O zamana kadar tradutor Espanhol
3,984 parallel translation
- O zamana kadar burada oturmalıyız.
Necesitamos sentarnos en este banco un poco.
Yerinde olsam o zamana kadar fazla düşünmemeye çalışırdım.
Si yo fuera usted, yo sólo... - No creo en ello hasta entonces.
O zamana kadar işler aynı devam.
Hasta entonces, el negocio sigue igual.
Lütfen o zamana kadar çocuğu gizli tut.
Por favor, déjeme tenerla aquí hasta entonces.
O zamana kadar akşamdan kalma olmanın ne olduğunu biliyorum sanıyordum ama aslında bilmiyormuşum.
Y yo creía que sabía lo que era estar con resaca, pero no sabía lo que era estar de resaca.
O zamana kadar kalanlarınız $ 500,000 kendi aralarında bölüşecektir.
Aquellos de vosotros que quedéis para entonces tendrán 500.000 dólares para dividírselos.
O zamana kadar işleri yürütmeye odaklanalım biz.
Hasta entonces, debemos concentrarnos en mantener las luces encendidas.
O zamana kadar, biz alabilirsiniz Orada bir doktor, yaralı bir göz atın?
Hasta entonces, ¿ podemos llevar a un médico... para que vea a los heridos?
O zamana kadar, o önemli rol yapma.
Hasta entonces, no hagas ver que es importante.
O zamana kadar kalıyoruz.
Hasta entonces, nos quedamos.
- Jin Hyeong - O zamana kadar sağlığınıza dikkat edin.
Cuídense.
O zamana kadar kararını verirsin.
Decídete cuanto antes.
Bunların o zamana kadar biteceğini farz ediyorum.
Asumo que esto habrá terminado para entonces.
O zamana kadar, başta Mickey var.
Hasta entonces, Mickey está al mando.
O zamana kadar, örnek bir vatandaş olmaya devam et.
El placer es mío.
O zamana kadar keyfiniz bilir.
Hasta entonces.
O zamana kadar vaktiniz var.
Tenéis hasta entonces.
O zamana kadar dönmezsen oynamaktan vazgeçtiğini varsayacağız.
asumiremos que se han rendido.
o zamana kadar kimse dışarı çıkmasın.
Hasta entonces, nadie entra o sale de la guarida.
Haftaya Boston'da olmam lazım. O zamana kadar da kasaları doldurmam lazım. Yoksa dünyayı içeriden izlemek zorunda kalacağım.
Tengo que volver a Boston la semana que viene, y las arcas deben estar llenas para entonces, o si no veré el mundo desde la cárcel.
Biz de o zamana kadar hazır oluruz.
Para ese momento, estaremos preparados.
O zamana kadar hiçbirimiz bir yere gitmiyor, ne olursa olsun.
Ninguno se achica - hasta entonces, ¿ bien?
Ama o zamana kadar bir gruba katılmak istersen...
- Hasta entonces, puedes venir y a sentarte en un grupo - Está bien.
O zamana kadar ben yakalarım, sen temizlersin.
Hasta entonces... Yo pesco, tú lo limpias.
Akşam yemeği pişirmesine de yardım edersin, ben de o zamana kadar dönmüş olurum.
Debes ayudarla a hacer la cena, y, luego, volveré.
Peki, o zamana kadar burda çalışma iznine ihtiyacın olacak.
Bueno, vas a necesitar un permiso de trabajo si quieres permanecer aquí hasta entonces.
O zamana kadar sadece alelade bir sahtekar, yozlazmış bir devlet memuruydum.
Hasta entonces, era un simple, estafador del montón... un funcionario municipal corrupto.
O zamana kadar, sanırım zamanımız doldu, Bayan Beauchamp.
Hasta entonces, creo que nuestro tiempo ha terminado, señorita Beauchamp.
O zamana kadar...
Hasta entonces...
O zamana kadar yaşayamazsam ne olacak?
- ¿ Y si por entonces no estoy viva?
- O zamana kadar yaşayamazsam?
- ¿ Y si por entonces no estoy viva?
O zamana kadar kulübümden elinizi çekin.
Hasta entonces, saca tus manos de mi club.
O zamana kadar dayanabilirsin.
Puedes hacerlo hasta entonces.
Lütfen o zamana kadar kalmamıza izin verin.
Por favor deje que me quede aquí hasta entonces.
- O zamana kadar planınız harika gidiyordu.
Hasta entonces, su plan iba perfecto.
O zamana kadar al bakalım.
Hasta entonces, toma esto.
Roger kaldırır. "Elbet bir gün hükümetteki kadınlar, birey olarak algılanacak, ancak o zamana kadar canımı dişime takıp, memleketim Pawnee'yi olabileceğinin en iyisi yapacağım."
Roger lo recogerá. "Así que espero el día " en que las mujeres en el gobierno sean vistas simplemente como personas en el gobierno, pero hasta entonces,
O zamana kadar, sakin ol ve manzaranın tadını çıkar.
Hasta entonces, relájate. Disfruta de las vistas.
O zamana kadar benimle ve baskıcı ailemle idare etmek zorundasın. - Olsun.
Bueno, hasta entonces, tendrás que conformarte conmigo y mi gran familia autoritaria.
O zamana kadar fazla ortalarda dolanma.
Hasta entonces, sigue un perfil bajo.
O zamana kadar, tüm tanıklar terapiyi terkeder.
Para entonces, los testigos se habrán ido del retiro.
O zamana kadar oradan çıkarılmayan her şey sonsuza kadar yok olacak.
Cualquier cosa que no es cuidadosamente removida antes será perdida para siempre.
Silahıyla dışarı çıkmış, ama o zamana kadar katil şuradaki ağaçlara varmış bile.
Él sale con una escopeta, pero, en ese momento, el asesino había alcanzado que la línea de árboles.
9.00'da Stacy'lere gidebilirsin. Ama o zamana kadar zorunlu anne-kız gırgırını yapacağız.
Te puedes ir a lo de Stacey a las nueve, pero hasta entonces, tenemos un momento de diversión madre hija obligatorio.
Her şeyin netleşeceğini söylüyorsun ama o zamana kadar ne yapacağım?
Me dices que todo se aclarará, pero ¿ qué se supone que debo hacer hasta entonces?
Ve o zamana kadar ikimizden de uzak durman hepimiz için en iyisi.
Y hasta entonces, creo que es mejor que te alejes de los dos.
Eğer onun suçu değildiyse, bu daha da iyi ama o zamana kadar hepimiz için tehlike arz ediyor.
Si no fue su culpa, aún mejor, pero hasta entonces, es un peligro para todos nosotros.
O zamana kadar oradan çıkarılmayan her şey sonsuza kadar yok olacak.
Todo lo que no haya sido retirado cuidadosamente antes de esa fecha se perderá para siempre.
O zamana kadar beni bir konuk olarak görmelisin.
Hasta ese momento, sin embargo, debes de tratarme... Con un poco de más hospitalidad.
O zamana kadar zamanını başkalarıyla harcayabilirsin ama kardeşimle olmaz.
Hasta entonces, puedes pasar el tiempo con otros, pero no con mi hermano.
O zamana kadar çok geç olur.
Será tarde.
o zamana dek 17
o zamana değin 24
kadar 19
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zamana değin 24
kadar 19
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81