. O şey senin bedenine girmedi.
Tú no tenías esta cosa dentro de ti.
Sana bir şey diyeyim, Bundan on yıl önce, o kadın bendim.
Escúchame bien, hace diez años yo ocupaba ese lugar.
Ama onu o anda siken kişi, bendim.
En 8 minutos mi futuro saltó por los aires
O kitaptaki bendim.
Yo era ese libro.
O kız bendim.
Yo soy la chica. - Ya veo!
O konuşan gerçek bendim, Paula.
Y así fue. Quien te habló era el yo real, Paula... -... y también lo soy ahora.
- O kişi bendim. Atıyordum.
- Fui yo, y eran tonterías.
bendim 179
o benim 717
o benim kocam 58
o benim arkadaşım 110
o benim babam 72
o benim kuzenim 20
o benim annem 47
o benim kız kardeşim 28
o benim karım 97
o benim kardeşim 80
o benim 717
o benim kocam 58
o benim arkadaşım 110
o benim babam 72
o benim kuzenim 20
o benim annem 47
o benim kız kardeşim 28
o benim karım 97
o benim kardeşim 80