English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ O ] / Onu bulacaksın

Onu bulacaksın tradutor Espanhol

383 parallel translation
Onu bulacaksın!
¡ Lo encontrarás!
Yarın ona git. Onu bulacaksın. Seni bekliyor.
Si vas mañana, la encontrarás.
Onu bulacaksın. Gevşe biraz.
Ya la encontrará, tranquilícese.
Polis karakolunda onu bulacaksın. Onu gemiye getir.
Llévela al Vellocino de oro, dentro de 45 minutos.
İleride yolun aşağısında. Onu bulacaksın.
Está en Ia carretera.
Onu bulacaksınız ve kim olursa olsun... sonu korkunç olacak.
Se hará venganza y, sea quien sea el asesino, será terrible.
Onu bulacaksın.
¡ Usted le encontrará!
Sana verdiğim adreste onu bulacaksın.
No tendrá dificultad en encontrarlo donde le expliqué...
Onu bulacaksın.
Tú serás capaz de encontrarla.
- Bu koşullarda, eyer hala canlıysa onu bulacaksınız.
Con esas condiciones, si sigue viva, - la hallará.
Sen de onu bulacaksın.
Ud. me la devolverá.
Onu bulacaksın.
Ya la encontrará.
Henüz adımız yazmıyor ama onu bulacaksın.
No tiene puesto el letrero todavía, pero la encontraré.
- Onu bulacaksın.
- Te vengarás.
Gidip onu alacağım. Eğer bulabilirsem... Onu bulacaksın!
La voy a traer... si la encuentro
Duvara yaslanmış olarak bulacaksınız onu.
En una habitación. La veran contra la pared.
Şu tekli koltuğa oturun. Onu çok daha rahat bulacaksınız.
Siéntese en el sillón, estará más cómoda.
Onu buraya bir yere saklanmış bulacaksınız.
Usted lo tiene escondido en algún sitio.
Onu laboratuarda bulacaksın.
- En el laboratorio.
- Onu bir hayli yumuşamış bulacaksınız.
Creo que está en un buen momento.
Onu da ötekiler gibi bulacaksınız, bir ceset.
Le encontrará usted como a los demás cadáver.
Onu çekici bulacaksın.
Es una chica encantadora.
- Onu yaşlanmış bulacaksın.
- La encontrarás muy cambiada.
Onu elde etmenin bir yolunu bulacaksın.
Ya pensará en la manera de reunirlos.
Aç onu, bir çanta bulacaksın, al ve buraya getir.
Y traiga una bolsa que hay dentro.
Büyük ihtimalle onu doğu yolu üzerinde bulacaksın.
Búscalo en la ruta del este.
Onu bıraktığım oturma odasında bulacaksınız.
Le encontrará en el salón dónde le dejé esperando.
Onu dükkânda bulacaksın, rahibe!
Lo encontrarás en la tienda, muchacha.
Artık yaşlandı. Bence onu olgunlaşmış bulacaksın.
Creo que lo vas a encontrar más suave.
Sanırım onu otelde seni beklerken bulacaksın.
Le está esperando en el hotel ahora mismo.
- Muhtemelen onu evde bulacaksınız.
- Seguramente estará en casa.
- Hayır. Onu sen bulacaksın.
Ese es tu trabajo.
Onu nasıl bulacaksın?
¿ Cómo va a dar con él?
Onu evinde bulacaksın.
Le encontrarás en su casa.
- Onu nasıl bulacaksınız?
- ¿ Cómo piensa dar con él?
- Sebeplerim var. Onu benim için bulacaksın.
Vas a encontrarla para mí.
Onu nasıl bulacaksın?
¿ Dónde lo encontrará?
Onu çok değişmiş bulacaksınız.
¡ Lo encontrarán muy cambiado!
Aşağıda. Onu aşağıda bulacaksınız.
Está por allí.
Madem buraya geldin, onu bulacaksın, değil mi?
Pero ahora sé que usted lo encontrará.
Nasıl bulacaksın onu?
¿ cómo la encontrarás?
Onu nasıl bulacaksın?
¿ Cómo lo encontrarás?
Perşembe gecesi... Onu istediğiniz yerde bulacaksınız
El Jueves por la noche le encontrarán donde le quieren
Ve eminim onu çok yararlı bulacaksınız.
Estoy seguro de que les ayudará.
Onu birinci mevkide bulacaksınız.
Le encontrará en el compartimento de primera clase.
Söz veriyorum, onu siz bulacaksınız.
Lo descubrirán. Lo prometo.
Mona şekerden yapılmış beyaz bir dağ. Onu kurtların peşinde bulacaksınız.
La mouna es una montaña blanca de azúcar, un bosque donde pasean los lobos...
¤ Anne orada, Pafnucio. Onu arayıp, bulacaksın.
Allí está la madre, Pafnucio.
Hardal gazı. Onu nereden bulacaksın?
Gas mostaza. ¿ Cómo se consigue?
Söylediğim gibi, Vahiy kitabında bulacaksın onu.
La encontrará en el Apocalipsis, como ya le dije.
Şuradan git, sola dön, uzak değil... sonra sağa, onu sol tarafta bulacaksın.
Ve por ahí y luego a la izquierda, no demasiado, luego a la derecha, y le encontrarás a la izquierda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]